Lokantacının imtihanı!

Cihad, mefkure, dava bunlar, bizi yönetenlere emanet ettiğimiz kavramlar artık...

***

Bunların üstünde biz düşünmüyoruz gayri... Farz-ı Aynlarımızın hepsini, vicdanlarımızı masaya bastırdık farz-ı kifayeye çevirtiverdik...

***

Üstünden kalanla da dünyalığımızı ihdas ediyoruz...

***

Dün ağız dolusu küfür ettiğimiz, ABD- AB bugün cısss... Dün yermek için birbirimizle yarıştığımız İsrail bugün cıss... Pazarlığımız bitmek üzere... Kanlı ellerini sıkıyoruz...

***

Oy zamanı kükrediğimiz eli kanlı, bebek katili diye takdim ettiğimiz PKK bugün terör örgütü bile değil... Aktivist oldular... Sokulursan bu mevzuya kocaman casss...

***

İtiraz edene hep bir kroşe var; “Mualif... Ülkenin ileriye gitmesini istemiyor”

***

Daha ilerisinin savaş, uçurum olabileceği hiç mi aklınıza gelmez?

***

Beyinlerimizi siyasetçilere teslim ettik... Sıfır kilometre hiç bu konular üzerine kullanamadığımız beyinlerimizi...

***

Sakallı taklacılar bile çıktı...

***

Alametin kıyamet mi? Kıyametin alamet mi? Bilemedik...

***

Onlar neyi buyuruyorsa ona iman ediyoruz...

***

Çünkü vasıfları üstün...

***

Yanılmazlar... Yanıltmazlar... Allah’tan korkarlar, kul hakkı yemezler...

***

Nefislerinin elinde oyuncak olmazlar... Zenginlik ve para-pula tamah etmezler... Şeytan mı? Yanlarına uğramaya çekinir...

***

Ulusal da yalan söylemezler, yerel de halkı kandırmazlar...

***

Beytülmal'den kendilerine emanet edilen parayı kuruşuna kadar ne faize nede çalgıya-çengiye değil hizmete ve halka harcarlar...

***

Devlet eliyle kumar oynatmazlar, faizle savaşırlar, genelevleri kapatır, zinayı en ağır suç kabul ederler...

***

Başörtüsünü namusları sayarlar, Allah'ın düşmanlarını kendilerine dost edinmezler...

***

Böyle siyasetçilere beynini teslim etmeyecende, nereni teslim edecen?

***

Bu kadar bereketsizlik bizi cennete götürür öyle mi?

***

Bir ACEM fıkrasıyla bitirelim mevzuuyu;

***

İsfahanlı, Şirazlı ve Kaşanlı birlikte seyahat ediyorlardı ama ceplerinde metelik yoktu...

***

Acıkınca bir lokantaya girdiler...

***

Yemekten sonra, İsfahanlı yerinden kalkıp lokantacıya gitti ve; "Paramın üstünü verir misiniz?" dedi...

***

Daha parasını bile almamış olan lokantacı sinirlenerek; "Bana para vermedin ki üstünü isteyesin!" diye bağırdı...

***

Herkes başlarına üşüştü...

***

Birisi lokantacıya "Bir daha düşün... Belki parayı almışsındır" derken Şirazlı yanlarına geldi ve "Ben yemek parasını öderken bu biçare İsfahanlı da parasını veriyordu" dedi...

***

Lokantacı bu kez onunla da 'verdiydin vermediydin' davasına başladı...

***

Tam bu sırada Kaşanlı'nın lokantanın ortasına oturmuş ağladığını gördüler....

***

"Sana ne oldu? Niye ağlıyorsun böyle?" diye sorduklarında;

***

"Neden ağlamayayım; lokantacının benim paramın da üstüne yatmasından korkuyorum!" dedi...

***

Ümmetin durumu, lokantacının durumundan farksız... Curcunanın, bağrışın çığrışın içinde dalan giriyor...

***

Ümmeti yiyen dolanıyor...

***

Kaşanlı'ya dikkat daha o çıkmadı sahneye!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kerem İşkan Arşivi

Ne kadar yağmış?

28 Ocak 2022 Cuma 09:00

Konyalı solu ikiye bölerse?

25 Ocak 2022 Salı 07:00

Alkışladığını gömmek…!

21 Ocak 2022 Cuma 07:00

Siyasal din(dar) ..!

18 Ocak 2022 Salı 07:00

Yum gözlerini Themis...!

14 Ocak 2022 Cuma 07:00

Başkanda ARDILLIK yok gibi…!

11 Ocak 2022 Salı 07:00

Vay Tramvay...!

07 Ocak 2022 Cuma 07:00

‘Şey’ vergisi lazım…!

04 Ocak 2022 Salı 07:00

Yılı nerde kapatıyoruz ..!

31 Aralık 2021 Cuma 07:00

Topun ağzındakiler…!

28 Aralık 2021 Salı 07:00