'Konya'nın yapı stoku kötü'
Konya’nın Selçuklu ilçesi, Şeker Mahallesinde 4 katlı bir bina çöktü. Enkaz altında kalan 5 kişiden 3’ü kurtarıldı, 2 kişinin de cansız bedenine ulaşıldı. KTO Karatay Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Süleyman Kamil Akın, “Kentsel dönüşüm çalışmaları olsa da kötü bir yapı stokuna sahibiz” dedi. Konya'da 4 katlı bir bina çöktü. Konya’nın Selçuklu ilçesi Beyşehir Caddesi'nde bulunan Haşmetli Sokak’ta 4 katlı bir apartman, henüz belirlenemeyen bir sebeple çöktü. Çökme anında apartmanda bulunan bazı kişiler, enkaz altında kaldı. Arama kurtarma çalışmalarının ardından enkaz altında olduğu tespit edilen 5 kişiden 3’ü kurtarılırken, 2 kişinin de cansız bedenine ulaşıldı. Enkaz altında kalanların ise Suriyeli olduğu öğrenildi. Muhammed Cedan (24), Halid El Cedan (55), Ahmet Muhammed Cedan (23) yaralı olarak çıkarıldı. Turki Muhammed ve eşi Emine Mustafa'nın ise cansız bedenine ulaşıldı.
İLK KİŞİ 5 SAATİN ARDINDAN ENKAZDAN ÇIKARILDI
Bina, cuma akşamı saat 20.05’te çöktü. Kısa sürede olay yerine arama-kurtarma ekipleri ulaştı. İtfaiye, AFAD, polis ve sağlık ekipleri olay yerine kısa sürede geldi. Arama-kurtarma faaliyetine 900 personelin katıldığı belirtildi. Enkaz altında kalan ilk kişi yaklaşık 5 saat sonunda çıkarıldı. O gün Konya’da olan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da bölgeye gelip, açıklamalarda bulundu. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da aynı gün gece saatlerinde bölgeye geldi. Konya protokolü, arama-kurtarma faaliyetlerini an be an takip etti.
BALKONLARDAN SAATLERCE ÇALIŞMAYI İZLEDİLER
Çöken binanın karşısındaki apartmanların balkonlarında da vatandaşlar eksik olmadı, çalışmalar takip edildi. Binanın duyduğunu duyan Konyalılar, resmen Şeker Mahallesine akın etti. Çöken binayı görmek isteyen binlerce vatandaşa emniyet ekipleri müsaade etmedi. Polis bariyerleriyle çevrilmiş alana sadece görevliler ve basın mensupları girebildi.
STK’LAR TARAFINDAN STANTLAR AÇILDI
STK’lar çöken binanın karşısında stant kurdu. Beşir Derneği, soğuk havada vatandaşlara çay, kandil simidi, su ve çorba dağıttı. Arama kurtarma faaliyetine katılan personeller bu imkandan faydalandı. İlçe belediyelerine ait araçlar bölgeye getirildi. Arama-kurtarma faaliyetine katılan personellere çay, salep ikramında bulunuldu. Konya Şeker de fabrika giriş tarafına stant açarak, kendilerine ait ürünleri ücretsiz dağıttı.
ÇÖKEN APARTMANDA 79 NÜFUS BULUNUYORDU
Merhaba Gazetesi’nin edindiği bilgilere göre çöken 4 katlı Taşoluk Apartmanında toplamda 79 nüfus görünüyor. 14 dairenin bulunduğunu apartmanın altında ise toplamda 7 dükkan yer alıyor. Bina çökmeden kısa bir süre önce sıvaların döküldüğü, bunu görenlerin ise apartmandaki herkese haber verdiği ve ‘binayı boşaltın’ uyarısında bulunduğu öne sürüldü. Bina sakinleri ve çevredeki kişiler, çökme öncesinde çatırtı sesleri duyduklarını ifade etti. Çoğu sakin, sesleri duyduktan sonra binadan çıkmaya çalışırken, çökme aniden gerçekleşti.
BALIKÇI ‘KOLON KESTİ’ İDDİASI!
Bir başka iddiaya göre ise apartmanın altında bulunan balıkçı dükkânını genişletti. Balıkçıya ait iş yerinde kolon kesildiği iddia edildi.
Çökme olayının yaşandığı ilk gün alanda en çok konuşulan konu bu iddia oldu. Olay ile ilgili 4 kişi de gözaltına alındı.
BALIKÇIDAN AÇIKLAMA: DUVAR KESME İŞLEMİ YOK!
Çöken binanın altındaki balıkçı kolon kestiği iddiaları üzerine Okyanus Balık Şeker Şubesi tarafından sosyal medya üzerinden bir açıklama yapıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “1992 yılında inşa edilen Okyanus Balık Şeker Şubesi, yığma bina olarak inşa edilmiştir ve içinde kolon kullanılmadan kirişlerle desteklenmiştir. Binada hiçbir noktada duvar kesme işlemi yapılmamış olup, yalnızca ön tarafa 2,5 metre uzunluğunda bir camekan eklenmiştir. Yaşanan bu üzücü olayda bazı suçlamalar gündeme gelmiş olsa da, bu iddiaların hiçbiri gerçeği yansıtmamaktadır. İşletmemiz, söz konusu üzücü olaylarla hiçbir şekilde ilişkilendirilemez. Biz, Okyanus Balık olarak Şefikcan şubemizde güvenli, kaliteli ve sağlıklı bir hizmet sunmaya devam etmekteyiz. Enkaz altında hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı dileriz.”
BAKAN YERLİKAYA: HER İDDİANIN ÜZERİNE GİDİLECEK
Konuya ilişkin açıklama yapan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, tüm iddiaların detaylıca araştırıldığını belirtti. Yerlikaya, “Her türlü iddia mutlaka üzerine gidilecek ve hakikat ortaya çıkarılacak. Kusur, ihmal veya başka bir şey varsa, bunların hepsi dosyaya eklenecek ve gereği yapılacak. Savcılık, bu iddiaları derinlemesine inceliyor” dedi.
BAŞKAN ALTAY: BİNA İLE İLGİLİ BİR ŞİKAYET YOK
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Altay ise, "Bina kentsel dönüşüm kapsamında değil, iskan ruhsatı olan bir bina. Binayla ilgili resmi kurumlara yapılan bir şikayet veya başvuru yok. Görgü tanıklarının ifadesi ve tespitlerimize göre, 14 dairenin 12'sinin boş olduğunu düşünüyoruz" bilgisini verdi.
ÇÖKMEDEN ÖNCE BİNAYI GÖRENLERDEN YORUM: ÇOK ESKİ!
Çöken binanın fotoğrafı ise ortaya çıktı. Binayı görenler "Facia adım adım gelmiş" yorumunda bulundu. Kentsel dönüşümün yoğun olduğu bölgede yer alan bu bina eski olmasıyla dikkat çekti. Çöken apartmanın yanında aynı özelliğe sahip, eski 3 apartmanın daha olduğu görüldü. Tedbir amaçlı o binalarda boşaltıldı.
EYLEM PLANI OLUŞTURULMALI
2 kişinin hayatını kaybettiği bina çökme olayından sonra KTO Karatay Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Süleyman Kamil Akın, konu ile ilgili gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Akın, “Bilindiği gibi 6306 sayılı kanun 2012 yılında kanunlaşarak yürürlüğe girdi. Bu dönem içinde Konya’mızda birçok yapı kentsel dönüşüm kapsamında yıkılarak yerine insanların sağlıklı ve modern bir çevrede yaşamasına imkan veren yapılar oluşturuldu. Diğer tarafta hala çok kötü bir yapı stokuna sahip olduğumuz ise aşikar. Değişen şartlara ve yönetmelikleri uygun olmayan birçok yapımızı hızlıca dönüştürmek mecburiyetindeyiz” dedi. Dönüştürme işleminin sağlıklı yürümesi için yapılması gereken adımların ise yıllardır İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Konya Şubesi tarafından dile getirildiğini ifade eden KTO Karatay Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Süleyman Kamil Akın, bu adımlardan ilkinin mevcut yapı stokunun elden geçirilmesi ve buna göre bir eylem planını oluşturulması olduğunu aktardı.
5 YILDA BİR KONTROL ŞART!
“İkinci bir konu ise ruhsatlı olarak yapılmış yapıların kontrol edilerek ruhsat dışı uygulamalar yapılıp yapılmadığının ortaya çıkarılması” diyen Akın, daha sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu çalışma yapıldığı takdirde yığma yapılarda taşıyıcı duvarların kaldırılıp kaldırılmadığı, betonarme yapılarda taşıyıcı sisteme verilen hasarların tespit edilmesi ve buna göre enlem alınması korozyon oturma gibi sebeplerle yapıda oluşan risklerin ortaya çıkarılması mümkün olacak. Bu çalışmayla eş zamanlı olarak mevcut yapıları her 5 yılda bir kontrol edilerek ortaya çıkan ya da çıkması muhtemel sorunlarının afet meydana gelmeden düzeltilmesi mümkün olacak. Mevcut durumda son 2 hafta içerisinde yaşadığımız otel yangını bu çalışma yapılmış olsaydı kolayca önlenebilirdi. Bu çalışma yapıldığı zaman yangın merdivenlerinin standartlarında olmadığı yangın sensörlerinin ve duman sensörlerinin çalışmadığı ayrıca yangın kapılarının standartları sağlayıp sağlamadığı ortaya çıkmış olacak.”
KONTROLLER KÂĞIT ÜZERİNDE!
Diğer taraftan yapılarda korozyon kontrol zamanları arasında meydana gelen depremler ve benzeri etkiler yüzünden taşıyıcı sistemdeki hasarların ortaya çıkarılacağını, herhangi bir yıkımda ağır hasar oluşmadan önlem alınabileceğini vurgulayan Doç. Dr. Akın, bu çalışma sayesinde yapıların ruhsat alındıktan sonra kendi kaderine ve insanların insafına terk edilmeyerek güvenli şekilde hizmet etmeye devam edeceğini söyledi. Akın, ayrıca şunları kaydetti: “Bu çalışma neticesinde bu hasarlar veya eksiklikler bir faciaya yol açmadan önlem alınacak hem can hem de maddi kayıplar alınacak önlemler sayesinde ortadan kaldırılacak. Bir diğer önemli konu ise yeni yapım işlerinde mevcut durumda bulunan sorunların düzeltilmesi ve güvenli yapı stoğunun elde edilmesi için yapılması gereken çalışmalardır. Bu çalışmalar en başta zemin etütlerinin nitelikli şekilde yapılması, bu etüt sonuçlarının doğru şekilde değerlendirilmesi buna göre imar planlarının hazırlanması daha sonra bu imar planlarına göre oluşturulan yapıların projelerinin mutlaka ama mutlaka bu konuda niteliği akrezite edilmiş mühendisler tarafından yapılması ve yine akredite şantiye şefleri tarafından bu yapıların tüm İnşaat sürecinin takip edilmesi ve yine akredite laboratuvar ve yapı denetim firmaları tarafından sürecin çoklu kontrol ile sağlanması ile mümkündür. Maalesef ülkemizde birçok kontrolün kağıt üzerinde gerçekleştiğini görmekteyiz. Bunu sahaya taşımak adına taklit edilemeyen parmak izi yüz tanıma gibi özelliklerle donatılmış programların bu denetim sistemi içerisinde rol alması gerekiyor. Yerinde ve etkin denetim sayesinde üretilen yapılar depreme karşı dayanıklı olacak, her 5 yılda yapılan denetimler ile bu güvenliğin devamı sağlanacak. Bu sayede yeni yapılarımızın depreme dayanıklı olduğunu garanti etmiş olacağız. Böylece dikkatimizi ve enerjimizi eski yapıların dönüştürülmesi üzerinde yoğunlaştıracağız.”
Kaynak:Mesut Turan
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.