Japonyanın etkisi sınırlı olur

Japonyanın etkisi sınırlı olur

MALİYE BAKANI ŞİMŞEK: ''JAPONYA DEPREMİNİN TÜRKİYE'YE ETKİSİ, DIŞ TİCARET VE TURİZM KANALLARINDA SON DERECE SINIRLI OLUR. ESAS ETKİ DOLAYLI.''

ANKARA (A.A) - Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, son günlerin önemli konusu Japonya'daki deprem ve nükleer santral kazasının Türkiye'ye etkileriyle ilgili olarak, ''Japonya büyük bir trajediyle karşı karşıya. Bizim ihracat ve ithalatımızda, turizm gelirlerimizde payı düşük. Depreminin Türkiye'ye etkisi, dış ticaret ve turizm kanallarında son derece sınırlı olur. Esas etki dolaylı'' dedi.
Şimşek, Show TV'de Ali Kırca'nın moderatörlüğünde yapılan Siyaset Meydanı programına konuk oldu. Kadir Has Üniversitesi'nde düzenlenen programa, Marmara, Haliç, Yıldız Teknik, Isparta Süleyman Demirel, Karadeniz Teknik üniversitelerinden öğrenciler de katıldı.  
Japonya'nın 5 trilyon doların üzerinde bir gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) büyüklüğüyle ABD ve Çin'den sonra dünyanın 3'üncü büyük ekonomisi olduğunu, Türkiye'nin Japonya'ya ihracatın 260 milyon dolar gibi çok düşük düzeyde kaldığını, bu ülkeden ithalatının ise 3,3 milyar dolara ulaştığını, bunun da 200 milyar dolarlık ithalat içindeki payının düşük olduğunu belirten Şimşek, ''Geçen yıl bu ülkeden gelen turist 200 bin. Turizmimizdeki payı da çok küçük'' dedi. Dış ticaret ve turizm kanalıyla Japonya depreminin Türkiye'ye etkisi son derece sınırlı olacağını, bu ülkenin Türkiye'ye sermaye akışı anlamında da büyük payının olmadığını söyleyen Bakan Şimşek, esas etkinin dolaylı olabileceğini kaydetti.
2008, 2009 döneminde son 60 yılın en büyük krizinin yaşandığına dikkat çeken Şimşek, şunları söyledi:
''2010'da dünyada ekonomik büyüme yüzde 4,8 oldu. Tam bu krizden çıkmıştık ki, dünya ekonomisi 3 etkiyle karşı karşıya kaldı. Birincisi petrol fiyatları. Petrol fiyatlarının zirveyi bulduğu noktadan itibaren dünya ekonomisi yavaşlamaya giriyor. Çünkü petrol üreten ülkelere bir kaynak aktarımı oluyor. Ekonomide kullanılabilecek bir kaynak bu yolla petrol üreten ülkelere transfer ediliyor.
İkincisi dünyada uzun süredir siyasi risk çok ön planda değildi. Ben Londra'da çalıştım. Orada Mısır'ı güvenilir, istikrarlı bulurlardı. Demokrasi değildir ama istikrarlıdır. Yatırımlar yapılmıştır. Son dönemde bir siyasi risk artışı görülüyor.
Zaten batılı zengin ülkeleri ciddi borç batağından, banka sistem sıkıntıları devam ediyor. 2010 yılında bile ABD'de batan banka sayısı 140'ın üzerindedir. Sıkıntılar tam aşılmamışken bir şimdi petrol şokuyla karşı karşıya. Tam bunlar olurken, bir de nükleer şokla karşı karşıya kalırsak endişeleri var. Bu bir miktar beklentileri olumsuz etkiler.''

''NÜKLEER SANTRALDAKİ PATLAMAYLA DOĞALGAZ FİYATLARI YÜZDE 20 ARTTI''

Doğalgaz fiyatının Japonya'daki nükleer santraldaki patlamayla birlikte yüzde 20 arttığını bildiren Şimşek, ''Son 10 yıldır nükleer santrallar moda haline gelmişti. Nükleer enerji şirketleri önünde kuyruk vardı. Talep vardı. Bu gelişmelerle 'tekrar fosil yakıtlara talep olur mu?' beklentisi var'' dedi.
Japonya'nın önemli bir ülke olduğunu, nükleer patlama olursa bir tahribat yaşanacağını belirten Şimşek, ''Japonya büyük bir trajediyle karşı karşıya'' diye konuştu.

AKARYAKITTA VERGİ

Şimşek, akaryakıtta bir vergi indirimine gidilip gidilmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine de 2002 yılında hükümeti devraldıklarında ham petrol fiyatının 27 dolar olduğunu, bu rakamın günümüzde 4 katına çıktığını kaydetti. Bakan Şimşek, ''AK Parti döneminde akaryakıtta vergi artmamış, azalmıştır. Vergilerin enflasyon karşısında erimesine izin verilmiştir'' dedi. İmkanlar oldukça vergi indirimine gittiklerini bildiren Şimşek, ''yatırım yapın 7 yıl sosyal güvenlik primini ödemeyin, yer mi istiyorsunuz alın yer, kredi mi çekeceksin faizine destek sağlayalım diyoruz. Bunun sonucu geçen yıl 60 milyar liraya yakın yatırım oldu'' diye konuştu.

BEDELLİ ASKERLİK

Mehmet Şimşek, CHP'nin bedelli askerlikle ilgili kanun teklifinin sorulması üzerine, askerliğin anayasal bir yükümlülük olduğunu, kendisinin şahsen profesyonel, daha etkin, daha verimli, vurucu gücü yüksek bir ordu olmasını istediğini anlatarak, şunları söyledi:
''Doğrusu anamuhalefet 9 yıldır mecliste. Seçime 3 ay kalmış bir teklifle geliyorlar. Alelacele seçime yönelik, popülist bir yaklaşım. Tamamen seçime yönelik. Ciddi konular böyle ele alınmaz. Sayın Başbakanın dediği gibi ne kandıran oluruz, ne de kandırılan. Popülist politikalardan bu ülke çok çekti. 2001 yılında Türkiye, Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) o parayı alamasaydı ya maaş ödeyemeyecekti ya da Merkez Bankası'na para bastıracaktı. Sayın Kılıçdaroğlu'nun verdiği vaatleri alt alta topladık, 180 milyar lira kaynak gerektiren vaatlerde bulundu. Hiç kimse bedava para vermiyor. CHP Milletvekili Esfender Korkmaz bile nakdi yardım yanlıştır, ayni yardım daha doğrudur diyor. Kişilere para verirsen kimse çalışmaz diyor. Yoksulluğu köklü azaltmanın tek yolu istihdamı artırmaktır. CHP'nin önerileri enflasyonu tekrar 2, hatta 3 haneli rakamlara getirir.''
Bakan Şimşek, iktidara geldiklerinde bütçede birinci sırayı savunmanın aldığını, şimdi ise savunmanın eğitim, sağlık, altyapı harcamalarının gerisinde kaldığını söyledi.  
Şimşek, soru üzerine, kendi gençliğinde, lise yıllarında arabesk olduğunu, İbrahim Tatlıses, Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur ile coştuklarını bildirerek, ''İbrahim Tatlıses, Türkiye'nin son yarım yüzyılına sanat anlamında damgasını vurmuş bir şahsiyettir. Rahatsız etmeden ziyaretine gitmek isterim. Allah'tan acil şifalar diliyorum'' dedi. Bakan Şimşek, Galatasaray, Fenerbahçe derbisiyle ilgili olarak da, maça gitmek istediğini, Ankara'ya erken dönerse maçı mutlaka televizyondan izleyeceğini anlattı. ''İyi oynayan kazansın'' diyen Şimşek, gönlünün Fenerbahçe'den yana olduğunu vurgulamayı da unutmadı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.