Ramazan yenileyen ve dirilten bir iklimdir

Ramazan yenileyen ve dirilten bir iklimdir

Gazetemizin Ramazan Söyleşilerinin bugünkü konuğu Konya eski İl Müftüsü Ahmet Poçanoğlu oldu. Poçanoğlu, “Ramazan ayı, diğer aylardan ayrıcalıklı bir aydır. Çünkü; oruç ayıdır, Kur"an ayıdır, takva ayıdır” dedi

**Hocam öncelikle bizi kısaca tanıyabilir miyiz?

-Ben Ahmet Poçanoğlu; 2021 yılı şubat ayında Konya İl Müftülüğünden emekli oldum. Selçuk Dini Yüksek İhtisas Müdürlüğü, Yozgat İl Müftülüğü, Konya Merkez Vaizliği, Doğanhisar, Güneysınır, Yalıhüyük ve Niğde Çamardı ilçe müftülüğü Maçka, Kulu, Kars İmam-Hatip Liselerinde Meslek dersleri öğretmenliği yaptım.

RAMAZAN AYI KUR’AN-I KERİMDE ADI İLE ANILAN TEK AYDIR

** Kur’an-ı Kerim Ramazan ayı içinde indirildi; bu ayın önemini nasıl anlamalıyız?

-Kur’an-ı Kerim her zaman diri, her zaman taze, duru ve berrak çağlayıp duran bir mucize. İndirilişinin yıl dönümü olan Ramazan ayında sanki yeni iniyormuş gibi kalplerimizi yolumuzu, hanelerimizi nuru ile aydınlatıverir. Ramazan ayını faziletli, değerli ve ayrıcalıklı kılan bizi ‘’dosdoğruya götüren’’ Kuran-ı kerimin bu ayda indirilmiş olmasıdır. Bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesinin bu ayda olmasıdır. Ramazan ayı Kur’an-ı Kerimde adı ile anılan tek aydır. Arı kendine gelen vahiy ile nasıl peteğini örer, balını yaparsa Müslümanlar da ‘’Allah’ın ipi’’ olan Kur’an-ı Kerime sımsıkı sarılarak hem kalplerini hem hayatlarını hem de yeryüzünü imar ederler de Kur’an-ı Kerim İnsana, topluma, çağlara şifa olur. Ramazan ayı Kur’an ile hemhal olma ayıdır. Mü’minin Kur’an-ı Kerim ile hemhal olarak; doğruyu- yanlıştan hakkı-batıldan faydalıyı-zararlıdan ayırt edebilme kabiliyetini geliştirmek suretiyle her işinde doğru kararlar almasına değerlerini ve değerli varlıklarını korumasına vesile olur.

RAMAZAN AYI, DİĞER AYLARDAN AYRICALIKLI BİR AYDIR

**Ramazan ayı özelinde ‘’Ramazan İklimi’’ tabiri kullanılıyor. Özellikle Ramazan ayı içinde ‘’ramazan İklimi’’ terimi neyi ifade etmektedir.

-Ramazan ayı, diğer aylardan ayrıcalıklı bir aydır. Çünkü; oruç ayıdır, Kur"an ayıdır, takva ayıdır. Allah’ı yüceltme, tesbih etme ayıdır, şükür ayıdır, doğruyu bulma bilme, anlama ayıdır, tevbe ayıdır, itikâf, tefekkür ve taabbüd ayıdır, Allah"ın koyduğu sınırları gözetme ayıdır, bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesini içinde saklayan aydır. Mübarek Ramazan ayı, Müslümanlara Allah"ın emirleri karşısında sorumluluk bilincine yani takvaya erişme fırsatı sunuyor; böylece toplumsal dayanışma ve paylaşma şuurunu aşılayarak, bir anlamda “irade eğitimi” vermek suretiyle, müminlere kişilik kazandırıyor, “kâmil bir mümin” olmanın yollarını gösteriyor. Ramazan ayı İnsanlık alemini ve dünyayı etkiliyor. Yaz mevsiminin sonunda yağan rahmet gibi dünyayı temizliyor ve değiştiriyor. Sanki bahar mevsiminin ‘ölüm den sonra’ yeri diriltmesi gibi, Müslümanları diriltiyor ve yeniliyor. Bu sebeple Ramazan yenileyen ve dirilten bir iklimdir. Bir mevsimdir.

1-3.jpeg

RAMAZAN AYI SABIR AYIDIR SABRIN KARŞILIĞI DA ANCAK CENNETTİR

**Ramazan ayı Müslümanlar için af ve bağışlanma ayı. Müslümanlar Ramazan ayını nasıl değerlendirmeli.

Ramazan Müslümanlar için bir fırsat ayıdır. Değerlendiren için Ramazan bulunmaz bir hasat mevsimi, maddî ve manevi bir temizlenme iklimidir. Ramazan’a yetiştiği hâlde onun kadrini ve kıymetini bilmeyen biri içinse, kaçırılmış bir fırsat hatta bir vebal olacaktır. Hem de Rasulüllah efendimize, “Ramazan ayına girdiği hâlde günahlarını affettiremeden bu ayı tamamlayan kişinin burnu yerde sürünsün!” dedirtecek kadar. Sahurları; istiğfâr, zikir, tefekkür ve Kur’ân tilâvetiyle, gündüzleri; yapılan ibadet, infak ve amel-i sâlihlerle, icâbet saati olan iftar vakitlerini; istiğfar, duâ ve bir mümine iftar ettirebilmenin huzuru ile. Orucun açıldığı iftar vakti için Resulullah (S.A.V) diyor ki; “Oruçlu kimsenin iki sevinci vardır: İftar edince sevinir. Kıyamet günü Allah’ın huzuruna çıkıp orucunun mükafatı verilince sevinir."akşamları da tâdil-i erkân ile edâ edilen terâvih namazları ile değerlendirmeliyiz. Ramazan ayının önemini ve hayata getirdiği bereketi Rasulullah (S.A.V) efendimiz Şaban ayının son gününde bir hutbesinde şöyle dile getirmiştir: “Ey insanlar! Büyük ve mübarek bir ay yaklaştı, gölgesi üzerimize düştü. Bu öyle bir aydır ki, içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi vardır. Allah o mübarek ayın gündüzlerinde orucu farz, gecelerinde nafile namazları (teravih) meşru kıldı. Bu ayda küçük büyük bir hayır yapan insan, başka aylarda bir farz eda etmiş gibi sevap alır. Bu ayda bir farzı yapmak, başka aylarda yetmiş farzı yerine getirmek yerine geçer. Bu ay Allah için açlık ve susuzluğun, taat ve ibadetin zorluklarına sabretme ve dayanma ayıdır: Sabrın karşılığı da ancak Cennettir.’’

 RAMAZAN AYINI HER ZAMAN KURAN VE SÜNNETE UYGUN GEÇİRİYORUZ

** “Eski Ramazanlar’’ ifadesini nasıl anlamalıyız. Modern çağla beraber günümüz dindarlığı ve eskilerimizin dindarlığına kıyasla anlatabilir misiniz?

-Şunu hemen söylemeliyim ki; şimdi de bütün eski geçen zamanlarda da Kuran ve sünnete uygun Ramazan ayı geçiriyoruz. Modern çağ İslam’ı Romalılaştıramadı, ateizmin talan ettiği dünyada. Dünyanın dört bir yanında oruç tutan milyonlar var. Burada bir hatıramı nakletmek isterim: SSCB yeni dağıldığı doksanlı yıllarda Tataristan’da bir haneye- uzun bir yolculuktan sonra- iftara beş dakika kala yaşlı bir babanın ve ananın sofrasına misafir oluverdim. Masanın ortasında bir semaver: aynı iftar sevincini birlikte yaşamıştık. Çocukluğumun Ramazanlarından; iftara yakın köyümüzün camisi önünde büyük- küçük toplandığımızı, herkesin elinde iftarlıklar ve ezan okununca iftarlıkların sevinç ve coşkuyla paylaşılmasını, bütün çocukların-hoparlör olmadığı için- ezanın okunmasıyla ‘’Ezan Okundu’’ diye bağırmalarını, Akşam namazı camide kılındıktan sonra evlerde iftar yemeklerinin yenmesini özlemle hatırlarım. Şimdilerde maalesef Ramazan akşamlarında genellikle camilerimiz bomboş. Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cennette Reyyan denilen bir kapı vardır. Oradan sadece oruçlular girer. Oruçlular girdiler mi artık kapanır, kimse oradan giremez." Tirmizi'nin rivayetinde şu ziyade var: "Oraya kim girerse ebediyen susamaz." Allah (c.c) bizleri Cennetin Reyyan kapısından Cennete girenlerden eylesin.

SAİT ÇELİK 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.