Bu dörtlüğe iman, hala bizim için de, dünya için de bu kadar zor mu?
Nihayetinde amaçlanan ‘ırk, din, mezhep ırkçılığını’ bırakıp, ‘insan’ olmak değil mi?
Tevfik Fikret’in dörtlüğü şöyledir:
Toprak vatanım, nev-i beşer milletim
İnsan insan olur ancak, buna izanla inandım
Şeytan da biziz, cin de, ne şeytan ne melek var;
Dünya dönecek cennete insanla, inandım...
Küreselleşmeden bahsediyorlar ya, işte küreselleşmenin manası budur. Bunun aslı hümanizmdir. Hümanizm, Mehmet Doğan’ın hazırladığı, “Büyük Türkçe Sözlük” isimli eserde şöyle tarif edilmektedir: “İnsancılık, Avrupa’da ortaya çıkan ve mücerret bir insan sevgisini esas alan görüş, insaniyetçilik. İnsanı aşırı derecede yüceltme esasına dayanan akım, insanperestlik, beşerperestlik. 14. asırda yaygınlaşmaya başlayan, eski yunan felsefesinin incelenmesi esasına dayanan akım.
 Bu akım, Yunus Emre’nin şu sözüne aykırıdır: “Yaratılanı hoş gör, yaratandan ötürü.” Yani kavminden, kabilesinden / aşiretinden, kendi hür iradesiyle seçtiği dininden, mezhebinden dolayı onu hor görme, hoş gör. Dolayısıyla bu sözün hümanizm ile bir ilgisi yoktur. İnsan olmak için yaratanı tanıyıp, ondan dolayı yaratılanı hoş görmek gerekir.
Kavmiyeti, aşireti, dini, mezhebi bırakmak, insan olmak değil, insanlık vasfından soyutlanmaktır. Daha doğrusu, egoistlik, ben merkeziyetçilik ve aidiyetsizliktir.
Aidiyetsizlikten kasıt, bir kavme, bir kabileye, bir dine bir mezhebe, bir aileye, içinde yaşadığı toplumun değerlerine bağlı olmamaktır. Bana göre din şudur, bana göre mezhep şudur, bana göre ahlâkî değerler şudur, Yani kendine göre değerler ortaya koymak ve ona göre yaşamaktır. Bu dörtlük bunu ifade etmektedir.
İnsan Olmak
Ezanın okunduğu toprak vatanım, İslam milletim
İşte buna iman, insan olmaktır, samimiyetle inandım
Şeytan, cin, melek vardır.
Dünya dönecek adalete bu imanla, inandım
Irkçılığın, mezhep taassupçuluğun, mülhitliğin ilacı
Yaratılanı hoş görmektir yaratandan ötürü
Batı insan odaklı değil, Hıristiyan odaklıdır
Angela Merkel, diyor, “Bizim kökümüz Yahudilik ve Hıristiyanlığa dayanmaktadır”
Din fıtri bir duygudur, insanı bundan soyutlamak,
İnsanı insanlık vasfından soyutlamaktır.
Batıl da olsa dini değerlere saygılı olmak
Din ve vicdan hürriyetinin gereğidir
İçki, kumar zararlıdır, bunu bilim de söylemektedir
İnsan olmak mıdır, bilimin de söylediklerini inkâr etmek?
Desene açıkça bizim ilahımız, nefsi istek ve arzularımız
O ne derse biz onu yerine getiririz, bilim kalkanımız