Ciddi mağduriyet yaşanır!

Covit /Pandemi sürecinde 7242 Sayılı Kanun ile  5275 Sayılı Ceza ve İnfaz Kanununa eklenen geçici 9.maddeye eklenen 5.fıkra hükmü  ile açık ceza infaz kurumlarında bulunan  veya açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanan hükümlüler ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezalarının infazına karar verilen yükümlüler yasanın resmi gazete’de  14.04.2020 tarihinden itibaren  idari izinli sayılmalarına karar verilmişti. Bugüne kadar 12 kez uzatılan izinler 31 Mayıs 2022 tarihinde artık uzatılmayacağı kamuoyunda ifade edilmeye başlanması üzerine sayıları 100 bini bulan hükümlüler için yeniden açık cezaevlerine alınmaları gündeme geldi.

RAHATLATICI İNFAZ DÜZENLEMESİ ŞART!

Heryerde Adalet Platformu Başkanı Av. Özkan Öztürk, konu ile ilgili gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Öztürk, “Sosyal medyada seslerini yetkililere duyurmaya çalışan bu yükümlü kardeşlerimizin sesine ses olmaya Heryerde Adalet Platformu PLATFORMU olarak bizlerde çaba sarfetmeye çalışıyoruz” dedi. “Öncelikle ifade etmek gerekirse zaten mevzuat gereği açık ceza infaz kurumlarının ihdas edilme amacı; hükümlünün yeniden topluma kazandırılması için toplumla adaptasyon sürecini hükümlüye aşılamak ,tahliye olduğu dönemde ona meslek ve zanaat edindirmek olduğu düşünüldüğünde zaten 2 yıldan bu yana toplumsal yaşamın içerisinde olan, iş kurmuş, eş bulmuş evlenmiş, çoluk çocuğa karışmış bu mahkum kardeşlerimiz  bizzat fiilen sosyal hayatın bizzat içerisinde yer alarak  cezalarını toplum içerisinde çekmektedirler. Ve ayrıca  ifade ettiğimiz üzere açık cezaevleri nihai amacını ifa etmektedir” diyen Öztürk, “ Şimdi 31 Mayıs 2022 tarihinde bu süreleri uzatmadığımız takdirde yada infaz kanunu anlamında bu mahkum kardeşlerimizi rahatlatmaya yönelik bir infaz düzenlemesi yapılmadığı takdirde ciddi mağduriyetlere sebebiyet verilecektir. Bu anlatmış olduğumuz husus meselenin vicdani boyutudur” şeklinde konuştu.

Av. Özkan Öztürk

CEZAEVLERİNİN KAPASİTESİ ZORLANACAK!

Meselenin bir diğer boyutunun ise Türkiye'de 8 ‘i çocuk ve gençlik ıslah evi olmak üzere  bulunan 384 Cezaevinin  geldiği durum itibari ile kapasite aşımı ve kapasite üzerindeki doluluk oranına sahip olduğunun altını çizen Öztürk, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şayet Covit izinli mahkumların süreleri uzatılmadığı müddette zaten cezaevlerindeki doluluk oranına artı 85  bin kişinin de ilave edilmesi anlamına gelecek  ki bu cezaevlerinin mevcut kapasitelerini zorlayacak. Normal şartlar altında bu ceza ve ıslah evlerinde  270 bin civarında kişi bulunabilecekken  cezaevlerinde şuan yaklaşık 310 bin kişi bulunmakta.Yaklaşık olarak zaten kapasitenin 40 bin kişi fazlası gibi cezaevleri üzzerinde bir yük bulunmaktadır. Bunlara artı olarak birde covit izinliler eklenince yaklaşık olarak 120 bin kişi gibi kapasite fazlalısı hükümlü ve tutuklu olacak ki, bu şartlar altında ülkemizdeki cezaevlerinin bunu kaldıramayacağını düşünüyoruz. İşte bu nedenle zaten kapalı ceza infaz kurumundan açığa ayrılma şartlarını ve haklarını iyi halli oldukları için kazanan bu mahkumların Covit sürecinde idari izin kapsamında dışarıya salınması ile beraber sosyal yaşama dahil oluşları ve kiminin evlenmiş, kimin çoluk çocuğa karışmış olması ve kiminin de iş kurması gibi nedenlerden dolayı zaten açık cezaevinde bulunan bu kardeşlerimizin yeniden kapalı kapılar ardına atılmaması için başta sayın Cumhurbaşkanı Başkanı olmak üzere Sayın Adalet Bakanı ve konuya duyarlı vekillere çağrıda bulunuyoruz. Covit izinli açık mahkumlarının sesine kulak verin diyoruz.”

EMRE ÖZGÜL