Her takım için taraftar çok önemli olduğundan bu topluluğu 12.adam ilan edip, onları maçların olmazsa olmazı kabul etmişler, ancak şimdiye kadar ilgisizlikleri nedeniyle maçlara az sayıda gelerek kış uykusunu tercih ettiler ve bu taraftar azlığı içerideki maçlardaki olumsuz performansında ortağı olmuşlardı.
Ancak Göztepe maçındaki taraftar, her maçta olumlu oyunlar sergileyen Konyaspor'u hoplattı. Bende bu değişikliği baharın müjdecisi olan “Cemre”ye bağlıyorum. Göztepe maçında herşey futbola uygundu, hava güzel, taraftar mükemmel, Konyaspor belki de ilk defa oyunda insiyatifi elinde tuttu.

Göztepe tek tek baktığımızda adeta şöhretler karması, Beşiktaş'tan Ali Kuçik. eski Fenerbahçeli Ali Bilgin,Trabzonspor'dan Ergin Keleş, Bursa ve Sivasspor'dan tanıdığımız Herve Tum. yedek kulübesinde milli Halil Akbunar, sonradan oyuna girdi. Bizim meşhur Gökhan Emreciksin ve diğerlerini saymıyorum bile. Hepsi Süper Lig'den gelme.
Hocaları yine Konya'nın tanıdığı bir zamanlar birlikte çalıştığımız meşhur Kemal Kılıç, ancak bu kadar meşhur birarada olunca takım oyunu oynatmak çok zor oluyor. Göztepe ve dolayısıyla Kemal Kılıç hocanın işi çok zor.
Konyaspor iç saha korkusunu, oyuna çok tempolu başlaması, ilk dakikada sayılmayan gol, hemen 4.dakikada sahanın en iyilerinden Erdal'ın golü ile yensede, 20.dakikadan sonra yine bir duraklama sürecine girdiğini gördük.
İkinci yarıda tam istenilen Konyaspor'u izledik, dörtlü savunma az hata yaptı, Selim ve Erdinç geçen yılı aratmadılar, Selim'i biraz daha gelişmiş buldum, Tolga kenarı daha verimli kullanıyor ortalarındaki isabet oranı artmış, göbekteki İshak eldeki mevcutların en savunma ağırlıklı olanı. Neca oyun anlayışına savunmaya dönmeyi ve top çalmayı da eklemiş.
Erdal'ı yazmaya gerek yok, her takıma bir Erdal lazım, savunmadan top çıkarıyor, içeri kıvrılıp şut atıyor, ölü topları olumlu kullanıyor, gol atıyor. Bu maçta enerjisini tasarruflu kullanıp 90 dakikaya yayarak maçıda tamamladı, Erdal'dan daha ne istenirki?
Ama şunuda itiraf edelim, bu güzel oyunun tamamlayıcısı da ilerdeki Hollandalı ARS. Bir santraforda olması gereken hemen hemen tüm meziyetler var, 'yeterki siz bana kenardan top getirin, hepsini yazarım' diyor. Gerçektende yazıyor, dikkat edin bizdeki bazı futbolcular yan ortalarda topa kafa vuruken gözlerini kapatırlar ve topu havaya dikerler, Ars öyle yapmıyor göz, gez, arpacık topla henüz buluşmamışken atacağı köşeyi tesbit ediyor. Ars'ın hem sayılmayan hemde attığı kafa golleri mükemmeldi.
Sonuç olarak Konyaspor bu taraftar coşkusu, iyi oyunla birlikte  atlatıldığını düşündüğümüz iç saha sendromu Konyaspor'u hedefine bir adım daha yaklaştırdı ve aradaki puan 3'e düştü. Yani iş bir maç kazanmaya bakar ondan sonra Konyaspor rahatlar.