Hava kirliliği fabrikası!

Hava kirliliği fabrikası!
İlk yapıldığında şehrin uzağında olan fakat zamanla büyüyen şehrin ortasında kalan bazı fabrikalar, hakim rüzgar yönünün de etkisiyle hava kirliliğini artırıyor.
İlk yapıldığında şehrin uzağında olan fakat zamanla büyüyen şehrin ortasında kalan bazı fabrikalar, hakim rüzgar yönünün de etkisiyle hava kirliliğini artırıyor. Mahalli Çevre Kurulu’nun bu fabrikaları şehir merkezinden taşıması gerektiği vurgulanıyor
Konya’da özellikle içinde bulunduğumuz kış mevsiminde havaya karışan partikül madde miktarının artmasına bağlı olarak hava kirliliği ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Şehrin özellikle belirli bölgelerinde etkili olan kirli hava nedeniyle sabahın erken ve akşamın ilk saatlerinde dışarıya çıkıp nefes almak dahi güç bir hale geliyor. Hava kirliliği solunum yolları ve akciğer olmak üzere birçok hastalığı da beraberinde getiriyor. Konya’nın yıllardır çözülemeyen en önemli sorunları arasında ilk sıralarda yer alan hava kirliliğinin oluşmasında etkili olan nedenlerden birinin de şehrin merkezinde kalan büyük fabrikalar olduğu belirtiliyor. Özellikle Horozluhan Mahallesi’nde bulunan Konya Çimento Üretim Tesisleri’nin havaya ciddi miktarda partikül madde bıraktığı, hakim rüzgar yönünün de şehir merkezine doğru olduğu bildirilerek, hava kirliliğinde Konya Çimento’nun ciddi bir etkisinin olduğu ifade ediliyor. Çözümü noktasında ise Mahalli Çevre Kurulu’nun bir karar alarak hava kirliliğine ciddi oranda etki eden fabrikaların şehri etkilemeyecek bir yere taşınmasını sağlaması öneriliyor.
FABRİKALAR ŞEHİR MERKEZİNDE KALDI
Konuyla ilgili değerlendirme yapan Selçuk Üniversitesi Mimarlık-Mühendislik Fakültesi Çevre Bilimleri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şükrü Dursun, hava kirliliğine Konya Çimento başta olmak üzere şehrin merkezinde kalan fabrikaların büyük etkisi olduğunu vurguladı. Konya Çimento’nun Horozluhan Mahallesi’nde bulunan üretim tesislerinin ilk kurulduğu sıralarda şehrin dışında olduğunu belirten Doç. Dr. Şükrü Dursun, “Konya Çimento’nun kurulduğu bu alan şehrin kenarındaydı ve havaya da çok fazla etki etmiyordu. Fakat zamanla şehir geliştikçe fabrika şehrin merkezinde kaldı. Fabrikanın bölgede çimento üretmek için kullandığı taşlık bir alan vardı. Bu alan eskiden doğal taş yığınlarından oluşuyordu. Şimdi ise bunun yerini çukur bir alan aldı. Bu alan işlendikçe çukur o kadar derinleşti ki, içine dolan su ile bir gölet halini aldı” dedi. Konya Çimento’nun taş işleyerek çimento ürettiği bu alanda birkaç yıl önce Anadolu Çimento adında yeni bir işletmenin daha kurulmasının gündeme geldiğini fakat çevreye vereceği olumsuz etki nedeniyle kurulmasına izin verilmediğini kaydeden Doç. Dr. Şükrü Dursun, “Yeni fabrikanın kurulmasına izin verilmediği halde, daha önce tesisleri bulunan Konya Çimento burada çimento üretimine devam ediyor. Burada işlenecek taş kalmadı, şimdi malzeme başka yerden getiriliyor fakat üretimi yine aynı yerde yapılıyor. Taşın pişirilmesi ve işlenmesi sırasında oluşan derin toz yığınlarının bir kısmı çevreye taşıyor. Hatta fabrikanın bulunduğu alanın yakınlarındaki zeminde birkaç santimlik toz yığınları oluşuyor. Bu toz, rüzgarla birlikte havaya karışıyor. Hakim rüzgar yönünün şehir merkezine doğru olması da şehirde yaşayan insanların bu tozu solumasına neden oluyor” ifadelerini kullandı.
Diğer taraftan Seydişehir Çevreyolu yakınlarındaki Dutlukır mevkiinde bulunan Krom Magnezit Fabrikası ile Şeker Mahallesi’nde bulunan Konya Şeker Fabrikası’nın da kullandığı kömür nedeniyle hava kirliliğine neden olduğunu söyleyen Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Dursun, “Mahalli Çevre Kurulu bundan 7 yıl önce Konya Şeker Fabrikası’nın başka bir yere taşınmasına karar vermişti. Bu dönemde Çumra Şeker Fabrikası’nın kurulması söz konusuydu. O dönemde doğalgazın da gelecek olması nedeniyle Şeker Fabrikası’nın üretimine izin verilmişti. Şimdi Konya Şeker Fabrikası, Çumra Şeker Fabrikası’nın kurulmuş olmasına rağmen üretimine devam ediyor. Doğalgazın kullanılmaya başlaması ile birlikte bu fabrikanın havaya etkisi biraz azaldı. Ama yine de genel olarak şehir merkezinde kalan bütün fabrikalar hava kirliliğine etki ediyor” diye konuştu.
HAVANIN DÜŞMANI 10 NUMARA YAĞ
Hava kirliliğini tetikleyen diğer bir etmenin de şehir içi trafik olduğuna işaret eden Doç. Dr. Şükrü Dursun, “Trafikte kullanılan araçların yeni olması hava kalitesi açısından bir avantaj. Fakat araçların periyodik bakımlarını yaptırmak, egzoz gazı açısından büyük önem taşıyor. Diğer taraftan genel olarak kamyoncu ve otobüsçü esnafının 10 numara yağ veya fueloil kullanması hava kirliliğini tetikleyen diğer bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Hem 10 numara yağ kullanımını engellemek için daha ciddi tedbirler alınmalı, hem de şehir içi ulaşımda toplu ulaşımın yaygınlaştırılması için daha çok çaba sarf edilmelidir” dedi.
HAVA KİRLİLİĞİ SORUNU NASIL ÇÖZÜLECEK?
Kış mevsiminde varlığı hissedilse de yılın her döneminde etkili olan hava kirliliğinin çözümü noktasına yetkililere büyük görevler düştüğünü dile getiren Doç. Dr. Dursun, “Her şeyden önce Mahalli Çevre Kurulu bir karar alarak hava kirliliğini büyük ölçüde artıran fabrikaların şehir merkezinden taşınmasını sağlamalıdır. Ayrıca bu fabrikaların ölçüm cihazlarının 24 saat boyunca ölçüm yapması ve ölçüm sonucu elde ettiği verileri en az 5 yıl saklaması gerekiyor. Bu fabrikaların denetimi belediyenin elinde. Belediye bu verilere bakıp çevreye verilen zararı en aza indirgemek için gerekli adımları atmalı. Ayrıca bağımsız ölçüm merkezleri de var. Bu merkezler de ölçüm sonuçlarını ilgililere ulaştırarak hava ve çevre kirliliğinin önlenmesi için bir çalışma yapılması gerektiğini belirtmeli” ifadelerini kullandı.
RASİM ATALAY
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum