Resul Sağlam: Tarih Tekerrürden Mi İbaret? 

Resul Sağlam: Tarih Tekerrürden Mi İbaret? 

Siyasi partilerin Konya’daki il başkan yardımcıları; fikirlerini, siyasi görüşlerini, şehrin sorunlarını ve çözüm önerilerini Merhaba Gazetesi “Siyasetin Nabzı” sayfaları için kaleme aldı.

Gelecek Partisi Konya İl Başkan Yardımcısı Resul Sağlam'ın yazısı şu şekilde:

Tarih Tekerrürden Mi İbaret? 

Sıklıkla sizde kendi kendinize bu soruyu soruyorsunuzdur. Ben bu soruyu kendime sıklıkla sorarım acaba geçmişteki yapılan hatalardan ders almış olsaydık şimdi ülkemizin durumu ne olurdu? Çok fazla okuyan bir millet değiliz aynı zamanda da çok unutkan bir millet olduğumuzda söyleyebiliriz. Bizi inandırmak ve gönlümüzü almak için birkaç vatan millet sözleri, biraz sesimizi yükseltmek, tarihi isteğimiz gibi değiştirip öne çıkarmak ve birazda dini duygulara dokundun mu sizden büyük lider veya siyasetçi yoktur.

Siyasi, ekonomik, askeri tarihimize baktığımızda çok büyük başarılar olduğu gibi defalarca aynı hataları yaparak her defasında daha çok zararla çıkmış bir milletiz. Seçimlere girerken olmadık vaatler, yapılmayacak işler, eskileri karalamak, görevininiz olan işleri yapınca sanki çok büyük bir marifetmiş gibi anlatmak, sanki o teknolojiyi veya o üretimi kendiniz yapmış gibi göstermek yeterli olacaktır. Ardından hükümeti kurduktan sonra işler değişmeye başlar.

Kendisine oy vermeyen iller ve ilçeler cezalandırılır, hatalarını söyleyen basın yayın organları kapatılır, gazeteciler, akademisyenler cezalandırılır, devletin bütün imkânlarını kendi malı gibi kullanır. Yandaşlara gelince bütçeden en büyük paylar onlara verilir, insanların dini duygularını sömürülerek, tarihteki liderler kendi çıkarları için kullanılır, okulları ve eğitim sistemini dünyadaki modern sisteme göre değil de kendi isteği ve hırsları uğruna isim, sistem, kat sayı olarak değiştirilir. Kendi esnafını kepenk kapatırken komik yardımlar yaparak kendini yüceltmeye çalışılır. Çiftçisinin ürünü hiç fiyatına alıp dışardan daha pahalıya ihraç edilir. Halk yokluk içinde yaşarken kuru ekmeğe talim etmeleri, şükür etmeleri tavsiye edilip kendi saltanatları sürdürülür. İşsizlik oranları tavan yapmışken “iş beğenmiyorlar” diyerek kendilerini aklarlar. Lüks içerisinde fildişi kulelerde yaşarken halkın arasında sokak sokak gezenleri göremezler. Milli diyerek vatanın bütün stratejik kurumlarını, verimli ve önemli topraklarını “dış yatırım” adı altında yabancılara peşkeş çekerler. Kendisi gibi düşünmeyen insanları “-vatan haini”, “-dış güçlerin oyuncağı” ya da “istedikleri olmadı diye kaçtılar” diyerek bir kalemde karalarlar. Yolda bulduklarını, yola çıktıklarına değişirler. İnsanları kandırmak için basın yayın organlarına kendi seçtiği insanları çıkarırlar, işine gelmeyen gazeteci ve siyasetçilere medya yasağı koyarlar. Silahşörlerine göndermiş olduğu ısmarlama yazıları yazdırıp aba altından sopa gösterirler. Kraldan çok kralcı olarak o kralı adeta ilahlaştırarak, sanki o kişi olmazsa bu ülke yok olacak bu ülkeyi ondan başka kimse yönetemeyecek söylemlerini sosyal medya üzerinden yayarlar gibi gibi gibi…

Evet, bu söylediklerimi şöyle bir siyasi tarihimize bakarak düşünmenizi istiyorum. 1950-60-70-80-90-2000 Bizim daima karşımıza çıkan ve millet olarak bu söylemlerden hiç ders almadığımız şeyler değil mi sizce de? Biz ne zaman geçmişi daha çok hatırlayıp, okuyup kimsenin etkisi altında kalmadan düşüncelerimizi yorumlamaya başlarsak ve tarihten ders alırsak işte o zaman tarih tekerrürden ibaret olmayacaktır. Rahmetli Mehmet Akif’in dediği gibi;

Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!

Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?

"Tarih"i "tekerrür" diye tarif ediyorlar;

Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?

Vesselam…

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.