Konyaspor'da acilen gol aranıyor.  İki haftadır olumlu futbola rağmen bir türlü rakip kalenin içine girmekte inat eden topun, gol olmamak için direndiği kah direklerden dönerek, kah kalecilerin kurtardığı, kah oyuncularımızın becerisizlikleri nedeniyle çerçevenin içine girmeyen futbol topu, hem Konyaspor'lu futbolcuları, hem teknik heyeti, hemde vefalı taraftarları üzmektedir ve teknik heyet gibi herkesler bu golü nasıl bulacağız stresine girerek golün nasıl birşey olduğunu nerdeyse unutur hale gelmişlerdir.
Evet sevgili Konyasporlular özellikle ikinci yarıda oynanan maçlarda güzel oyunun karşılığı olan golleri bulamamaktalar bu nedenlede her Konyaspor sorumlusu kişiler, başta hocamız Uğur Tütüneker olmak üzere golü bulmakta zorlanıyouz demekteler.
Uğur hocamızla geçtiğimiz pazartesi Konya TV de birlikte olduk, Konyaspor'u enine boyuna konuştuk.  Ben meslektaşı olarak anlatmak istediğini anlayabiliyorum hocamızın anlattıklarının meali şöyle; Ben sezon başında Konyaspor ile masaya oturdum ancak anlaşamadık şayet anlaşmış olsaydık benim transferimi bekleyen en azından sekiz tanıdığım oyuncuyla Konyaspor'a gelecektim, bu oyuncular benim oynatmak istediğim oyun mentalitesini bildiklerinden ayrıca hazırlık için zaman kaybetmeyecektik, benim başına geldiğim Konyaspor kadrosuda kötü bir kadro değil ancak her antrenör bildiği, güvendiği futbolcularla çalışmak ister.
Sayın Tütüneker'in penceresinden olaya baktığımızda çok haklı, her ne kadar bu ligi tanıyor olsanızda çalıştıracağınız takım Konyaspor, hedefi şampiyonluk ve elindeki kavaktan çok acele düdük yapılması isteniyor. Bildiğiniz gibi düdüğün çalabilmesi için her deliğin uyumu gerekir ancak tam ötecek diyorsunuz en sondaki forvet deliği bütün düdüğün senkronunu bozuyor ve gol olmuyor.
Hocamızın kariyerini, bizim gibi yıllardır bu sektörde tutunmaya çalışan ancak Celal Doğan gibi bir şahsiyeti bu şehir barındırmadığı için kendini ifade edememiş yerel hocalar tartışmasız biliyor, destekliyor ve sıkıntılarını anlıyoruz, üstelik birbuçuk yıllık bir sözleşme yaptığından bu yıl hedefe ulaşılamasa da gelecek yıl kuracağı takımın kendi eseri olacağından işte o zaman gerekli sorumlulukarı yükleyebileceğiz.
Konuşmamızın aralarında bir futbol takımının olmazsa olmazı izleme ekibinin oluşturulmasından bahsetti  Uğur Tütüneker. Bende bunu şimdiki başkanımız sayın Ahmet Şan'ın 2006 da başlattığını ancak geçen süre içinde gelen yönetimlerin kısa vadeli sportif başarı endeksli düşünceleri neticesinde şimdilerde herkesin bildiği ve benim bu sütunlardan 36 bin beşyüz kere yazdığım futbolcular ile ilgili dosyaların çürümekte olduğunu söyleyince hayretler içerisinde kaldı ve bana "hocam bu söylediğin hepimizin takdir ettiği çok önemli futbolcular" diyerek hayretini gösterdi. Uğur Hoca'nın hayretler içerisinde kalması normal, Konyaya ilk defa geliyor yıllardır bu sektörün içerisinde ne Konya'dan çıkan bir Hoca duymuş nede bir futbolcu.
Geldiğinde de kulübün çevresinde herhangi bir Konyalı çalışanı görmeyince herkesin yaptığı gibi Konyayı Hazreti Mevlanasıyla ve Etliekmeği ile tanımaya devam edecek.
Neyse biz maça gelelim bu maçta evvelki Buca deplasmanında olduğu gibi maçın başında başlattığımız tempoyu uzun süre götüremedik, bu sadece 35 dakika sürdü ama bu süreçte eldeki kadrodan nasıl bir oyun anlayışı oluşturulabilir? Yani yukarda da belirttiğim gibi nasıl bir düdük çıkar hoca tesbit etmiş, ama düdük uzun süre çalmıyor, istikrar yok, şayet bu oyun mentalitesi istikrarlı olursa yani 90 dakikaya yayabilirlerse ve yeni transfer kariyerini oluşturan golleri atarsa, Konyaspor amacına ve hedefine ulaşır.
Hollandalı oyuncu her ne kadar eski çevirdiği filmlerin kasetlerine bakarak alınsa da oynadığı 273 maçta 132 gol atmış, bu istatistik bulgu şayet çift kale maçları dahil değilse iyi bir ortalama. İnşallah yaramıza ilaç olur diyelim ve yine önümüzde çok önemli Adana Demir maçına odaklanalım.
NOT: Gazetemizin spor sayfa editörü sevgili Burak Taşpınar'ın ani rahatsızlığı beni son derece üzmüştür. Sevgili kardeşime acil şifalar diliyor, bir an önce sağlığına kavuşarak aramıza dönmesini bekliyoruz.