Hat sanatı benim için yaşam tarzı

Hat sanatı benim için yaşam tarzı

50 yıldır hat sanatıyla uğraşan Konyalı Hattat Hüseyin Öksüz, hat sanatına günümüz itibari ile büyük önem gösterildiğini söyleyerek, “Hattatlık benim için bir yaşam tarzı. Bu sanatı gençlere sevdirmek için çalışıyorum. Yeni hattatlar yetişiyor artık” dedi

RÖPORTAJ: EMRE ÖZGÜL

 

HATTALIĞIN 8-10 ŞARTI VAR

Konya'nın yetiştirdiği dünyaca ünlü hat sanatçısı Hüseyin Öksüz Merhaba Gazetesi’ne özel açıklamalardı bulundu. Kültür Sanat Büyük Ödüllerine layık görülen ve ödülünü dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün elinden alan Hattat Hüseyin Öksüz, “Ne kadar çalışılırsa çalışsın, yeteneği olmayan bir kişi hat sanatını beceremez. Meşakatli bir iş. 8-10 şartı var, bunların yerine getirilmesi lazım” dedi

RESİM ÖĞRETMENİM KEŞFETTİ

Kendi yaptığı oyuncaklarla, sanat hayatına küçük yaşlarda başlayan ve ilkokul yıllarında yaptığı resimler, resim öğretmeni tarafından keşfedilen Hattat Hüseyin Öksüz, “Arap harfleri çevresinde oluşan hat sanatı, İslamiyet’te çok fazla kullanılmıştır. Hat sanatı ile uğraşmadığım zaman kendimi hep eksik hissetmişimdir. Hat sanatı, benim nikahlım gibi, yaşam tarzım” diye konuştu.

13-1-004.jpg

İLK HOCAM HZ. MEVLANA'NIN TORUNU

**Hat sanatı ile ilk kez ne zaman tanıştınız?

- Resim öğretmenim beni keşfetti.  Okulda yaptığım resimleri, öğretmenimiz sınıfın duvarlarına asardı. Tenefüslerde diğer öğretmenlerim de yaptığım resimleri seyretmeye gelirdi. Yaptığım resimleri öğretmenlerim beğenerek alır, bir daha geri getirmezlerdi. Üniversite yıllarımda Hz.Mevlana'nın torunlarından Selahattin Hidayetoğlu ile hat sanatına başladım. 1966-1970 yılları arasıydı. Mevlana Çarşısı'nın orada çay ocakları vardı. O çay ocaklarının masalarında hat sanatı çalışırdık. İstanbul'da büyük hattatlardan ders alan Hidayetoğlu, benim ilk hocamdır. Eczacılık bölümünü bitirdim. Eczacılığa başlayınca, İstanbul'da yaşayan Konyalı arkadaşlarımızın evine gittik. Bir arkadaş evde masanın üzerinde kamış kalem ile hat sanatı yapıyordu. Kimle çalıştığını

öğrendim, beni de götür dedim, götürdü. 50 yıldır, hat sanatı yapıyorum.

DÜNYA ŞAMPİYONU ÖĞRENCİLERİM VAR

**Hat sanatını öğrenmek ne kadar zamanınızı aldı? Öğrenmek için neler yapılmalı? 

- Hattatlar, usta çırak ilişkisi içinde yetişirler. Hat sanatını öğrenmeye heveslenen kişi daha önce belirttiğim gibi bir hattattan ders alır. Başlangıçta alıştırma niteliğinde çalışmalara dayanan ve ‘meşk’ adı verilen bu dersler tek tek harflerin yazılışının öğrenilmesiyle başlar, harflerin birleşme biçimleriyle, sözcüklerin ve tümcelerin yazılış tarzlarının öğrenilmesiyle sürer. Ben hat sanatını 12 yılda öğrendim. Eczacılığı bitirip, hocam ile vedalaşırken bana gözlerini ayırarak, sakın yazıyı bırakma dedi. Hocama benim bütün düzenim Konya'da dedim. Olsun sen mektup yaz bana gönder dedi. Ne kadar çalışılırsa çalışsın, yeteneği olmayan bir kişi hat sanatını beceremez. Meşakatli bir iş. 8-10 şartı var, bunların yerine getirilmesi lazım. Yetenekli olunmalı. Sanatı icra edecek kişinin iyi bir hocasının olması lazım. Çok araştırma yapmalı ve sabırlı olunmalı. Ve en önemlisi kişi nasipli olacak. Çok yetenekli öğrenciler ile karşılaştığımız halde nasibi olmadığı için bu işle uğraşamayanlar oldu. Üniversitelerde açılan sanat bölümleriyle gençler; hem teorik hem de pratik anlamda kendini geliştirebiliyor. Böyle çok öğrencim var. Dünya şampiyonu olanlar bile var.

13-3-009.jpg

İCAZET ALINARAK YAPILIR 

**İlk ve unutamadığınız en önemli eseriniz hangisi?

-İcazet almak için hoca tarafından verilen ve gösterilen eserin yapılması gerekir. Hocanın yaptığının aynısını yapanlar, yeterli görülerek icazet almaya hak kazanır. İcazetin üzerinde 'Allah, bu kişinin ilmini artırsın, yolunu açık etsin' gibi güzel şeyler yazılır. İlk eserim 'Rabbi yessir velâ tuassir Rabbi temmim bi’l-hayr' yani Rabbi Yessir duası olmuştu. Eserler, ilham ile ortaya çıkarılır. İlhamın geliş saati belli olmaz. İlham geldiği zaman hemen yapılan eserlerde oluyor, yıllarca beklenip sonra ortaya çıkan eserler de. Sanatçının; amacı güzeli ortaya çıkarmak, çirkini güzel, güzeli ise en güzel yapmaktır. Eserlerime paha biçilemiyor. En unutamadığım eseri ise Kapu Camii'nde gelen ilham ile yaptım.

 

ESERLERİM İÇİN YILLARCA BEKLİYORLAR

**Hat sanatı sizin için ne ifade ediyor ve hat sanatına ilgi nasıl?

-Hat sanatı, el emeği ister. Büyük bir yetenek ve sabır isteyen hat sanatına ilgi her geçen gün artıyor.  İlk zamanlar hat sanatına biraz karalamalar yapıldı. Elimden sayısız eser çıktı, sayısız da öğrenci yetiştirdim. Hayatımın ayrılmaz parçası hat sanatı ile nikahlanmış gibiyim. Abdest namaz borcu neyse benim için o. Yapmadan duramıyorum. Büyük eserleri bitirdiğim zaman eve götürür yaptığım eserleri seyrederim. Yazı isteyenlere en az 2 yıl beklersiniz diyorum. 3 yıldır bekleyenler var. Arıyorum, üç yıl önce sipariş vermiştiniz diyorum. Aman hocam hemen başla diyorlar, vazgeçmiyorlar.  Mevlana şehri Konya'nın; tarihi, kültürel ve dini yapısı hat sanatında Konya'yı ileri noktalara taşıyor. İstanbul'dan sonra Konya bu sanatta bana göre Türkiye ikincisi. Dünya, Konya'yı bu yönüyle de tanıyor.

**Hat sanatında genellikle hangi aletler kullanılır?

-Hat sanatında da yazının temel aracı kalemdir. Hat sanatında kalem olarak daha çok kamış kullanılır. Kamışın ucu yazılacak yazının kalınlığına göre değişir. Hat sanatında kullanılan mürekkep de özel olarak hazırlanır. İs ile Arap zamkının dövülmesi neticesinde elde edilen bu mürekkep, akıcı biçimde yazı yazmayı sağlar ve yanlış yazma durumunda da kolayca silinir. Hat sanatında kullanılan kağıtlar da özeldir. Kağıtlar hamurları ne olursa olsun, öncelikle bitkisel ve madeni boyalarla çeşitli renklere boyanırlar. Mürekkep camdan, pişmiş topraktan, metalden veya çeşitli ağaçlardan yapılan hokka içinde saklanır. Kalem sokulduğunda ucu dibe vurup bozulmasın diye hokkanın içine lıka denen bir tutam ham ipek konur. Bekleme süresi en az 6 aydır.

13-4-005.jpg

**HATTAT HÜSEYİN ÖKSÜZ KİMDİR?

-1945’te Konya'da doğan Öksüz, İstanbul Özel Eczacılık Yüksek Okulu'ndan mezun oldu. Hayatının her yılı resim hat ve diğer farklı sanat dallarından bağını koparmayan Öksüz,  Hattat Hamid Aytaç'tan 1980 yılında sülüs nesih icazetnamesini aldı. 1990 yılında Selçuk Üniversitesi'nde fahri doktor oldu. Yrd. Doç. Dr. şuan KTO Karatay Üniversitesi'nde eğitim vermeye devam etmektedir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.