Bir gelenek yok oldu! Raflar ithal ürünlerle doldu

Yerli malı haftası neden buharlaştı? Yerli malı deyince: “o da ne ki!” Tepkisi! ithal ve lüks mallar rafları doldurdu

İlkokuldayken, “Yerli malı yurdun malı, her Türk onu kullanmalı” sloganıyla Yerli Malı Haftası kutlanırdı. 12-18 Aralık tarihleri Yerli Malı Haftası'ydı.

1929’da kanun çıkarılan ve 1946’dan itibaren de uygulanan güzel bir gelenekti bu!

Her öğrenci evinden elma, armut, portakal, kuruyemiş, reçel vb. yiyecekler getirirdi...

Bunlar masaların üzerine serilirdi... Ve karnaval, festival, bayram havası oluşurdu. Şiirler, nesirler, maniler okunurdu... Öğretmenler günün mana ve anlamıyla ilgili konuşmalar yapardı.

Yerli malı kullanmanın, tutumlu olmanın ve yatırım yapmanın önemi vurgulanırdı.

YOK OLAN BİR UYGULAMA

Son çeyrek asırda, hatta biraz daha fazlasında Türkiye’de ithal ve lüks malların tüketiminde büyük bir patlama ve savurganlık yaşanmaya başlandı.

Çünkü fabrikalar, sanayi tesisleri, tarım ve orman alanları satıldı.

Yerli Malı Haftası, AK Parti hükümetleri döneminde, pasta, börek, kola, cips ve hamburgerli partilere dönüştü!

Çocuklarımızın yediği ekmek ithal, elma ithal, muz ithal, peynir ithal, tereyağı ithal, hatta kuru üzüm ve erik dahi ithal hale getirildi.

Yüzlerce ithal süt markası rafları süslüyor.

Marketlerde Fransız malı maden sodasından, yabancı çikolatalara kadar, ithal meyve suları ve bisküvilere kadar hemen her şey Avrupa ve uzak Asya’dan ithal gelmekte.