Doğu Türkistanlılar mağdur ediliyor! G87 tahdit kodu zulmü sona ermeli!

Doğu Türkistanlılar mağdur ediliyor! G87 tahdit kodu zulmü sona ermeli!

Çin zulmünden kaçarak, bir yolla Türkiye’ye gelen Doğu Türkistanlı vatandaşların Türkiye’de de G87 tahdit kodu zulmü yaşadığını söyleyen Alperen Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Av. Kazım Birtane, “Bu koddan dolayı her gün yeni bir mağduriyet yaşanıyor”

Doğu Türkistan’da Çin zulmü devam ediyor. Doğu Türkistanlılara dininden, dilinden ve geleneklerinden kopmaları için her türlü baskı ve zorbalık uygulanıyor. Bu zulümden kaçabilen Doğu Türkistanlıların kendine vatan ve sığınabilecek yer olarak gördüğü ilk nokta da Türkiye oluyor. Türkiye’de ise Doğu Türkistanlı vatandaşlara sadece bazı STK’lar, dernekler ve vakıflar sahip çıkıyor. Doğu Türkistan’da yaşanan zorbalığa Türkiye’nin yeterince ses yükseltmemesi de yürekleri dağlıyor. Türkiye’ye gelen yüzlerce Doğu Türkistanlı vatandaş, G87 tahdit kodu zulmü yaşıyor,. Doğu Türkistanlı vatandaşlar, bugün eskisi gibi sınır dışı edilmese de, bu kod yüzünden ikametgah, çalışma izni alamıyor. Bu koddan dolayı, Doğu Türkistanlıların pasaportlarına el konulup, gözaltı kararı veriliyor. Alperen Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Av. Kazım Birtane, Türkiye Cumhuriyeti’nin Doğu Türkistanlılara çok daha fazla sahip çıkması gerektiğini dile getiriyor.

KOD ZULMÜNÜN BİTMESİ GEREKİYOR!

Sınır dışı edilme kararıyla ilgili sınır dışını gerektiren kodların varlığına dikkat çeken Avukat Kazım Birtane, elde hiçbir somut delil olmadan, kamu düzenini ve sağlığını bozdukları gerekçesiyle Doğu Türkistanlıların bazı uygulamalara maruz bırakıldığını dile getirdi. G87 tahdit kodunun da elde somut bir veri olmadan uygulanmaya çalışan kod olduğunu aktaran Birtane, “Bu kodla kamu düzeni ve sağlığı tehlikeye atıldığı gerekçesiyle sınır dışı kararı veriliyor. Bu insanlar devlete karşı hiçbir aleyhte davranış içine girmese de üzerine yapışan bu kod olduğu için yaptırıma tabi tutuluyor. Bundan 1 yıl öncesine kadar bu koddan yakalananlar, çeşitli kamplara gönderilip daha sonra da sınır dışı ediliyordu. Doğruyu konuşmak gerekirse, şimdi sınır dışı uygulaması yok. Bu kardeşlerimizin çoğunun Türkçe okuma yazması yok. Yakalanınca avukata ulaşamayanlar oluyor. İtiraz süresini kaçırıyorlar. Daha sonra dava da açamıyorlar. Sadece Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakları kalıyor. Onun sonuçlanması da en az 2-3 yılı buluyor. Bizim talebimiz, Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin üzerinden bu G87 kodunun kaldırılmasıdır” şeklinde konuştu.

GÖZALTINA ALINANLAR OLUYOR

Tahdit kodunun kaldırılmadığı, bu yaftanın da ömür boyu Doğu Türkistanlıların üzerinde kaldığını kaydeden Birtane, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu kardeşlerimiz koddan dolayı vatandaşlık alamıyor. İkametgahlarını alamıyorlar, çalışma izinleri olmuyor. Ayrıca 15 günden 15 güne bulundukları şehirlerdeki İl Göç İdaresi Müdürlüklerine gidip imza atıyorlar. Müdürlüklerde de çeşitli zorbalıklar uygulanıyor. Koddan dolayı, imzaya giden Doğu Türkistanlı kardeşlerimizden gözaltına alınanlar oluyor. Bir kardeşimize gözaltı kararı verdiler. Anayasa Mahkemesinde davası devam eden birisi, bu kardeşimiz. Anayasa Mahkemesinde evrağı olduğunu bilmiyorlar, görmemişler. Pasaportuna el koymuşlar. Konu bize iletildi ve yapılan muamelenin yanlış olduğunu söyledik, hatalarından vazgeçtiler. Böyle üzücü onlarca olay yaşanıyor.”

EN KÖTÜ MUAMELEYİ DOĞU TÜRKİSTANLILAR GÖRÜYOR!

Türkiye’ye gelen guruplar arasında en sıkıntısız gurubun da Doğu Türkistanlılar olduğunu söyleyen Birtane, “Bu kardeşlerimizin davalarına gönüllü bakıyorum. Şuan aynı anda baktığım 4-5 davam var. Bizim yine söylüyorum tek talebimiz bu kardeşlerimizin üzerindeki G87 tahdit kodunun kaldırılması. İl Göç Müdürlüklerinde en kötü muameleyi gören gurup, Doğu Türkistanlılar. Daha sonra da Türki Cumhuriyetlerden gelen kardeşlerimiz. Konya merkezde 50 Doğu Türkistanlı aile var. 15 aile de Çumra’da yaşıyor. Yani Konya’da ortalama 300-350 Doğu Türkistanlı kardeşimiz yaşamını sürdürüyor. Bunların bir kısmının üzerinde kod yok. İkametgahlarını da almışlar, çalışma izinlerini de. Bir kısmı ise öğrenci. Geriye kalan kısmı da G87 tahdit kodu üzerinde olan kardeşimiz. Çalışma izni olmayan aileler, bağışlarla ayakta kalmaya çalışıyor. Kendi yaptıkları yöresel ürünleri satarak, hayatlarını devam ettirmeye çalışıyorlar. Sayıca az oldukları için bu kardeşlerimizin maddi sıkıntı ve sorunlarının üzerinden şimdilik geliniyor. Peki manevi olarak yaşadıkları? Bu kardeşlerimiz, bugün Türkiye’de olsa dahi Çin zulmünü ve baskısını omuzlarında hissediyorlar. Bizim o insanlara devlet ve millet el ele çok daha fazla sahip çıkmamız gerekir. Onlara gönül rahatlığıyla ‘Burası sizin vatanınız, kendinizi rahat hissedin’ dememiz, dedirtmemiz gerekiyor. Devletimiz, 5 milyonluk Suriyeli vatandaşa sağladığı rahatlığı Konya’da yaşayan yüzlerce insana sağlayamayacak mı? Belki de bilerek destek sağlanmak istenmiyor. Bu kod zulmünden dolayı, her gün yeni mağduriyetler yaşanıyor. Onların yaşadığı travmanın farkında olmak lazım” dedi.

EMRE ÖZGÜL

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum