Çocuklarda bilinçli teknoloji kullanımı

Her şey elektronik, her şey bilgisayarlı. Çocuklar neredeyse elektronik cihazları kendilerine ait bir parça gibi görecek durumdalar. Zamanlarının büyük bir bölümünü kapalı alanlarda bu araçlar ile geçiriyorlar. Özellikle Anne-babası ile olumlu ilişkisi kuramayan, kendi seçimlerini yapamayan ve öğrenme-keşfetme ihtiyacını karşılayamayan çocuklar için teknolojik araçlar vazgeçilmez oluyor.  Bu nedenle Anne ve babaların televizyon, tablet vb. araçlar konusunda daha bilinçli davranması gerekiyor.

Ulusal Sağlık Enstitüleri (National Institutes of Health) tarafından yürütülen ve hala devam etmekte olan yeni bir araştırmaya ait ilk bulgular iki saat kadar olan ekran süresinin bile çok zararlı olduğunu gösteriyor. Öyle ki, Gençlik Anaokulumuzda okula yeni başlayacak öğrencilerimize yönelik yaptığımız hazır oluş ölçek sonuçları bu araştırmayı desteklemekte. Günde iki saatten fazla ekran izleyen çocukların düşünme ve dil becerilerini ölçen testlerde daha düşük puanlar aldıklarını görüyoruz. Ayrıca araştırmacılar, çalışmadan elde edilen ilk beyin taramalarının analizi doğrultusunda, ekran karşısında günde yedi saatten fazla vakit geçiren çocukların beyinlerinde “korteksin erken inceldiğini” keşfettiler. Normal bir çocukta korteksin incelme süresinin ergenlik döneminde olması beklenirken, teknolojik araçlar ile uzun süreli ve gereksiz bağımlılık bu incelmenin çok daha önceki yaşlara çekilmesine neden oluyor. Bu durumda birçok problem için zemin oluşturuyor.

CAN SIKINTISI KÖTÜ BİR ŞEY DEĞİL

Teknolojik araçların negatif etkilerinden bir diğeri ise çocuğun ekranda öğrendiği iki boyutlu becerileri, üç boyutlu gerçek dünyaya aktaramamaları. Bu nedenle anne ve babalara çocukların eline sanal oyuncaklar değil gerçek oyuncaklar vermelerini öneriyoruz. Çocuk sanal ortamda ne öğrenebiliyor ise gerçek yaşamda gerçek nesneler ile çok daha kolay ve kalıcı bilgiler öğrenecektir.
 

Günümüzde birçok yetişkin çocukların can sıkıntısı nedeni ile teknolojik aletlere yönelmelerine imkân tanıyorlar. Çocukları sürekli meşgul ve sakin tutmak adına TV, tablet, telefon gibi aletleri öğretiyoruz, öğrenmelerine ve bağımlı olmalarına imkân tanıyoruz. Böylece hayal kurmalarını ve düşünmelerini yine kendimiz engelliyoruz.  Yeter ki çocuğun  “can sıkıntısı” olmasın hep mutlu olsun!  Ancak “can sıkıntısı” diye adlandırdığımız durum bile, çocuğun üst seviyede bilgi ve beceri öğrenmesini sağlar. Bu durum yeni fikirlerin üretimi için gereklidir. Özellikle can sıkıntısı okula yeni başlayan çocuklarda kendini daha da göstermeye başlayacaktır. Ekrandaki hareketliliği arayan çocuk okul yaşamına ayak uydurmakta zorlanacaktır.  Oysaki can sıkıntısı merakın, üretkenliğin ve kendini keşfetmenin habercisidir.

Gerçek şu ki, ne yapması gerektiğini birçok çözüm yolu ile çocuğa istemeden sunan, çocuğa sınama şansı vermeyen teknolojik araçlar karşısında körelen çocuk için vaktini nasıl değerlendirebileceğine karar vermek dünyanın en zor işi olacaktır.
 

Teknoloji doğru kullanılmadığında çocuklarımıza yönelik zararlar sadece zaman kullanımı konusunda olmayacaktır.  Saldırganlık, obezite, görme ve kas-iskelet sistemine ilişkin fizyolojik sorunlar, sosyal gelişimde olumsuzluklar, bağımlılık gibi birçok olumsuz durumları beraberinde getireceği bilinmelidir.
 

Tüm bu olumsuzlukları düşünerek teknolojiyi çocuğun hayatından dışarı atmak ya da yasaklamak mümkün olmayacaktır. Yasak yerine kullanımı sınırlandırarak ve onları takip ederek ve en önemlisi iç denetimi kazandırarak, doğru kullanabilme davranışının öğretilmesi önemlidir. Çocukların akıllı telefon, bilgisayar, tablet kullanımı için önerilen süre okul öncesi için günde 30 dakikayı geçmemelidir. Teselli etmek, susturmak için teknolojiyi araç olarak kullanmamalı,  evde teknolojinin olmadığı alanlar oluşturulmalıdır. Aileler uygulamayacak kurallar yerine çocuğa rol model olmalıdır.  Bunun için teknoloji kullanılan saatler değiştirilebilir.

GENÇLİK ANAOKULU VELİLERİ YÖNLENDİRİYOR
 

Teknolojiyi doğru kullanabilme davranışının kazandırılmasında okul-aile işbirliğinin yapılması çok önemlidir. Velinin model olması, çocukla birlikte bazı kararlar alması ve bu kararları uygulaması, birlikte bazı etkinlikler yapması, yine birlikte bir plan yapılıp bu planın uygulanması gerekmektedir. Gençlik Anaokulumuzda uyguladığımız sosyal beceri eğitimi programı içerisinde öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz ve velilerimiz teknolojiyi doğru kullanabilme beceri eğitimi sürecinde aktif rol almaktadırlar. Uyguladığımız programda ebeveyn bilgilendirme, takip ve kontrol mekanizmaları ile aile planları okul-aile işbirliği içerisinde yürütülmektedir. Teknolojinin doğru kullanılmadığı zaman ne gibi zararlar verebileceği konusundaki somut bilgilendirme ve uygulamalar alanında uzman öğretmenlerimiz tarafından öğrencilerimize kazandırılmaktadır. Evde birlikte vakit geçirmek amacıyla alternatif oyunlar ve etkinlikler konusunda öğrencilerimiz ve velilerimiz bilgilendirilmektedir. Zira teknolojik araçlarla oynanan oyunlar dışında birlikte oynanabilecek çok sayıda oyun vardır. Bu nedenle ailelerin yapacağı en önemli iş, çocuk ile bol oyun oynayarak teknolojiye olan bağımlılığı ve ihtiyacı ortadan kaldırmaktır.  Zira çocuğu ile oyun oynayan ailelerin çocuğu teknoloji bağımlısı olmaz. Bol oyunlu günler ve mutlu çocuklar dileği ile…

Gençlik Anaokulu’nda toplumsal farkındalık

Özel Gençlik Anaokulu öğrencileri toplumsal farkındalık oluşturmak ve bilinç kazanmak için sosyal etkinlik programı kapsamında teknoloji kullanımını öğrendi. Öğrenciler öğretmenleri ile hazırladıkları etkinlik kapsamında öncelikle okul televizyon kullanımı konusunda akıllı işaretlerin ne anlama geldiğini ve işaretler konusunda neler yapmaları gerektiğini öğrendi. Öğrenciler sonrasında bu etkinliği uygulamaya dönüştürerek evlerinde akıllı işaretlere yönelik panolar oluşturarak, teknoloji kullanımında akıllı işaretlere uygun davrandılar. Öğrenciler aynı zamanda teknoloji kullanımına dair farkındalık oluşturmak adına evde belirli zaman dilimlerinde televizyon, tablet, bilgisayarları kapatarak aileleri ile kitap okuma, akıl oyunları oynama gibi farklı etkinlikler düzenledi. Okul Müdürü Aliye Duman, küçük yaşlarda oluşturulan farkındalık bilincinin önemine dikkat çekerek, yapılan etkinlikle öğrencilerin aileleriyle hem daha kaliteli vakit geçirmelerini sağlamayı amaçladıklarını, hem de teknoloji kullanımında daha bilinçli davranılmasını hedeflediklerini belirtti.

MEZUN ZİYARETLERİ

Gençlik Eğitim Kurumları Kurumsal ziyaretlerde bu haftaki durak 2004 Gençlik İlkokulu / Ortaokulu Mezunu Muharrem Özkarakaya oldu. Çiftsan Botanik’de gerçekleşen ziyarete Gençlik Eğitim Kurumları Genel Müdürü Barış Çağlayan Çakır, Gençlik Temel Lisesi Müdürü Enes İlhan Post ve Enderun Liseleri Müdürü Said Turgut katıldı. Ziyarette Muharrem Özkarakaya’ya ‘Hayırlı çalışmalar ve kazançlar’ dilekleri iletildi.