Kızıltepe bizi bağrına bastı

Kızıltepe bizi bağrına bastı

Terör olaylarıyla anılan Mardin'in Kızıltepe ilçesine yatırım yapan Konya'nın tanınmış işadamlarından Mehmet Ali Kuntoğlu, "Herkesin bölgeden kaçtığı bir dönemde biz yatırım yaptık. Krizlerde geri adım atmıyoruz. Kızıltepe de bizi bağrına bastı" dedi

KERİM ATICI-RÖPORTAJ

50 ÜLKEYE İHRACAT YAPIYORUZ

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Türkiye-Demokratik Kongo Cumhuriyeti İş Konseyi Kurucu Başkanı ve Hedefsan Endüstriyel Gıda Maddeleri Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kuntoğlu ile Mardin'deki fabrika yatırımı, firmanın yatırımları ve ekonomideki gelişmeler hakkında konuştuk. İş hayatına aile bakkalında adım attığını belirten Mehmet Ali Kuntoğlu, bugün 50 ülkeye ürün ihraç ettiklerini belirtti.

BÜYÜK AYAK OYUNLARINDAN GEÇTİM

"Girişimci ruhum var. İdealist bir adamım" diyen Mehmet Ali Kuntoğlu, "Hedefler koymuştum kendime. Araştırıyor, sorguluyordum. Mal aldığım firmaya 19 yıl sonra mal satmaya başladım. Büyük efor sarf ettim. Büyük ayak oyunlarından geçtim. Başarılı olanı pek sevmezler. Ayağımızı kaydırmak istediler. Siyasette de ayak oyunları var" sözlerini kullandı. Kuntoğlu, yabancı yatırımcıları da şehre davet ettiğini belirtti.

3.20160523102140.jpg

İŞ HAYATINA BAKKALDA ATILDIM

**Öncelikle biraz kendinizden bahseder misiniz? İş hayatına ne zaman ve nasıl başladınız? Hangi alanlarda faaliyet gösteriyorsunuz?

-1963 Konya doğumluyum. Okuldan sonra iş hayatına aile bakkalımızla adım attım. Paksoy firmasında 1988 yılında satış ve pazarlama biriminde çalışmaya başladım. Ünilever firmasında Konya Bölge Müdürü olarak çalıştım. Bu görev bana önemli tecrübe sağladı. Uluslararası bir firmaydı. 1997 yılında bu görevi bıraktım. 1999 yılında bir arkadaşımı da yanıma alarak Hedefsan'ı kurdum. Hedefsan, ülke genelinde bisküvi, çikolata, reçel ve dondurma üretimi yapan fabrikalara hammadde satan bir firma. Ünilever'in de bayiliğini aldım. Bu şekilde büyümemizi sürdürdük. İşi büyüttük. 5-6 uluslararası firmanın bayiliği elimizde. 180 adet noktaya ürün satıyoruz. Bisküvi ve çikolata sanayine hammadde satışımız sürüyor. Manisa Salihli'de bir fabrikaya ortak olduk. Peyniraltı suyu tozu üretiyoruz. Atıla giden suyu işleyerek protein haline getiriyoruz. Çikolatalarda tadı güzelleştirmek adına kullanıyoruz. Tesis önemli bir açığı kapatıyor.

ÜRETİCİLER YENİ PAZAR ARAYIŞINDA

**Kaç ülkeye ihracat yapıyorsunuz, hangi ülkelerde faaliyet gösteriyorsunuz? İhracatta karşılaştığınız sıkınlatılar neler?

-50 ülkeye ihracat yapıyoruz. Bu önemli bir rakam. Irak'ın Erbil şehrinde faaliyet gösteriyoruz. Ülkede savaş olduğu için üretimde sıkıntı var. Ama fabrikayı elimizde tutuyoruz. Komşu ülkelerdeki karışıklık ve terör olayları ihracata büyük darbe vurdu. Üretim ve ihracat düştü. Güvenlik sorunu oluştu. Karışıklık ihracatı etkiliyor. Karışıklıkların son bulmasını bekliyoruz. Konya ve Karaman'da üretim yapanlar da etkilendi. Üreticiler yeni pazar arayışına girdi. Ortadoğu'nun başka ülkelerine yönelen de var, Afrika ülkelerine açılan firmalar da var. Şirketlerimiz de etkilendi. İstanbul'a da açıldık. Metropol şehirde depolarımız ve ekibimiz var. Nestle, Algida, Eti,  Ülke ve Golda'ya da ürün veriyoruz. Ortalık yatışırsa ihracat ve üretim daha da artar.

4.20160523102207.jpg

KRİZLERDE GERİ ADIM ATMIYORUZ

**Mardin Kızıltepe'de fabrika yatırımınız oldu. Neden Mardin'i seçtiniz?

-Krizlerde geri adım atmıyoruz. İlave yatırımlar yapıyoruz. Kızıltepe'de 7 yıl önce kurulan, glikoz ve nişasta üretimi yapan bir fabrikaya ortak oldum. Fabrika sahipleri tanıdığımdı. 1992 yılında fabrikayı kuran kişi ile birlikte çalışmıştık. Teşvikle fabrikayı kurmuşlar. Fabrika kapanmıştı. 5 aydır üretim yapmıyordu. Fabrika hammadeye yakın bir noktada. Suriye ve Irak'a da yakın. Bölgede çok miktarda da mısır üretiliyor. Fabrikanın ana hammadesi mısır.  Kargil de mısırı bu bölgeden alıyor. Nişasta ve glikoz önemli bir sektör. Bütün gıda ürünlerinde kullanılıyor. GDO yok.

Yanlış önlendirmeler oluyor. Mısırdan yapılan bir hammadde. Ürünün kalitesini artırıyor, ömrünü uzatıyor. Fabrika krize girmiş. Fabrika sahipleri bize geldiler, 'tesisi ayağa kaldıralım' dediler. 200 işçiyi işten çıkarmışlar. Bölge halkının borçları ödenmemiş. Sıkıntı büyüktü. İnsanlar ümidini kesmişti. Elektrik borcu bile vardı. Deli cesaretiyle hareket ettim. Sektörü biliyorum. Orada neyle karşılaşacağımızı da bilmiyordum. Bir yanda terör var, komşularda savaş var. Daha önce çok fabrikatöre teklif götürmüşler. Ama kimse cesaret edememiş. Ben yatırım yapmaya karar verdim.

DAVUTOĞLU BİZE GÜÇ VERDİ

**Yatırım kararınızı destekleyen oldu mu? Kararınız bölgede nasıl karşılandı?

-Kararımdan sonra Başbakan Ahmet Davutoğlu da bölgeye gitti açılım yapmak için. Yatırımımız Davutoğlu'nun da elini güçlendirdi. Başbakanın da ev komşusuyum. Yaptığımız yatırım herkesi sevindirdi. Başbakan Ahmet Davutoğlu bize güven, güç verdi. Devletin desteğini arkamızda hissettik. Hacizli fabrikanın kapısına 50-100 kamyon gelmeye başladı. Bir anda 200 kişiyi işe aldık, 4-5 aydır ödenmeyen maaşları ve borçları kapattık. Orada geçimini mısırdan sağlayan 35-40 bin kişilik nüfusa faydamız oldu. İyi bir hava oluştu. Atıl fabrikaya hayat verdik. Kapısına kilit vurulmuştu. Şu an 24 saat üretim yapıyor. Fabrikanın yüzde 60 bizde, yüzde 40 ise bölge insanın elinde. Fabrika kontrolümüzde üretim yapıyor. Birkaç ay sonra daha iyi verim alacağız. Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk'ü ziyaret ettim, ona da anlattım. 'Bütün sanayiciler Doğu'dan kaçıp, Batıya yatırım yaparken, ben sizin bölgenize yatırım yapıyorum. Bana sahip çıkın' dedim. Kent Şeker'in eski sahipleri de Mardinli Tahincioğlu ailesi. Onlar bile bölgesine yatırım yapmıyor. Mardin terör olaylarından çok etkilendi. Şehir merkezinde bir şey yok ama ilçelerde sıkıntı var. 2 yıl önce Mardin'in otellerinde yer bulamıyorduk. Şu an oteller bomboş. Biz bu havada bölgeden her hafta 2-3 bin ton mısır alıp işliyoruz. Günlük 10 tanker mal çıkıyor. Bir ofis bile bu kadar alım yapmıyor. Arta kalanı da yem olarak pazarlıyoruz. Çıkan ürün değerli. Önemli olan cesur davranıp oraya yatırım yapmaktı. Fabrikanın durumu düzelince çok kişi bizi aradı. Kızıltepe bizi bağrını bastı, sevdi. Kızıltepeliler iyi insanlar. Misafirperver bir halk.

KONYA'DA YAĞ VE SÜT FABRİKASI KURACAĞIZ

**Yatırım yaptığınız için hiç pişman oldunuz mu?

-Pişman değilim. Tabiki sıkıntılar oluyor. Büyük ve ağır bir sanayi tesisinde faaliyet gösteriyoruz. Türkiye'deki 4 dev tesisten biri. Türkiye'nin ekonomik konjektöründe sıkıntılar var.

**Yeni fabrikalar kurmayı planlıyor musunuz?

-Yağ fabrikası ve süt fabrikası kurmayı planlıyoruz. Çumra Organize Sanayi Bölgesi'nde ASKON bir sanayi sitesi kuruyor. Orada son teknolojili bir yağ fabrikası kuracağız. 

**Kaç kişi istihdam ediyorsunuz?

-400'e yakın kişiyi istihdam ediyoruz. Birkaç yıl önce 70 kişi istihdam ediyorduk. Şu an sadece Mardin'de 200 kişiye iş imkanı sunuyoruz. Dolaylı olarak da bin, iki bin kişiye fayda sağlıyoruz.

MARDİN DÜŞERSE TÜRKİYE DÜŞER

**Farklı kurum ve kuruluşlarda çeşitli görevler alıyorsunuz? Bu görevlerden de bahseder misiniz?

-Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Türkiye-Demokratik Kongo Cumhuriyeti İş Konseyi Kurucu Başkanı seçildim. Orada Türkiye'yi temsil edeceğim. DEİK ülke ihracatında önemli kurumlar arasında. MÜSİAD başkanı bizi tebrik etti. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız ile yurt dışı gezilerine de katılıyorum. Bu gezilerle ihracat vizyonumuzu da genişletiyoruz. Büyüme trendimizi sürdürüyoruz. Amaç daha çok para kazanmak değil. İnsanlığa hizmet ediyoruz. Bu yoğunlukta ailemize bile zaman ayıramıyoruz. Ailemle biraraya gelemiyorum. Çok işimiz var. İnsanlara iş imkanı sunmak bizi mutlu ediyor. Yaprağın kıpırdamadığı bir dönemde  biz büyük işlere imza atıyoruz. Mardin bizim için büyük bir hadise. Bedavaya otel bile veriyorlar Mardin'den. Mardin düşerse Türkiye düşer. Bölge halkıyla Türkiye'nin bir sorunu yok. Bunu Ahmet Türk'e de söyledim. Dış güçler nifak tohumları ekiyor. Sorunumuz olsa, korkum olsa gelip buraya yatırım yapmazdım dedim. Orası karışık olurken biz Anadolu'da ve İstanbul'da rahat davranamayız. Irak karışık olduğu için mallar Bağdat'a geçmiyor. Her tarafın güvenliği bizim için önemli.

MAL ALDIĞIM FİRMAYA MAL SATIYORUM

**Yıllar önce bakkal işletiyordunuz. Şu an ise şerketler grubunun başındasınız. Başarınızın sırrı nedir?

-Girişimci ruhum var. İdealist bir adamım. Hedefler koymuştum kendime. Araştırıyor, sorguluyordum. 19 yıl önce Hedefsan'ı kurduğumuzda bir büyük ve güçlü bir yabancı firmadan mal alıyordum. Yıllar sonra mal aldığım firmaya mal satmaya başladım. Bayiliği de onların elinden aldım. Gece-gündüz çalışıyordum. Büyük efor sarf ettim. Büyük ayak oyunlarından geçtim. Başarılı olanı pek sevmezler. Ayağımızı kaydırmak istediler. Siyasette de ayak oyunları var. Lise mezunuyum. Açık öğretim devam ediyordu. Lise mezunu olduğum için milletvekili olamadım. Bunun üzerine hemen üniversiteye başvurdum. 2 yıl sonra Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi'ni bitirdim. Şu an hukuk fakültesinde yüksek lisans yapıyorum. Yabancı dil olmadan da olmuyor. Dil ve eğitim olmadan insan bir yerlere gelmiyor. Türkiye dünya devleti oluyor. Ülkenin yöneticileri donanımlı olmalı. Birçok ülke umutlarını bize bağlamış durumda. Algida'nın Konya'ya yatırım yapmasında benim katkım oldu. Yatırımcıları teşvik ediyorum, destekliyorum. Şehir için lobi faaliyetleri yürütüyorum. Şehir için görüşmeler devam ediyor. Yabancı yatırımcıları Konya'ya davet ediyorum. Konya'ya katma değer sağlamak için elimizden geleni yapıyoruz.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.