Pandemi sürecinde  hareketsiz kalmayın

Pandemi sürecinde  hareketsiz kalmayın

Arazi Tıp Merkezi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Muhammed Şahin, “İnaktivite (hareketsizlik), vücutta çeşitli organ ve sistemleri olumsuz etkiler. Pandemi sürecinde hareketsiz kalmayın” dedi

 

Arazi Tıp Merkezi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Uzm. Dr. Muhammed Şahin, pandemi sürecinde önemli tavsiyelerde bulundu. Şahin, şunları söyledi: “10 Mart 2020 tarihinde ilk vakanın görülmesinden bu yana Covid-19 pandemisi ülkemizi sağlık, sosyal, ekonomik ..vb gibi pek çok alanda etkiledi. Vaka sayılarının artmasıyla birlikte pandemiye karşı alınan tedbirlerle karantina altına alınan bölgeler oldu. Şehirlerarası taşımacılık durduruldu. Okullar süresiz tatil edildi. 20 yaş altı ve 65 yaş üstü için sokağa çıkma yasağı geldi. Bir süredir de haftasonları sokağa çıkma kısıtlaması uygulanıyor. Her ne kadar bayram sonrası için tedbirlerin gevşetileceği söylense de pandemi tamamen bitene kadar, bir süre daha sosyal izolasyon şartlarında yaşamak zorunda kalacağız.  Bu süreçte gerek covid-19 enfeksiyonuna yakalanıp uzun süre tedavi ve istirahat alan hastalar gerekse evden çıkamayan genç ve yaşlı popülasyon için İmmobilizasyon veya İnaktivite olarak adlandırdığımız “hareketsizlik hastalığı” beraberinde tüm vücudu ilgilendiren riskler getirmektedir. Dolayısıyla bu risklerin ne olduğu ve korunma yollarına dikkat çekmek istiyorum.  İmmobilizasyon, hastalık veya ameliyat sonrası uzun süre hareketin kısıtlanması halidir. Yapılan bilimsel çalışmalarda yatak istirahatinin önlenebilir komplikasyonlarının, asıl yaralanmadan daha fazla özürlülüğe neden olduğu gösterilmiştir. İnaktivite (hareketsizlik), vücutta çeşitli organ ve sistemleri olumsuz etkiler. 

KAS GÜCÜ KAYBINI ÖNLEYİN

Hareketsizliğe bağlı olarak kas-iskelet sistemindeki riskler; kas gücü ve dayanıklılığında zayıflama, kas kitlesi kaybı, eklem ve yumuşak doku kısıtlılıkları, kullanmamaya bağlı kemik erimesi (osteoporoz) ve eklem kireçlemesi (osteoartroz) şeklinde giderek şiddetlenen bulgular şeklinde sıralanabilir. Hareketsizlik kalp ve damarları da etkiler. Kalp hızında artış ile kardiak atım hacminde azalmaya sebep olur. Sistemik damar direnci bozulacağından ortostatik hipotansiyon yani yataktan kalkınca ani tansiyon düşmesine bağlı baş dönmesi ile göz kararması oluşabilir. Dahası hareketsizliğe bağlı damar tıkanıklığı ve pıhtılaşmaya yatkınlık oluşabilir. Bacak toplar damarlarının tıkanması ve akciğere pıhtı atmasıyla sonuçlanan venöz tromboembolizmi gibi ciddi durumlara sebep olabilir. Hareketsizlik solunumu olumsuz etkiler. Akciğer havalanması ve kanlanmasında azalma meydana gelir. Öksürmede güçsüzlük ile atelektazik tıkanmalar oluşabilir. İnaktivite ile vücut metabolizması yavaşlar. İnsülin direncine bağlı glukoz toleransı gelişir ve kan şekeri yükselebilir. Vücutta protein kaybı oluşur. İdrar çıkışı artarken, idrarla kalsiyum, sodyum, magnezyum ve çinko gibi mineraller de kaybedilir. İdrar yollarında taş ve enfeksiyon oluşma riski de artmış olur. Sindirim sisteminde emilimin bozulması ve başlangıçta kalori ihtiyacının azalmasına bağlı olarak iştahsızlık ve kabızlık meydana gelir. Ciltte bası yaralarının oluşması artık daha kolaydır.

Sosyal izolasyona bağlı olarak duyusal girdilerin azaldığı durumlarda entelektüel gerileme, halüsinasyonlar ve yer-zaman algısı kaybı gelişebilir. Fiziksel aktivite azalması ise depresyon ve kaygıya (anksiyete) neden olmaktadır.   Sonuçta hareketsizlik ciddiye alınması gereken riskler barındırır diyebiliriz. “Evde Kal”mak beraberinde bir takım tedbirlerin alınmasını gerektirir. Bu süreçte eklem hareket açıklıklarını korumak ve kas gücü kaybını önlemek önceliğimiz olmalı. Başlangıçta izometrik, sonrasında izotonik ve izokinetik egzersizlerle hedeflenen nabız hızı, solunum sayı ve derinliği ile metabolik eşik değerler yakalanırsa; kalp-damar, solunum, hormon, sindirim ve boşaltım sistemiyle ilgili risklerden de korunmuş oluruz. Bu amaçla ayrıntılı sistemik değerlendirme ve kişiye özel hazırlanan egzersiz düzenlenmesi için fizik tedavi ve rehabilitasyon polikliniklerine başvurulmasını tavsiye ediyoruz.”

MESUT TURAN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.