Osman Seçgin: Mevcut İktidar Hangi Değerlerin İktidarıdır!

BBP Konya İl Başkanı Osman Seçgin'in yazısı şu şekilde: 

Mevcut İktidar Hangi Değerlerin İktidarıdır!

Aziz Milletim; değerli Konya’lı hemşehrilerim. Sizlerle bir kez daha beraber olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bize böyle bir imkânı verdiği içinde Merhaba Gazetesi’ne teşekkür ediyorum.

Geçtiğimiz hafta içinde (her ne kadar haber ajanslarında göremesek te) Uygur

Türkleri’ne polisin sert müdahalesini sosyal medya platformlarından öğrendik ve bir kez daha içimize ateş düştü. Kendi ülkelerinde işgalcilerin işkencelerine maruz kalan yakınlarına destek olmak için, soydaş devlet, kardeş devlet Türkiye’de Çin Büyükelçiliği önünde eylem yapıp seslerini duyurmaya çalıyorlar. Çoğunluğunu kadınların oluşturduğu çok az sayıda soydaşımıza polis öyle bir müdahale ediyor ki sanki vatan düşmanı teröristleri kovalıyor. Tabii buradaki tutum Ankara polisinin tutumu olarak algılanmamalı. Bu tutum iktidarın tutumu, bu tutum Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yönetenlerin tutumu. Ne yazık ki durum bu. Yöneticiler nasıl davranırsa davransın, iktidarın bu konudaki tutumu ne olursa olsun, Doğu Türkistan meselesi Türk Milletinin kanayan yarasıdır. Bu böyle bilinmelidir.

Doğu Türkistan, Çin Devletinin işgali altındadır. Yüz ölçümü Türkiye’nin iki katıdır. Nüfusunun çoğunluğunu evveliyatından Uygur Türkleri oluşturmakta idi. Zengin maden yatakları, geniş tarım alanına sahip bir bölgedir.

Malum olduğu üzere Çin Devleti uzun bir zamandan beri Doğu Türkistan’da Uygurlara karşı baskı ve şiddet uyguluyor. Dini, milli ve kültürel soykırım uyguluyor, Bu duruma bazı batı ülkeleri ve insan hakları kuruluşları hariç tüm dünya seyirci kalıyor. Bundan cesaret alan Çin yönetimi soydaşlarımıza, dindaşlarımıza karşı her türlü insanlık dışı zulmü reva görüyor, oluşturulan toplama kamplarında kardeşlerimizin bütün milli, insani, ahlaki vasıfları yok edilmeye çalışılıyor. Bu yerler tam bir soykırım merkezlerine dönüştürülmüştür. Evlerine birer Çinli yerleştirilerek Harem-i izzetleri kirletilmektedir. Kültürel eserleri tahrip edilip, camiler, mektepler yıkılıyor. Bu cehennemden yurt dışına kaçan kardeşlerimizi dahi Çinliler rahat bırakmıyor. Yaptıkları insanlık dışı uygulamalardan dünya kamu oyunun haberdar olmasını engellemeye çalışıyorlar. Yavuz hırsızın ev sahibini bastırması misali Uygurları dünya kamu oyuna terörist olarak göstermeye çalışıyor. Ne acıdır ki sözüm ona bazı İslam Ülkeleri Çin’e destek dahi veriyor.

Bu zulüm, soykırım bütün hızı ile devam ederken maalesef diğer İslam Ülkeleri gibi Türkiye’de bu duruma seyirci kalıyor. Bırakın engellemeyi Uluslararası Kuruluşlar nezdinde de hiçbir şey yapmıyoruz. BM’de batılı ülkelerin getirdiği bir kınama kararına dahi destek vermiyoruz. Tıpkı diğer İslam Ülkeleri gibi. Bu tavır tarihe bir yüz karası olarak geçmiştir.

Mevcut iktidar hangi değerlerin iktidarıdır? Hani siz mazlumların sesi idiniz, hani zulme rıza zulümdü. Soydaşlarımız, dindaşlarımız her türlü kötülüğe düçar oluyor. Sesinizi dahi çıkartmıyorsunuz. Diliniz var susuyorsunuz. Gözünüz var görmüyorsunuz. Kulaklarınız var duymuyorsunuz. Bunların altında ne var. Açıklayın da bilelim.

Üstüne üstlük birde zalim Çin Devleti ile yapmış olduğumuz suçluların iadesi anlaşması ile ülkemize sığınan soydaşlarımızın Çin’e teslim edilmesinden bahsediliyor. Eğer böyle bir şey yaparsanız bunun hesabını hem dünya da hem de ukba da veremezsiniz. Bunun bir benzerini kıyasıya eleştirdiğiniz geçmişte İnönü’lü CHP yapmıştı. Biraz Türk Tarihi okuyun. Geçmiş yanlışlar ders olsun. Elmas YILDIRIM’ın Dönek Kardeş şiirini okuyun. Okumaz iseniz müttefiklerinize bir sorun. Kürşad ve Kırk arkadaşı kimdir diye.

Gelinen noktada onlarda bu vebale ortaktırlar. Zulmün saraylarını basan Kürşad ve arkadaşlarının bugün hep beraber kemiklerini sızlattınız. Sizleri Çinci, maocu, Doğu PERİNÇEK’mi etkiliyor. Yoksa iktidarı Çinler mi çarptı?

Buradan sizlere sesleniyorum. Titreyin ve kendinize dönün. Mazlumların yanında yer alın. Zulme rıza göstermeyin. Unutmayın zulme rıza zulümdür. Çin zulmünde hayatını kaybeden soydaşlarımıza rahmet dilerken sözlerimi şu mısralar ile bitiriyorum.

Dün gece hüzün çiçekleri topladım.

Urumçi’den, Kaşgar’dan, Hotan’dan.

Kırana uğramış dünya da,

Ne seslerini duyan var, ne hallerini soran var.

Son olarak 13 şehidimiz var. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Başımız sağ olsun.