Konya'da kadın muhtardan önemli çağrı: Asla pes etmeyin!
Gördüğü zorluklar karşısında yılmayan, kendini bildi bileli hep çalışan, son olarak da 70 yaşında Sarayönü Ertuğrul Mahallesi Muhtarı olan Kadriye Özer, şimdi de kendi imkânlarıyla Gazzeli çocuklar ve kadınlar üşümesin diye örgü örüyor. Özer, Gazze için umut oluyor
Hayatı boyunca çalışmaktan geri durmayan Sarayönü ilçesi Ertuğrul Mahallesi Muhtarı Kadriye Özer, yaşam hikayesini Merhaba Gazetesi ile paylaştı. 70 yaşındaki Muhtar Kadriye Özer, kendi imkanlarıyla Filistinli çocuklar ve aileler için kazak, elbise, atkı, şapka ve daha birçok giysi üretiyor. Özer, “Filistin için elimden ne geliyorsa yapacağım” dedi.

KADIN MUHTAR ÖZER: ASLA PES ETMEYİN!
Hayatının her alanında çalışmaktan geri duymayan Özer, kadınlara ve gençlere ‘pes etmeyin’ çağrısında bulundu. Filistin konusunda vatandaşların daha hassas olması gerektiğini söyleyen Özer, kendi imkânlarıyla oradaki insanlara dokunmanın mutluluğunu yaşadığını ifade etti.
‘FİLİSTİN’E ÖNCELİK VERMELİYİZ’
Özer, “Filistin’e 107 parçalık ürün gönderdim. Bu ürünlerin hepsini kendi imkânlarımla yaptım. Hepsi el emeğiydi. Şapka, kazak, elbise, yetişkin ve küçük elbiseleri yaptım. Elimdeki kumaştan ne çıkabilirsem ürettim. Filistin’e destek olmaya devam edeceğim. Normalde peynir üretip satardım ama Filistin öncelikli oldu ve ticari bir amaç gütmeden oradaki kardeşlerimiz için çalışmaya başladım” dedi.

ANNESİ BABASI AYRILDI AMA HAYATA DAHA ÇOK TUTUNDU
1955 yılında doğan Kadriye Özer, çok küçük yaşlardan itibaren çalışmaya başladı. Anne ve babasının o küçük yaşlardayken ayrıldığını belirten Özer, bu ayrılık sonrası hayata daha çok bağlandığını ve daha çok çalıştığını belirtti. Muhtar Özer, “Annem ve babamın çok fazla fikir ayrılıkları vardı. Ben ilkokul 1. sınıfa giderken annem ve babam ayrılmaya karar verdi. Bu ayrılık beni çok derinden etkiledi ama hayata karşı daha fazla tutunmaya başladım. Çocuk yaşlardan itibaren çalışmaya başladım. İlkokul zamanlarında süt satardım. Aynı zamanda Kur’an-ı Kerim dersleri alırdım. Sarayönü Olgunlaşma Enstitüsü açıldı ve burada el yeteneklerimi geliştirdim. Bir süre halı dokudum. Nakış dikiş işlerinin üzerine gittim ve profesyonelleştim” diye konuştu.
‘HİÇBİR İŞTEN GERİ KAÇMADIM’
17 yaşında evlenen Özer’in dikiş konusunda kendini geliştirmesi için dikiş makinesine ihtiyacı vardı. Özer, evlendikten sonra eşinin işinden dolayı Seydişehir’de yaşamaya başladı. Özer, “Seydişehir’de bir Almancı makine satıyordu. Ben de o makineyi satın aldım. 1982’den 1992’ye kadar olan sürede ara vermeden her gün dikiş yaptım. Her alanda çalıştım. Nerede çalışana ihtiyaç varsa oraya gittim. Hiçbir işten kaçmadım. Bütün gün dikiş yaptıktan sonra da gece boyunca örgü örerdim. Hiç boş zamanım olmazdı” ifadelerini kullandı.
5 ÇOCUĞUNUN GELECEĞİ İÇİN ÇABALADI
Çocuklarının iyi bir eğitim alması için çalışmaktan vazgeçmeyen Özer, ayrıca şunları kaydetti: “Çocuklarımın imkânı olsun, gelecekleri güzelleşsin diye hep çalıştım. 5 çocuğum var. Hepsinin iyi eğitim alması için elimden geleni yaptım. Biri fizik öğretmeni oldu, biri bankacı, biri makine mühendisliği okudu, biri İngiltere’de uçak mühendisi oldu. Eşim 160 lira alırken ben bin 500 lira alırdım. Hayatta o kadar çok çalıştım ki artık bu durum bana bağımlılık oldu. Artık boş duramıyorum. Çocuklar mesleklerini eline aldı ve benim telaşım artık azaldı. Eşime köye taşınmak istediğimi söyledim. 1 tane inek almayı kafaya koymuştum. Eşim ise sürekli zarar edeceğimizi söylerdi. Ben o ineği alıp onunla ilgilenmeye başladıkça hayvancılığı da öğrendim.”
MUHTARLIĞI KAFASINA KOYDU!
Kadriye Özer, hayatı boyunca hep okudu. Gazete, kitap, roman gibi farklı türlerde kitaplarla ufuk açısını geliştirdi ve kendini geliştirmek adına hiçbir şeyden geri kalmadı. Muhtarlığı kafasına koyan Özer, şimdi ise mesleğinin ilk yılında. Sarayönü Ertuğrul Mahallesi Muhtarı Kadriye Özer, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kafaya koydum, çalıştım ve muhtar oldum. Hem de 70 yaşında muhtar oldum. Hayatım boyunca asla durmadım ve bu böyle de gidecek. Şimdi bakıyorum da köyümüzdeki kadınların yapacak işleri yok. Halk eğitim merkezine gittim, dikiş makinesi olmadığını gördüm. Kendi imkânlarımla makineyi almayı kabul ettim ama bir eğitmene ihtiyacımız vardı. Bunu da yetkili kişilerle konuştum. Şimdi bile bu yaşta gece örgü örer gündüz ise dikiş dikerim. Kadınlarımızın da boş vaktini değerlendirmesi için çalışmalar yapıyorum. Mahallemiz için çeşitli çalışmalara imza atıyorum.”
‘YÜCE RABBİM CANIMI ALINCAYA KADAR ÇALIŞACAĞIM’
Hayatı boyunca yaptığı ürünlerle yetimhanelerde yaşayan çocuklara da yardım eden Özer, 6 Şubat asrın felaketinde de deprem bölgesine el uzattı. Kendi ürettiği ürünleri yardım bekleyen vatandaşlara ulaştıran Kadriye Özer, “Yüce Rabbim canımı alıncaya kadar çalışacağım” diyerek, hayatında hep faydalı olmak için yaşadığını söyledi.
MUHTARLIĞI KAZANAMAZSIN DEDİLER
Özer, “Hayatımda zengin olmak için değil, faydalı olmak için yaşadım. Bunu herkesten istiyorum. Komşumuza, hastalara, yaşlılara faydalı olmalıyız. Her dakikamı faydalı olmak için kullandım, zenginlik benim için önemli değil. Artık köy halkı beni tanıdı. Ben de muhtar olup, köyüm için çalışmaya karar verdim. Köyümüzün birçok sorunu var. Bunlarla tek tek ilgilenmeye çalışıyorum. Muhtarlıkta ilk yılımdayım. İlk muhtarlık karar sürecimde ‘hayır kazanamazsın, biz yıkılır, üzülürüz’ dediler. Benim ise kararım netti ve yıkılacak da üzülecek de olan benim diye düşündüm. Hayatta her zaman bir şeyleri kafama yerleştirdim ve o istikamette ilerledim. Ben kaybedersem üzülmem, kazanırsam da çıldırmam. Her fikrimde kendimden emin bir şekilde ilerledim” ifadelerini kullandı.
ÇEŞME SULARINI TAHLİL ETTİRDİ
Ertuğrul Mahallesindeki su kaynaklarının zehirlenme vakası görünen Kurşunlu’daki su kaynağına karıştığı için vatandaşın sağlığını riske atacağını düşünen Kadriye Özer, şunları söyledi: “Hayırseverlerin de yardımıyla kaynak akşını değiştirdim. 7 tane çeşmenin üniversitede tahlilini yaptırdım ve şu an temiz içilebilir bir suya sahibiz. Bir de şehitlerimiz anısına çeşme yaptırdım. Göletimize de su tasarrufu yapmak için vana yaptırdım. Bir köy konağımız var ve kötü bir halde. Şimdiki hedefim onu onarmak. Ben hayatımda hep tasarruf yaptım, yeni bir şey almaktansa eskiyi değerlendirdim. Geri dönüşüm yaptım. Yetinmek çok güzel bir şey.”
‘MUHTARLIK BİR MUCİZE BENİM İÇİN’
Özer, küçükken çok ciddi tehlikeler atlattığını, kuyuya düştüğünü, tren raylarında da yorgunluktan uyuya kaldığını hatırlattı. Özer, “Hareket memuru beni fark edip kurtarmış. Allah’ın yardımını, mucizesini çok gördüm. Muhtarlık da bir mucize benim için. ‘Kadından muhtar olmaz’ diyordu herkes. Sarayönü’nün ilk kadın muhtarı ben oldum. Tavsiyem şudur; hiçbir şeyden korkmayın, ne istiyorsanız Allah verir. İyilik isterseniz iyilik, kötülük isterseniz de kötülük verir. Hayatımda bir çocuğu bile incitmemeye çalıştım. Nerede öksüz kız çocuğu varsa, evlenecek çağa geldiğinde onların çeyizini hazırladım. Bunu da övünmek için anlatmıyorum. İnsanların ders çıkarması için anlatıyorum” diye konuştu.
HER ANINIZI DEĞERLENDİRİN!
Bir Rus yazarının cümlesinden çok etkilendiğini belirten Muhtar Kadriye Özer, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Yazar, ‘Ben Türk kadınından çok korkarım’ diyor. Çünkü Türk kadını çok kuvvetli, başarılı ve merhametli. Bütün Türk kadınları öyle ve bunu değerlendirmeliyiz. Her anımızı değerlendirilmeliyiz.”
Kaynak:Mesut Turan





Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.