Saadet Konya'da seçime kendi logosuyla giriyor

Saadet Konya'da seçime kendi logosuyla giriyor

Saadet Partisi Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam, “Büyükşehir'de ve ilçelerde Saadet Partisi olarak kendi bayrağımız ve logomuzla seçimlere gireceğiz” dedi

Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi ve Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam, il başkanlık binasında düzenlediği basın toplantısıyla Konya gündemine dair değerlendirmelerde bulundu. Başkan Saydam, Hz. Mevlana’nın sözlerinin bugün insanlığa ışık tuttuğunu söyleyerek, “Ancak bu ışık birilerinin gözünü kamaştırıyor. Bu anma törenleri ile birlikte bu günlerde Hz. Pir’in bir çok sözü salonlarda yankılanacak. Bir çok sözü meydanları süsleyecek. Bu noktada herkesi samimiyete ve hz. Pir’in herkes tarafından bilinen bir sözüne sadık kalmaya davet ediyorum. 'Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğü gibi ol.' Allah rahmet etsin” dedi.

21939233-2015-06-07t082639z-1009848377-lr1eb670ng4al-rtrmadp-3-turkey-election.jpg

FİLİSTİN HALKININ KATLEDİLMESİNE GÖZ YUMULDU!

Ülkenin birçok meselesinin ve probleminin olduğunu ifade eden Başkan Saydam, yerel seçimlerin yaklaştığını ve onunla ilgili birtakım hazırlıkların olduğunu söyledi. “Ama herşeyden önemlisi 21. yüzyılda medeni olarak kabul edilen batının, Avrupa’nın ve ABD’nin de içinde bulunduğu ve tamamen desteğiyle Filistin’de bir soykırım ve katliam yapılıyor” diyen Saydam, “Film izler gibi, maç izler gibi izliyoruz. Arada televizyonlar bağlanıp dakika ve skor alıyorlar. Sonra katliam devam ediyor. Burada ne İsrail’e, ne batıya, ne ABD’ye ne de Arap ülkelerinin başındaki kuklalara diyecek bir şey yok. Gerek de yok. Nefes israfı. Herkes görevini yapıyor. Vazifesini yerine getiriyor. Bunların tavırları belli iken buradan medet ummak kadar absürd birşey de olamaz. Bu süreçte Filistin Halkına, Gazze’ye ülke olarak bizim sahip çıkmamız gerekmez miydi? Ama maalesef Filistin’e sahip çıkamadığımız gibi, icraat olarak İsrail’e destek verdik. Filistin’e bir iğne gönderemezken veya gönderilenler İsrail kontrolündeyken, İsrail’e gemiler dolusu malzeme gönderdik. İktidar; fabrikaları ile topraklarımızı, ürünleri ile marketlerimizi, markaları ile raflarımızı işgal ettirdikleri ülkemizi; boykot yaparak, kendi teşkilat mensuplarına boykot yaptırarak meseleyi basite indirmenin peşinde. Tabi ki bireysel olarak bizler, vatandaşlar boykot yapacağız. Terörist devlet İsrail’e destek veren firmaları boykot edeceğiz. Bunu yapmamız iktidarın atması gereken adımların yerini tutar mı? Tabi ki tutmaz. Bu hükümetten Filistin’e asker göndermesini, tezkere çıkarmasını filan beklemiyoruz. Şu İsrail’e giden gemileri durdursunlar yeter. Başka bir beklentimiz yok. Yarına dair hiçbir planı olmayan AK Parti hükümeti maalesef bu konuda da hazırlıksız yakalandı. Ekonomik olarak sıkışmışlığının sonucu olarak Filistin Halkının katledilmesine mecburen göz yummak durumunda kaldı ” şeklinde konuştu.

img-9635.jpg

AK PARTİ EN BÜYÜK BEDELİ MİLLETE ÖDETİYOR

Yapılacak ilk seçimde bu tür durumlarda inisiyatif alacak, sahte kabadayılık yapmayacak, gerçekten cesur ve herkesi Allah indinde günaha sokmayacak, sadece bu dünyada değil ahirette de hesabı kolaylaştıracak bir partiyi iktidara getirmek gerektiğinin altını çizen Saydam, daha sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: “Adı konmayan şiddeti belli olmayan bir ekonomik kriz var. İktidar böyle bir durumun olmadığı havasında. Bunu da kafe ve lokantaların doluluğundan ölçerek bu kanaate varıyorlar. Muhtemel ülkeyi de tam da bu anlayışla yönetiyorlar. Her alanda işlerine geldiği yerden numune alıp ona göre algı oluşturuyorlar. Haliyle durum hiç de böyle değil. Açıklanan rakamlarla nüfusun neredeyse yüzde 40’ı açlık sınırı altında, geri kalan yüzde 58’i yoksulluk sınırı altında yani toplamda yüzde 98 nüfus açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşamaktadır. İktidar ve avanesi yüzde 2’nin yaşadığı hayat üzerinden ülkenin iyi durumda olduğunu iddia etmektedir. 22 yıldır; hükümetin uyguladığı yanlış politikalar sebebiyle ülkemiz ekonomik olarak büyük bir sıkıntıdan geçiyor. Enflasyon durdurulamaz hale geldi. Haliyle şöyle bir döngünün içerisine girdik. Yükselen enflasyon çalışanların maaşını eritti. Asgari ücrete zam yapıldı. Bu zamla birlikte; işçilik maliyetlerinin ürüne yansıması ile iğneden ipliğe tekrar zam geldi. Bu da enflasyonu tekrar tetikledi. Enflasyon tekrar maaşı eritti. Hatırlayın bu döngüden dolayı asgari ücret normalde yılda bir kez artırılırken geçen yıl ilk 6 aylık ve ikinci altı aylık olmak üzere 2 kez zamlandı. Ama öyle bir duruma geldi ki asgari ücretli bile isyan etti. Yeter ücretimize de zam yapmayın, ürünlere de zam gelmesin dedi. Şimdi tekrar böyle bir durumla karşı karşıyayız. Sanırım asgari ücretli yine kara kara düşünüyor. Neyle karşılaşacağız diye. Burada yapılması gereken bir şey var. Asgari ücret yükselirken bunun enflasyona etkisini en aza indirecek bir takım adımların da atılması gerekiyor. Bu da ancak hükümetin fedakarlığı ile olacak bir husus. Bugün asgari ücret 11 bin 400 TL. Yaklaşık 4 bin, 4 bin 200 civarında da SGK ödeniyor. Toplamda 16 bin TL işverene maliyeti var. İşveren maliyetinin en aza indirilmesi ve çalışanın tatminkar bir ücreti alması bununla birlikte enflasyonu da az etkilemesi açısından hükümet asgari ücret oranında artan SGK bedelini sabit tutması gerekir. Yani yeni dönemde verilecek asgari ücret tutarı ne olursa olsun, SGK bedeli değişmemelidir. Asgari ücret değişiyor. İşveren bedel ödüyor. Piyasa etkileniyor. Asgari ücretli bile aldığı zamdan etkileniyor. Bu işten en kârlı iktidar çıkıyor. Aslında yaşadığımız sorunların tümünün sorumlusu olan AKP hükümeti bu durumun bedelini ödemelidir. Şu ana kadar hiç bir konuda bedel ödemeyen AK Parti en büyük bedeli milletimize ödetmektedir. Milletimiz artık bu oyunun farkına varmalıdır. Kötü bir durum ortaya çıkarsa ortalarda görünmeyen AK Parti hükümeti milletin lehine bir durum oluşursa hemen ortaya çıkıp mevzuyu sahiplenmektedir. Önümüzde bir seçim var. Vatandaşımız çektiği sıkıntıların bedelini bu iktidara mutlaka yansıtması gerekir.”

BELEDİYECİLİK GÖRMEK İSTEYEN 1989-2004 ARASINA BAKSIN

Yerel seçim için Saadet Partisi'nin hazırlık içinde olduğunu da aktaran Saadet Partisi Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam, şunları kaydetti: “ Hem büyükşehir belediyesi hem de 31 ilçe için en uygun adayları tespit etmek için komisyonumuz çalışmalarını aralıksız sürdürmektedir. Saadet Partisi olarak Konya’mızda kendi bayrağımız ve logomuzla seçimlere gireceğiz. Genelde olduğu gibi yerelde de şehrimizin bizim istediğimiz manada yönetilemediği kanaatindeyiz. Şehrin imkânlarının faize, israfa, yandaşa peşkeş çekildiğini görmekteyiz. Yakın zamanda yayınlanan Sayıştay raporlarına yansıdığı şekliyle hem de kendilerinin itirafı çok ciddi bir rakam faize ödenmektedir. Bu faizleri ödemek için halkın malı olan arsalar satılmaktadır. Alım satımlarda bir çok usulsüzlükler yapıldığı Sayıştay raporlarına yansımıştır. Geçmişte her alanda zaten ucuz ve yaşanabilir huzurlu bir şehir olan Konya’mız AK Parti döneminde huzursuzlukların arttığı, ekonomik olarak vatandaşın zorlandığı bir şehir haline gelmiştir. Büyükşehir Belediye Başkanının itirafı da bunu doğrulamaktadır. Belediye başkanı önüne hedef olarak su, ulaşım ve ekmekte en ucuz şehir olacağız hedefini koymuştur. Bu malumun ilanıdır. Büyükşehir belediyesinin borçsuz yönetilemeyeceğini iddia etmektedirler. Ben onlara bir örnek vereyim. 1989-2004 arası Konya Büyükşehir Belediyesine baksınlar. Borçsuz, arkasında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olmayan, arsa satmayan ve şehre bir çok yatırımı kazandıran belediye nasıl olurmuş görsünler. Görseler yapabilirler mi? Yapmazlar. Çünkü bu bir anlayış, bir zihniyet meselesi. Bunu ancak Saadet Partisi, Milli Görüş inancı ve zihniyeti yapabilir. Sahte Milli Görüşçüler de, çakma Milli Görüşçüler de yapamaz. Yaşadığımız süreç ve geldiğimiz nokta birçok hususta Saadet Partisi ile diğerlerini keskin bir çizgi ile ayırmıştır. Faiz konusunda da, ahlaki değerlerimize sahip çıkma konusunda da, hak ve adalet konusunda da, şimdi Filistin ve İsrail konusunda da kimin samimi kimin şovunu yaptığını açıkça ortaya koymuştur. Her ne kadar milletimizin gözünden kaçırılmaya çalışılsa da, güneşi balçıkla sıvayamayacaklardır. Vatandaşımızın sıkıntılarını çözecek, beklentilerine cevap verecek, yalvartmayacak ve hatta talep etmesine bile gerek bırakmayacak bir idareyi ortaya koymak için geliyoruz. Bir marka olan Milli Görüş Belediyeciliğini tekrar tesis edecek, tekrar ortaya koyacağız. Şehirlerimizi, ilçelerimizi tekrar yaşanabilir hale getireceğiz. Huzurlu şehirler haline getireceğiz. İnşallah 1 Nisan’dan itibaren bunu hep birlikte yaşamaya var mısınız?”

KONYA'DA ORTAK ADAY MEVZUSU KAPANMIŞ GİBİ

Saydam, açıklamalarının ardından gazetecilerin de sorularını yanıtladı. Büyükşehir Belediyesi adaylarının henüz belli olmadığını aktaran Saadet Partisi GİK Üyesi ve Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam, “Ortak aday noktasında Konya'daki muhalefet partilerinin başkanlarıyla birçok görüşmemiz oldu. Konya, siyaset açısından önemli bir şehir. İktidar için de böyle, muhalefet için de böyle. Haliyle her partinin Konya için önemli gördüğü hususlar var. Bunlar çakışıyor. Muhtemel ortak aday mevzusu şu an için kapanmış gibi gözüküyor. Bir önceki seçimde bir araya gelen partiler, yerelde zannedersem bir araya gelemeyecek. Bizim aday noktasında çalışmalarımız var. Her kazanacak kişiyi partimizden aday gösteremeyiz. Bazı hassasiyetlerimiz, çizgilerimiz var. Kazanmayla birlikte, bu çerçeveye riayet edecek aday konusuna da hassasiyet gösteriyoruz. Dışarıdan da görüştüğümüz arkadaşlarımız var, partimizin içinde de bu işi hakkıyla yapabilecek arkadaşlarımız var. Bir süreç yürüyor. Konya'ya yakışır bir başkan adayı çıkaracağız” diye konuştu.

EMRE ÖZGÜL

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.