İki tane cumhuriyet altınıyla iş kurdu: Rüyalarımda bile mermer oyardım

İki tane cumhuriyet altınıyla iş kurdu: Rüyalarımda bile mermer oyardım

Dünyanın çeşitli yerlerine oyduğu ve şekillendirdiği mermerler gönderen ve Konya'da birçok eseri bulunan mermerci Kazım Dündar, “Bu iş esasında bir sanattır, sadece para kazanmak için yapılmamalı” dedi

Dünyanın çeşitli yerlerine oyduğu ve şekillendirdiği mermerler gönderen ve Konya'da birçok eseri bulunan mermerci Kazım Dündar, “Bu iş esasında bir sanattır, sadece para kazanmak için yapılmamalı” dedi

USTA BİR TAŞ OYMA SANATÇISI: KAZIM DÜNDAR

Aldığı restorasyon işleri ile Mevlana Müzesi dahil birçok tarihi yerin mermerlerini eski halini koruyarak restore eden Kazım Dündar, Konya Konimsan Sanayi Sitesi'nde iki oğlu ve kardeşi ile mermercilik yapıyor.  Tarihten bu yana saraylarda, evlerde, çeşmelerde kullanılan mermer bugün de çeşitli yerlerde halen kullanılmakta. Taş oymacılıkla birlikte mermer kullanımının insanlığın ilk dönemlerine kadar ulaştığını vurgulayan Kazım Dündar, “Kıyamete kadar da taş kullanımı sürecek, mermer de en çok kullanılan taştır” dedi.

**Kazım Dündar kimdir? Sizi tanıyabilir miyiz?

-1964 yılında Konya’nın tatar köylerinden Yağlıbayat’ta doğdum. Toplam 3 erkek kardeşiz. İlkokulu 2. sınıfa kadar köyümde okudum. Babam daha Konya merkeze göç edeceğimizi söyledi. Konya’ya geldiğimizde ise ilkokulu Karatekin İlkokulu’nda tamamladım. Dumlupınar Ortaokul’unu bitirdikten sonra ise sanat okuluna gittim. Sanat okulunda elektrik bölümü okudum. 1981 yılında ise bu bölümden mezun oldum.

**Liseyi bitirdikten sonra ne yaptınız?

-Lisede iken elektrik bölümünde okuduğum için ilk başta bir elektrikçinin yanında işe başlamayı düşündüm. Babam da duvar ustası olduğu için birlikte işler yapabilirdik. Ne var ki elektrik işinin çok düşük bir ücreti vardı. O yüzden elektrikçilik yapmak istemedim. Ardından amele pazarına gitmeye karar verdim. Orada illa ki bir iş bulacağımı düşünüyordum.

‘OTOBÜS MÜ BEKLİYORSUN?’

**Mermer işine nasıl girdiniz?

-Elimde birkaç poşet ile amele pazarında bekliyordum. Derken yanıma birisi geldi. ‘Otobüs mü bekliyorsun?’ diye sordu. Ben de ‘hayır iş arıyorum’ dedim. ‘Mermerci dükkânımda çalışır mısın?’ dedi ve beni mermer işine sokmuş oldu. Mermercilikte para kazanacağımı düşündüm. Nitekim öyle de oldu. Birlikte daha sonra çok iş yaptık. Birlikte yaptığımız ilk iş o zaman Muhacir Pazarı civarında o dönem Konya Tekel’de müdürlük yapan bir adamın evine yaptırdığı mutfak tezgâhıydı. Yaptığımız bu iş ise çok beğenildi. Arkadaş ise ‘yanımda çalış’ dedi. Yaptığım işi beğenilince de mermerciliği daha çok sevdim.

**Hep o arkadaşınızla birlikte mi çalıştınız?

-Hayır. Birlikte epey çalıştık ama ben daha sonra ayrıldım. Konya Ticaret Odası’na girdim. Ticaret Odası’nın mermer kesim ustasına ihtiyacı olduğunu duyunca arkadaşımdan ayrıldım. Birlikte başarılı işler yapıyorduk belki ama kimi zamanlar aramızda parasal tartışmalar başladı. Ben de ayrılmayı uygun gördüm. 1984 yılında ise askere gittim.

‘EVLİLİK YERİNE DÜKKÂN AÇMAYI TERCİH ETTİM’

**Askerden dönünce neler yaptınız?

-Ticaret Odası’na devam etmeyi düşünüyordum fakat durum böyle olmadı. Anadolu Sanayi’de Mermer ustası Rasim Öztürk’ün yanında çalışmaya başladım. Maalesef ustamızdan emeğimizin karşılığını tam alamıyorduk. Ben de kendi işimi kurmak yönünde planlar yapmaya koyuldum. Tam bu sıralarda annem artık evlenme zamanımın geldiğini söylüyordu. Askerden de döndüğüm için beni hemen evlendirmek istiyordu. O zamanlar maddi durumumuz da o kadar iyi değildi. Anneme beni neyle evlendireceğini sordum. İki tane cumhuriyet altını olduğunu ve onları bozdurup beni evlendireceğini söyledi. Ben de annemden o iki altını bana vermesini istedim. Bu iki altınla kendi dükkânımı açabilirdim. Annem başta kabul etmedi. Ben de eğer işimi kurarsam kendi paramla evlenirim. Olmazsa da kardeşlerimi evlendirirsin. Hatta işimi kurarsam kardeşlerimi birlikte evlendirebiliriz dedim. Böylece kendi işimi kurmam annemin beni evlendirmek için ayırdığı o iki altınla oldu.

1987 TARİHİNDE KENDİ DÜKKÂNIMI AÇTIM

-1987 yılında soğuk bir ocak ayında kendi dükkânımı açtım. Anadolu Sanayi’de 5 yıl kadar bu dükkânı işlettim. 5yılın ardından belediye mermerciler için Tatlıcak’ta yer ayırdı. 1992 yılında ise dükkânımı buraya taşımış oldum. Girişimcilik beklide tam olarak böyle bir şeydir. Kendiniz için planlar yaparsınız daha sonra bu planları uygulamak için ortamlar yakalarsınız. Bugün bazı arkadaşlar kredi çekerek iş kurmaya çalışıyorlar. Haliyle bereketten bahsetmek biraz zor oluyor. Çok arkadaşımı biliyorum bu şekilde iş hayatına atılıp ardından battılar.

**Mermerciliğin sevdiğiniz yönleri nelerdir?

-Bugün teknolojik kolaylıklar bulunsa da bizim işimiz el özünde emeğine dayanır. Ben de bir mermerin üzerinde titiz bir çalışma ile motifler çıkarmayı çok seviyorum. Mihrap ve minber yapımı özellikle en sevdiğim işlerdendir. Zira el işlemesi oldukları için en ufak bir hatayı kaldırmazlar. Yanlış yaptığın bir motifin telafisi yok. Mecburen baştan başlayacaksın. Bu yüzden kendini işe tam vermelisin.

SANAT OKULUNU BİTİRMEM BANA ÇOK YARDIMCI OLDU

**Mermerciliğin teknik yönlerinden bahseder misiniz?

-Özellikle geometri bilmenin mermer oymacılığında çok büyük etkisi vardır. Çizdiğim motifler, oyduğumuz şekiller geometri ile iç içedir. Bu konuda söyleyebilirim ki sanat okulu bitirmem bana çok büyük katkılar sundu. Teknik resim çizebilmeyi sanat okulunda öğrendim. Çizdiğimiz motiflerden özellikle Selçuklu motifleri yoğun geometri barındırır.

**En çok tercih edilen ürün hangisi?

-Bugüne kadar en çok yaptığımız iş belki de camilere olmuştur. Hayırsever birçok insan cami yaptırır. Buna karşın mermer de camide ayrı bir güsel durur. Mermerin bir camiye ihtişam kattığını da söylemek mümkündür. En çok yaptığımız bir diğer ürün de çeşmelerdir. Hayrat olarak en fazla yaptırılan eser belki de çaşmadir. Bugüne kadar sayısız çeşme yaptık. Kültür Park’ta bulunan çeşmeyi de biz yapmıştık.

**Mermercilikte teknik yönün önemli olduğundan bahsettiniz. Peki, mermerciler arasında bu durumu nasıl değerlendirirsiniz?

-Esasında mermerciler arasında pek bir teknik bilgiden bahsetmek mümkün değil. Bu işe başladığım dönemlerde en yüksek tahsilli mermer ustası ilkokul mezunuydu. Ben lise mezunu olarak başladığım için çok işi teknik kavramalarla yaptım. Bugün üniversite okuyan arkadaşlarımız da yok değil. Onların bu konudaki becerileri daha yüksek oluyor tabi.

TARİHTE YAPILANIN ÜSTÜNE ÇIKAMIYOR, ONLARI TAKLİT EDİYORUZ

**Mermerciliğin tarihi hakkında neler söylersiniz?

-Taş oymacılığı insanlığın ilk dönemlerinden bu yana görülmüştür. Öyle ki taş devirleri vardır. Hatta söyleyebiliriz ki Hz. Adem’den bu yana taşlarla işler yapılmıştır. İnsanoğlu bu sanatı ise gün be gün geliştirerek yeni boyutlara getirmiştir. Mermercilik özellikle Roma döneminde şahlanmıştır. Selçuklu ve Osmanlı da mermercilikle alakalı çalışmalar ve gelişimler göstermiştir. Hatta Selçuklu motifleri ile Osmanlı motifleri birbirini tutmaz niteliktedir. Selçuklular çoğunlukla yaprak motifini tercih ederken Osmanlı farklı geometrik daireler ve üçgenler kullanmıştır. Biz bugün tarihimizde yapılan çalışmaların üzerine çıkmak şurda dursun onların taklitlerini dahi titizlikle yapabiliyoruz.

EN KALİTELİ MERMER AFYON MERMERİDİR

**Mermerin türleri hakkında neler söylersiniz?

-Allah âlemi var ederken katmanlara bölmüştür. Her katman da farklı nitelikler barındırır. Üst katmanlardaki mermer derine göre daha yumuşaktır. Derinlere inildikçe taşların sertleştiğini görürüz. Aslında dağlardaki kayalıkların çoğu da mermerdir. Ama bizim için kullanılacak olan mermer ocaklarda derinlerden çıkarılan mermerdir. Bununla birlikte her bölgedeki mermer taşı farklı özellikleri barındırır. Mimarlar bölge taramaları ile bir bölge için en uygun mermeri tespit eder ve bize bildirir. Örneğin Konya bölgesi için uyumsuz bir mermeri kullandığımızda mermer üzerinde çatlamalar ve sararmalar görebiliriz. Aldığı nem ile sararan mermer güzel durmaz. Bununla birlikte kullanıma giren granit de tercih edilen bir türdür. Bugün en kaliteli mermer ise Afyon mermeridir.

**Konya için en uygun mermer türü hangisidir?

-Afyon mermeri Konya için en uygun mermerdir. Ne var ki bugün birinci kalite Afyon mermerini ihracat yolu ile dışarı gönderdiğimizden dolayı ülkemizde kullanılan Afyon mermeri ikinci üçüncü kalitede. Hatta 8-10 yıldır birinci kalite Afyon mermeri hiç iç piyasaya girmedi. Dışarı daha çok para verdiği için ihracat öncelikli görülüyor. Biz ise Konya için ikinci kalite Afyon mermerini tedarik edebiliyoruz. Akdeniz bölgesindeki mermer ocaklarından da mermer getiriyoruz ama emiciliği fazla olan Akdeniz mermerleri Konya için ideal değil. Nem kapınca sararan mermerlerin Konya’da da çok alıcısı olmaz zaten.

**En çok tercih edilen mermer motifi hangisi?

-En çok Selçuklu motiflerinin tercih edildiğini söyleyebiliriz. Konya’nın bir Selçuklu başkenti olmasının da bu duruma etkisi yok değil. Özellikle camiler için istenen motifler Selçuklu motifleri oluyor. Kendi çizdiğimiz motifler de var fakat çoğunluk olarak gelen projeyi uyguluyoruz. Grand Otel’in kapısını gelen proje dâhilinde 4 ay kadar bir zamanda yapmışızdır. Örneğin o kapı tamamı ile bir Selçuklu motifidir.

RÜYALARIMDA BİLE MERMER OYARDIM

**Mermerciliğin üzerinizdeki etkisini bizimle paylaşır mısınız?

-Ben bir işte başarılı olmak için çok çalışmak gerektiğine inanırım. Hatta başarı için o işi rüyalarınızda görmelisiniz. Geceleri rüyamda kendimi mukarnas* yaparken çok görmüşümdür. Bugün camiler kapılarına, minberlere, mihraplara çok güzel motifler işleyebiliyorsam bu işi sevdiğimden dolayı.

TAŞ ZAMANA MEYDAN OKUR!

**Mermerciliğin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

-Mermerciliğin bir gün biteceğini asla düşünmüyorum. Mimar bir müşterim demişti ki, “Taş, toprak ve ahşap mimarinin temel yapılarıdır, insanlar barınma ihtiyaçlarını her zaman bunlarla karşılamışlardır.” Ben de böyle düşünüyorum. Tarihten bu yana tüm eserler neredeyse taş kullanılarak yapılmıştır. Bununla beraber ve ayakta kalan eserler taş kullanılan eserlerdir. Taş zamana meydan okur. Taş özeldir.

MERMERCİLİK BİR SANATTIR

**Son olarak mermercilik hakkında değerlendirmeler yapacak olursanız günümüz için neler söylersiniz?

-Bugün işlerimiz eskiye oranla lüks hayatın tedarikçiliğine dönüştü. Evlere önce tezgâh yapardık. Müşterimiz de büyük oranda mermer tezgâh tercih ederdi. Bugün ise şömine, kolon gibi siparişler alabiliyoruz. Bugün seramik çıktı, mimarlar da seramik kullanımını öneriyor evler için. Gençlerden de mermerciliğe bir ilgi görmek zor. Ben bugün oğullarımla ve kardeşimle çalışıyorum. Onlar bu işi seviyor. Taşa şekil vermeyi bir hobi edindiler. Ama başka mermerci arkadaşlarımız bugün ne yazık ki kendi insanımızdan bir ilgi görmedikleri için Suriyeli eleman çalıştırıyorlar. Ben bu konuda şanslı olduğumu düşünüyorum. Oğullarımla bu işi güzel bir şekilde yürütüyoruz. Son olarak ifade etmek istiyorum ki mermercilik bugün sadece bir para kaynağı olarak görülebiliyor. Bu yaklaşımı doğru bulmuyorum. Mermercik bir sanattır. Bu işi yalnızca maddi kazanç kaygısı ile yapmak doğru değil. Nitekim birkaç arkadaşım sadece parası için bu işe girdi ama başarılı olamadı.

*Mukarnas: Taşa yıldız şekli veren motif adıdır. Geometrik bir tasarımın üçüncü boyuta aktarılmış bir uygulamasıdır. Düz yüzeylerle birlikte kapı ve mihrap üzerlerinde sıkça karşılaşılan bir motiftir. Orta Asya’dan Endülüs’e kadar genişleyen bir kültür coğrafyasında uzun süre Müslüman mimarlara teknolojik bir üstünlük sağlayan bu motif İslâm estetiğini de zenginleştirici bir unsurdur. Mimari yapılarda sıkça kullanılan motifin kaynağı ise kesin olarak bilinmemektedir.

RÖPORTAJ: EYYÜB KARAKUZU

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.