Halı sahaya gidenler dikkat! Bu testi mutlaka yaptırın

Halı sahaya gidenler dikkat! Bu testi mutlaka yaptırın
Son zamanlarda halı sahada ani kalp krizi geçirip hayatını kaybedenlerin sayısında ciddi bir artış yaşanıyor. Medicana Konya Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Veli Gökçe, bu durumla ilgili önemli uyarılarda bulundu

Medicana Konya Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Veli Gökçe, son dönemde halı saha maçlarında ani kalp krizlerine bağlı ölümlerin arttığını belirterek, spor yaparken kalp sağlığının göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı. Özellikle genç yaşlarda bile kalp krizi riski bulunduğuna dikkat çeken Gökçe, spor öncesi kardiyolojik değerlendirmelerin hayati önem taşıdığını söyledi. Dr. Gökçe, bu tür vakaların önüne geçmek için, spor yapmadan önce belirli testlerin yapılması gerektiğini ifade etti.

GENETİK YATKINLIKLAR DA RİSK YARATIYOR

Genç yaşlarda meydana gelen ani kalp krizlerinin yalnızca klasik damar daralmalarına bağlı olmadığını belirten Dr. Veli Gökçe, "Genetik hastalıklar, ritim bozuklukları ve kalbin kas altından geçen damarların oluşturduğu myocardial bridge gibi yapısal durumlar da kalp krizine yol açabiliyor" dedi. Bu tür genetik yatkınlıkların, bireylerin normalden daha yüksek risk altında olmasına neden olduğunu belirten Gökçe, aşırı egzersizin bu tür yapısal riskleri tetikleyebileceğini vurguladı. "Kişinin genetik yapısı veya mevcut kalp durumu, spor sırasında ya da sonrasında ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu yüzden spor öncesi mutlaka kardiyolojik bir değerlendirme yapılması gereklidir" ifadelerini kullandı.

5-2.webp

EFOR TESTİ HAYAT KURTARIYOR

Her yaş grubundaki bireylerin, spor öncesinde kardiyolojik testler yaptırmasının önemine değinen Dr. Veli Gökçe, "Özellikle 35 yaşın üzerindeki bireylerin, spor öncesi mutlaka efor testi yaptırması gerekiyor" dedi. Efor testinin, kalp sağlığındaki gizli hastalıkları erken dönemde tespit etmek için hayati bir araç olduğuna dikkat çeken Gökçe, "Efor testi, kalp damarlarındaki tıkanıklıkları ve kalp ritim bozukluklarını erken aşamada belirlemeye yardımcı olur. Eğer testin sonucu negatif çıkarsa, spor yapmakta bir sakınca yoktur. Ancak pozitif sonuç alındığında, damar darlığı ihtimali göz önünde bulundurularak ileri tetkiklerin yapılması gereklidir" dedi. Dr. Gökçe, bu testlerin, özellikle spor öncesinde kalp sağlığını riske atmamak için çok önemli olduğunu belirtti.

5-3-gokce.webp

GÖĞÜS AĞRISINA DİKKAT

Spor sırasında ya da sonrasında hissedilen göğüs ağrısının önemsenmesi gerektiğini belirten Dr. Veli Gökçe, "Kalbi besleyen damarlarda oluşan pıhtı, damarı tamamen tıkadığında kalp kasında kangren gelişir. Bu da ritim bozukluklarına ve ciddi kalp krizlerine neden olur" ifadelerini kullandı. Ağrı, sıkışma ve nefes darlığı gibi belirtilerin, spor yaparken ciddi bir sağlık sorununun habercisi olabileceğine dikkat çeken Gökçe, "Bu tür belirtiler ortaya çıktığında spora devam edilmemeli ve derhal dinlenmeye geçilmelidir. Eğer ağrı geçmiyorsa, vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır. Kalp sağlığını riske atmamak için bu tür belirtiler kesinlikle göz ardı edilmemelidir" şeklinde konuştu.

35 YAŞ ÜSTÜ DİKKAT ETMELİ

Sporun, sağlıklı bireylerde kalp kasını güçlendiren ve kalp sağlığını koruyan önemli bir etken olduğunu hatırlatan Dr. Veli Gökçe, "Kalp hastalığı bulunmayan kişiler için düzenli spor yapmak, kalbi daha dirençli hale getirir ve uzun vadede kalp-damar hastalıklarına karşı koruyucu etki sağlar" dedi. Ancak damarlarında daralma bulunan bireylerde aşırı eforun ciddi riskler barındırdığını vurgulayan Gökçe, "Bu kişilerde yoğun spor aktiviteleri, kalp krizi riskini tetikleyebilir. Özellikle fark edilmeyen damar darlıkları, ağır egzersiz sırasında ciddi sonuçlar doğurabilir" ifadelerini kullandı. 35 yaş üzeri bireylerde kalp hastalıklarına yakalanma riskinin daha fazla olduğuna dikkat çeken Gökçe, "Sigara kullanımı, kilo artışı ve kötü yaşam alışkanlıkları bu riski daha da artırıyor. Maalesef toplumumuzda 35 yaşın altındaki genç bireylerde de, hatta yirmili yaşlarda bile kalp krizi vakalarına rastlıyoruz" dedi. Gökçe, özellikle sigara tüketimi ve sağlıksız beslenme gibi faktörlerin genç yaşta kalp hastalıklarına zemin hazırladığını ve spor yapmadan önce mutlaka kardiyolojik kontrollerin yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.

ENERJİ İÇECEKLERİ VE SİGARA KRİZİ TETİKLEYEBİLİR

Halı saha maçları gibi yoğun efor gerektiren aktiviteler öncesinde enerji içeceği tüketiminin ciddi tehlikeler barındırdığını belirten Dr. Veli Gökçe, "Enerji içecekleri ve sigara, damar spazmlarına yol açarak ani kalp krizlerine neden olabiliyor. Bu maddelerden mutlaka uzak durulmalı" dedi. Enerji içeceklerinde bulunan yüksek kafein ve şeker oranının, kalp ritmini olumsuz etkilediğini vurgulayan Gökçe, "Bu tür içecekler kalp üzerinde ekstra bir yük oluşturur. Özellikle spor öncesi tüketimi, kalbin ani spazm geçirmesine ve ölümcül sonuçlara yol açmasına neden olabilir" ifadelerini kullandı. Öte yandan aşırı tok ya da çok aç karına spor yapmanın da kalp dolaşımını olumsuz etkilediğine dikkat çeken Gökçe, "Çok tok olduğumuzda vücudumuzdaki kanın büyük bir kısmı sindirim sistemine yönelir. Bu da kalbin yeterince beslenememesine ve ani dolaşım sorunlarına neden olabilir. Aynı şekilde çok aç karına yapılan spor da vücutta ani enerji düşüşüne ve bayılmalara yol açabilir" dedi.

YAZ AYLARINDA BOL SU TÜKETİLMELİ

Sıcak havalarda yapılan spor aktivitelerinde vücuttan kaybedilen sıvı miktarının çok daha fazla olduğuna dikkat çeken Dr. Veli Gökçe, "Yeterli sıvı alınmadığında vücuttaki elektrolit dengesi bozulur. Bu da ritim bozukluklarına, ani tansiyon düşüklüklerine ve bayılmalara yol açabilir" ifadelerini kullandı. Özellikle yaz aylarında, spor sırasında ve sonrasında düzenli aralıklarla su tüketilmesinin kalp sağlığını korumada kritik bir rol oynadığını vurgulayan Gökçe, "Susamayı beklemeden su içilmeli, vücut dengesinin korunması için gün boyunca yeterli sıvı alınmalıdır" dedi. Aşırı sıcaklarda mümkünse spor saatlerinin sabah erken veya akşam serin saatlere kaydırılması gerektiğinin altını çizen Gökçe, sıvı eksikliğinin ciddi sağlık sorunlarına davetiye çıkarabileceği konusunda uyardı.

GRİP VE ENFEKSİYON DÖNEMLERİNDE SPOR YAPMAYIN

Enfeksiyon hastalıkları sırasında spor yapmanın ciddi riskler taşıdığını belirten Dr. Veli Gökçe, "Grip, nezle gibi enfeksiyonlar esnasında vücut zaten bir mücadele içerisindedir. Bu dönemde spor yapmak kalbin üzerine ek yük bindirir" dedi. Bazı enfeksiyon ilaçlarının kalp ritmini bozabileceğine dikkat çeken Gökçe, "Özellikle ateşli hastalıklar ve çarpıntıya yol açabilecek ilaçlar kullanılırken kesinlikle spor yapılmamalıdır" ifadelerini kullandı. Vücudun iyileşmeye odaklanması gerektiğini vurgulayan Gökçe, enfeksiyon geçene kadar dinlenmenin ve spor aktivitelerine ara vermenin, kalp sağlığını korumak için şart olduğunu sözlerine ekledi.

Kaynak:Mesut Turan

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.