Mutlu Öcal: Yaşanabilir bir Türkiye! Yaşanabilir bir Meram!

Mutlu Öcal: Yaşanabilir bir Türkiye! Yaşanabilir bir Meram!

Siyasi partilerin Meram'daki başkanları; fikirlerini, siyasi görüşlerini, ilçenin sorunlarını ve çözüm önerilerini Merhaba Gazetesi “Siyasetin Nabzı” sayfaları için kaleme aldı.

Saadet Partisi Meram İlçe Başkanı Mutlu Öcal'ın yazısı şu şekilde: 

Yaşanabilir bir Türkiye! Yaşanabilir bir Meram!

Her şeyi slogandan ibaret zannediyorduk.

Konya’ya ziyarete gelen misafirin, Mevlana ziyaretinden sonra Meram’ı Meram bağlarını sorduğuna çoğu kez şahit olmuşuzdur.

 

Yaşadığımız bu yasaklı süreç, şehirciliğin, mahalle kültürünün, ev mimarisinin ne kadar önemli olduğunu bizlere gösterdi. 

İnsansız toprağın ve toprağın insansızlaştırılması gibi büyük projeleri fark etmemize neden oldu. Tokilere, çok katlı binalara hapsedilen insanımız, huzurun ve sağlığın ve henüz fark edilmeyen birçok şeyin, bir karış hobi bahçesinde olduğunu gördü. 

Ve müstakil ev, toprak satışları gözle görülür seviyede arttı.

 

Peki, bu noktaya nasıl geldik? İnsana ve emeğine ürününe verilmeyen değer, köylerden şehirlere doğru göç başlattı. 

Köy okullarının kapatılmasıyla, çocuğuna daha iyi bir gelecek hazırlamak isteyen vatandaşlarımız üretici konumdan, şehirlere göçerek tüketici konuma geldi.

 

Geldiği yerde çok katlı, asansörlü, kapıcılı, sıcak sulu, doğalgazlı konforlu yaşamı gördü ve köyde geçen günlerine kahretti. 

Yıllar geçti, çocukları okudu, mühendis, hakim, doktor oldu, bilinçlendi. 

Beslenmesine dikkat eder hale geldi, markete girdiğinde artık sanayi ürünü, işlenmiş gıdalar gibi her şeyi almaz oldu. 

Alışveriş sepetini köy yumurtası, köy yoğurdu, köy eriştesi gibi ürünlerle doldurdu…

 

İnsanımızı doğduğu yerde doyuramazsak, başta İstanbul, Ankara, Konya gibi büyük şehirlerin daha da kalabalıklaşmasının önüne geçemeyiz. 

Büyük şehirlerde bir kişi için yapılacak yatırımdan çok daha azıyla insanımızı doğduğu yerde tutabiliriz. 

Kendisine ve ürününe emeğine değer vererek!

 

Doğru planlama ile meram ilçemizi ranta ve bir avuç rantiyeciye değil, kendisi için ve çevresi için üreten, bunu aşkla mutlulukla yapan, eski kadim geleneklerine bağlı, şehir ve mahalle yapısını yeniden inşa ederek başarabiliriz. 

Beton yığınları değil, bahçesi, komşusu, ile bu yapıda tüketen değil, üretim yapan insanıyla, üretenler mahallesiyle.

 

Meramımız türkiyenin gözbebeğidir. 

Büyükşehir belediyesi milli görüş belediyeciliği ile ismini dünyaya duyurmuş, belediyecilikte destan yazmıştır. 

Dört dönemde 4 belediye başkanı ve büyükşehir belediyesi de kendilerinden olmasına rağmen, hayalsiz hedefsiz bir yol gidilmektedir.

 

Oysa konyamız belde-i muhayyeredir. 

Onun bu sıfatını hatırlatan rahmetli Erbakan hocamız, Konya’ya yapılan en büyük yatırımları o günün zor şartlarında yapmıştır.

 Özelleştirilerek satılan Tümosanın arazisi parçalanarak şimdilik birkaç organize sanayi çıkarılmıştır. “Her şey hayalden başlar, bunun temelinde inanç yatar. İnanırsanız başarırsınız” diyen Konya milletvekili Erbakan hocamızı rahmetle anarken, adil bir düzen, yeni bir dünya kurma hedefimizi gerçekleştirmek için çalışma ahdimizi tekrar ediyorum. 

Saygılarımla.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum