Öğrenciler uluslararası  atık projesi düzenledi 

Meram Mehmet Beğen Ortaokulu tarafından öğrencilere geri dönüşüm bilinci oluşturulmak için hazırlanan sıfır atık ve geri dönüşüm projesi, Galler ve Polonya’nın da ortaklığı ile düzenlendi. Konya Milli Eğitim Müdürlüğü AB projeler birimi tarafından koordine edilen çalışma, ‘Expeditionary Learning (Keşifsel Öğrenme)’ isimli Erasmus+ Projesi kapsamında gerçekleşti. Etkinlik kapsamında İngilizce Öğretmenleri Gülnur Dinç, Aslı Özaslan ve Ayşegül Yılmaz ile Konya’daki AVM’lere giden ortaokul öğrencileri, ‘Sürdürülebilir Tüketici Davranışları’ konusu üzerinde çalıştı. Firmaların sürdürülebilirlik atık konusundaki çalışmalarını inceleyen öğrenciler; etik üretim, doğa dostu materyaller ve sürdürülebilir hammaddeler hakkında bilgi edindi. Proje kapsamında atık ve geri dönüşüm merkezini de ziyaret eden Mehmet Beğen Ortaokulu öğrencileri; atıkların ayrıştırılma aşamalarını ve geri dönüşüm basamaklarını yerinde inceledi. 

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK BÜTÜNSEL BİR BAKIŞ AÇISIDIR

Gerçekleştirilen proje ile alakalı kaleme aldığı yazıda sürdürülebilirliğin çevrenin, ekonominin ve toplumun dengeli bir biçimde yönetilmesi olduğuna vurgu yapan Mehmet Beğen Ortaokulu 7. sınıf öğrencilerinden Zeynep Tuana Yılmaz, şunları kaydetti: “Sürdürülebilirliği kısaca ‘Çevrenin, ekonominin ve toplumun dengeli bir biçimde yönetilmesi’ şeklinde özetleyebiliriz. Sürdürülebilirlik denince akla gelen ilk şey genellikle çevresel tanımıdır ama bu düşünce tam olarak doğru değildir. Çünkü sürdürülebilirlik; ekonomik, sosyal koşular vb. kavramları kapsayan bütünsel bir bakış açısıdır. Çevreyi ilgilendiren tüm sistemlerin dengede tutulması ve doğal kaynakların insanlar tarafından kendilerini yenileyebilecek oranda tüketilmesidir. Çevresel sürdürülebilirliğe atık yönetimi ve su yönetimi örnek olabilir. Sürdürülebilir kalkınma, ülkelerin ekonomik ve sosyal hedeflerini “sürdürülebilirlik” olarak belirlemesidir. İnsan ile doğa arasında denge kurarak doğal kaynakları tüketmeden, gelecek nesillerin de imkânlarını karşılamasına izin verecek şekilde yaşamı ve kalkınmayı programlamaktır. Yaşam kalitesinin yüksek olduğu, her alanda hakların korunduğu, farklılıklara saygı duyulan, ayrımcılık ve ırkçılığın olmadığı yaşamı ilke edinen kavramdır. Sosyal sürdürülebilirliğin birçok örneği mevcuttur. Ülke ve şehir gibi büyük bir topluluktan bir köy veya kasabaya kadar; ailenize bile indirebilirsiniz bu kavramı. Çünkü aile iki kişi de olsa, sekiz kişi de olsa toplumsal bir birimdir. Yani aile ile alınan bazı yeni kararlar bile sosyal sürdürülebilirlik için önem taşır.”

EYYÜB KARAKUZU