Kişisel hijyene  dikkat edilmeli!

Kişisel hijyene dikkat edilmeli!

Prof. Dr. Birol Özkalp, Kovid-19 adlı yeni korona virüsün özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişileri etkilediğini belirterek, kalabalık ortamlardan uzak durmanın önem arz ettiğini ve kişisel hijyen alışkanlıklarına dikkat edilmesi gerektiğini söyled

KTO Karatay Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Birol Özkalp, 120’den fazla ülkeye yayılan Kovid-19 adlı yeni korona virüsün özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişileri etkilediğini belirterek, kalabalık ortamlardan uzak durmanın önem arz ettiğini ve kişisel hijyen alışkanlıklarına dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. KTO Karatay Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Birol Özkalp, korona virüsle ilgili önemli tavsiyelerde bulundu. Korona virüsün uluslararası bir enfeksiyona dönüşmesine neden olan faktörleri sıralayan Özkalp, “Virüsün bu kadar hızlı yayılarak uluslararası bir enfeksiyon oluşturmasındaki nedenleri araştırdığımızda dünya olarak hazırlıksız yakalanma, ne olduğunu anlayamama ve bunlara ek olarak bilinen bir virüsün mutasyon geçirerek yeni tiplere dönüşmesi gibi faktörler karşımıza çıkıyor. Ülke olarak tüm dünyadan daha önce tedbir aldığımız ortada. Virüsün çok yayılmamasını bu tedbirlere borçluyuz” dedi. Karantina faaliyetlerinin virüs üzerindeki etkilerini değerlendiren Özkalp, “Karantina çok eskiden beri kullanılan bir yöntem. Avrupa’da karantina faaliyetleri 14. yüzyılda başladı. Peygamber Efendimiz ise, 7. yüzyılda bir yerde taun (veba) varsa oraya girmemeyi, bulunulan bir yerde taun çıkarsa da oradan ayrılmamayı buyurmuştur. Karantina yönteminde enfekte olmuş hastayı diğer insanlara virüs bulaştırmaması için onlardan ayırıp izole ediyoruz. Bu virüsü, kuluçka döneminde 14 gün süreyle gözlem altında tutuyoruz. Dolayısıyla karantina çok büyük önem arz ediyor” ifadelerini kullandı.
KİMLER TEHDİT ALTINDA?
Korona virüse karşı tehdit altında bulunan kişi ve gruplarla ilgili bilgi veren Özkalp, “Korona virüs, özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler, yani 2 yaş ve altı çocuklar ile yaşlıları etkileyebiliyor. Bu nedenle gençlerimiz bu virüsten çok korkmamalıdır. Zira 2 ve 25 yaş arası dönem, bağışıklık sisteminin tam olarak oluştuğu ve geliştiği bir dönemdir. Yaşlılar ise bağışıklık sistemleri zayıf olduğu için risk altındadır. Hastada diyabetik veya solunum güçlüğü gibi başka bir hastalık varsa virüs yine tehdit olabiliyor” dedi.
Kuru öksürük, ateş vb. belirtiler durumunda kişilerin korona virüs yönünden incelenmesi gerektiğinin altını çizen Özkalp, “Her üst solunum yolu rahatsızlığı, korona virüs olduğu anlamına gelmez. Fakat erken teşhis önemli olduğu için bir solunum yetmezliği, solunum güçlüğü varsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Korona virüs yönünden hastalardan alınarak incelenen örneklerin sonuçları negatif çıkarsa bir problem yok demektir. Aksi durumda, belirti gösteren kişilerin 14 günlük kuluçka döneminde izole edilmesi çok önemlidir” şeklinde konuştu.
“SALGINDAN KORUNMA YOLLARI”
Korona virüse karşı alınması gereken önlemlere değinen Prof. Dr. Özkalp, “Bütün enfeksiyon hastalıklarında alınan önlemler burada da geçerlidir. En başta kalabalık ortamlardan uzak durmak büyük önem arz ediyor. Kolonya gibi alkol bazlı temizlik maddelerinin de kullanılmasını tavsiye ediyoruz. El yıkamak ve hapşırıkta ağzı kapatmak gibi kişisel hijyen alışkanlıklarına da dikkat etmek gerekiyor. Korona virüs, solunum yoluyla, hatta gözlerden dahi girebilen bir virüstür. Ayrıca girdiği yerde çoğalıp hedef organa gidiyor” diye konuştu.

İHA

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.