Sanayicinin beklentisi

Konya Sanayi Odası (KSO) Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil yaptığı açıklamada, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın, önümüzdeki günlerde krizin etkilerini azaltmaya yönelik açıklanacak teşvik paketi kapsamında ''işsizlik yardımı'' adı altında bir takım tedbirlerin alınacağını ve bazı düzenlemelere gidileceğini ifade etmesinin iş dünyasını umutlandırdığını ancak yine de teşvik paketinin içeriğini tam olarak görmeden geniş bir yorumda bulunmak istemediklerini söyledi.
Türkiye'de güven ortamının sağlanması, sanayicinin önünün açılarak, üretim ve ihracat odaklı bir ortamın oluşturulması gerektiğini vurgulayan Büyükhelvacıgil, daha önceki açıklamalarında hükümetten işçi çıkarma durumuna karşı firmaların devlet tarafından desteklenmesi yönünde öncelikli beklentilerini dile getirdiklerini anımsattı.
İşçi çıkarmanın, bir sanayicinin kesinlikle başvurmak istemediği bir yöntem olduğunu dile getiren Büyükhelvacıgil, şunları kaydetti:
''Üretim faktörleri içerisinde emek faktörü ile müteşebbis faktörü birliktelik ruhunu temsil eden ve derinliği olan iki kavramdır. Çalışan, çalıştıranı ile bir bütün olarak bir aile olarak üretim süreci içerisinde yer alır. Dolayısıyla bu karşılıklı ilişki kolaylıkla vazgeçilebilen ve göz ardı edilebilen bir ilişki türü değildir. Son dönemlerdeki yaşanan uluslararası piyasalarda gelişmeler bazı sektörlerimizi kaçınılmaz olarak daha fazla etkilemiş ve daralmayı da beraberinde getirmiştir. Yaşanan talep daralmasının da firmalarımızı zor durumda bıraktığı bir gerçektir. Bu durumdan çıkmak elbette bir süre alacaktır. Bu sürenin kısa ya da uzun olması firmalarımızın stratejisini belirlemeleri açısından önemlidir.''
Ekonomik durgunluk dönemlerinin tek başlarına firmaların altından kalkabileceği zorluklar olmadığını vurgulayan Büyükhelvacıgil, bugün ABD'de otomotiv sektörünü kurtarmak için sadece iki firmaya 15 milyar dolar civarında, finans sektörünü ayakta tutabilmek için yaklaşık 750 milyar dolarlık bir yardım öngörüldüğünü bildirdi.
İSTİHDAM ÜZERİNDEKİ YÜKLER AZALTILMALI
Bu süreçte özellikle bankacılık kesiminin firmalara desteği ve yaklaşımının çok önemli olduğunu ifade eden Büyükhelvacıgil, ''Verilen kredilerin vadesinden önce geri çağrılması, firmalara ek yüksek maliyetlerle kredi verilmek istenmesi, kredi limitlerinin sınırlanması ve düşük tutulması psikolojik olarak ortamın gerilmesine neden olmaktadır. Bu tip davranışlar iyi gündeki banka-firma ilişkisinin zedelenmesine de neden olabilmektedir'' dedi.
Sanayici ve iş dünyasının kriz döneminde bazı beklentilerinin olduğunu belirten Büyükhalvacıgil, şöyle devam etti:
''İstihdam üzerindeki mali yükler azaltılmalı ve bu anlamda Türk sanayicisinin rekabet edebilmesinin önündeki engeller kaldırılmalıdır. Bu dönemde iş ortamı iyileştirilmeli, bürokratik engeller kaldırılmalıdır. Girdi maliyetleri başta olmak üzere özellikle enerji maliyetleri, üzerindeki yükler azaltılmalıdır. ÖTV indirilmeli ya da geçici süreli (örneğin 3 yıl) askıya alınmalıdır. İhracata yönelik vergi kolaylığı ve istisnaları hayata geçirilmelidir. Dünya Bankası ve İslam Kalkınma Bankası fonları KOBİ'lerimize bankalar ve katılım bankaları aracılığı ile bürokratik işlemler azaltılarak kullandırılmalı, sanayicimizin finansman maliyetine devletimiz tarafından destek sağlanmalıdır.''
Büyükhelvacıgil, özellikle bankacılık sektörünün KOBİ'lere desteğini çekmemesi gerektiğini vurgulayarak, ''Alınacak tedbirlerle işletmelerimizin varlıklarını sürdürebilmesini sağlayarak, istihdam ile ilgili soruna doğrudan katkı sağlanabileceğine inanıyoruz. Bu bağlamda paniğe kapılmadan, ortak akla dayalı ve reel tedbirlerin, planlı bir biçimde ve en kısa sürede hayata geçirilmesinin krizi atlatmada önemli olduğunu düşünüyoruz'' dedi.