Ey âlim etme bizi zâlim...!

Günümüzde âlim ve ulemâ diye bize tanıtılan zümreye bakıyoruz...

***

Tanınmışlarından (!) bahsediyoruz...

***

Herkesin bildiği takip ettiği, sözlerine ve işaretlerine değer verdiği isimlere...

***

Çoğu cübbesinin boğazına kadar siyasete batmış...

***

İslami hassasiyetlerden ziyade, siyasi hassasiyetleri ile gündemde duruyorlar...

***

Bazıları ise o kadar kaptırmışki bu işe kendini, Allah'ın açık emirlerine, Peygamberin sahih sünnetine rağmen bunların zıttına zorlama abuk-subuk delil ve senetlerle siyasete hizmet ediyorlar...

***

Seçim öncesi, “Siyaset kurumuna nasıl hizmet etsem” telaşesiyle nefsine hoş gelenlere ön açmak, yol açmak için yeni ictihatler yazıyor mübarekler...

***

Bir müftü arkadaşım anlatmıştı...

***

Bir ilçeye müftü olarak gittik...Biri bize haketmediğimiz halde aşırı iltifat ve ikramlarda bulunuyordu...

***

Bir süre bu duruma işkillendik...

***

Ama kısa bir süre sonra bir adam geldi makamımıza... Derdini anlattı... Gittiği yolun, İslami olmadığını anlatmaya çalıştık...

***

Gitti... Belirli bir vakit sonra yeniden geldi... O şahsın kartvizitini uzattı... Kartı okudum dondum kaldım” demişti...

***

Kartviziteki yazı; “Kart hamili yakınımız bir esnaftır, derdine uygun bir fetva verilmesini rica ederim. Yarın öğle üzeri de dükkana yemeğe beklerim”

***

Peki buraya kadar geldik mi sizce?

***

Bence çoktan geçtik bile...

***

Sultan Mahmud Sebüktek´in, ilk Müslüman Türk devletlerinden biri olan Gaznelilerin en büyük ve en dirayetli hükümdarı idi...

***

Sultan Mahmud din ve ilim ulularıyla görüşür, hiç erinmeden ziyaretlerine gider, onların tavsiye ve irşadlarına göre kendini ayarlardı...
***
Birgün vezirleri, kumandanları ile birlikte zamanın
tanınmış evliyasından Şeyh Ebu´l-Hasen Harakani´nin ziyaretine gitti...

***

Adamlarından bazıları önce gidip Şeyh´e, hükümdarın kendisini ziyarete gelmekte olduğunu, karşılaması gerektiğini haber verdiler...

***

Şeyh Harakani, kös dinlemiş gibi hiç aldırmadı... Yerinden bile kımıldamadı...

***

Hükümdar ve adamları dergahın kapısına kadar geldi... Baş vezir rica etti; "Ey din ulusu, hiç değilse bu değerli hükümdarı odanızın kapısında karşılayın!"
***
Harakani Hazretleri
bu kadarını bile yapmadı...

***

Vezir feryad etti; "Ey mübarek insan sen Allah´ın Kur´an´da; "Allah´a, Peygambere ve içinizden emir sahibi olanlara itaat edin" buyurduğunu hiç görmedin mi?"
***
Şeyh Harakani cevap mahiyetindeki
şu açıklamada bulundu:
***

"Biz o sözünü ettiğin Allah emrinin ´Allah´a itaat ediniz´ kısmına o kadar daldık ki, henüz peygambere bile sıra gelmedi. Nerde kaldı hükümdara itaat edelim..."

***

Alimlerimiz öyle olsa idi, bir birimize böyle zâlim olabilirmiydik?
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kerem İşkan Arşivi

Ne kadar yağmış?

28 Ocak 2022 Cuma 09:00

Konyalı solu ikiye bölerse?

25 Ocak 2022 Salı 07:00

Alkışladığını gömmek…!

21 Ocak 2022 Cuma 07:00

Siyasal din(dar) ..!

18 Ocak 2022 Salı 07:00

Yum gözlerini Themis...!

14 Ocak 2022 Cuma 07:00

Başkanda ARDILLIK yok gibi…!

11 Ocak 2022 Salı 07:00

Vay Tramvay...!

07 Ocak 2022 Cuma 07:00

‘Şey’ vergisi lazım…!

04 Ocak 2022 Salı 07:00

Yılı nerde kapatıyoruz ..!

31 Aralık 2021 Cuma 07:00

Topun ağzındakiler…!

28 Aralık 2021 Salı 07:00