Barış Bektaş: Konyalıları Hep Beraber Şeker Fabrikaları Satılamaz Demeye Çağırıyoruz
Siyasi partilerin il başkanları; fikirlerini, siyasi görüşlerini, şehrin sorunlarını ve çözüm önerilerini Merhaba Gazetesi “Siyasetin Nabzı” sayfaları için kaleme aldı.
Chp Konya İl Başkanı Barış Bektaş'ın yazısı şu şekilde:
Konyalıları Hep Beraber Şeker Fabrikaları Satılamaz Demeye Çağırıyoruz
Değerli Konyalı hemşerilerim; 13 sivil vatandaşımız, terör örgütü PKK tarafından şehit edilmiştir. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine sabır diliyoruz. Milletimizin başı sağ olsun.
Önceki yazılarımızda Konya’nın tarım ve hayvancılıkla ilgili temel sorunları ve bununla doğrudan ilintili su sorunu başta olmak üzere çevre ve doğa sorunları ve yaşadığımız ve daha da ağırlaşacağı öngörülebilen kuraklık ile ilgili sorunları ve çözüm önerilerimizi dile getirdik. Bu yazımızda ise Konya’da geleneksel olarak ekilen en eski ürünlerimizden olan ve ülkemizdeki toplam üretiminin %31’inin ilimizde yapılan ŞEKER PANCARI konusuna değineceğim.
Şeker pancarından şeker üretimi, tüm gelişmiş ülkelerde desteklenen, üretildiği alanlarda diğer ürünlere göre en az dört kat daha fazla katma değer sağlayan, istihdam sorununa çözüm olabilecek en önemli ürünlerden biridir. Çapa ve hasat döneminde 250 bin tarım işçisi ve az topraklı çiftçiler ile işsizlere 100 gün süreyle iş imkânı sağlamaktadır. Kırsal kesimde buğdaya göre 18 kat, ayçiçeğine göre ise 4.4 kat fazla istihdam sağlar. Ülkemizde pancar şekeri sanayimiz yılda yaklaşık 3 milyar dolar katma değer yaratmaktadır. Fabrikaları modernize etmeyerek, zarar etmesi için elinden geleni yapanların şeker pancarının ülkeye katkısını görebildiklerini sanmıyoruz. Durmaksızın millilik ve yerlilikten bahsederek kendilerine muhalif olan herkesi gayrı milli ilan edenlerin şeker sanayini özelleştirme adı altında yok etmesini milletimizin takdirine bırakıyoruz.
CHP iktidarında, Cumhuriyet devrimlerinin yayılmasında, Türkiye’de sanayinin gelişmesinde çok önemli bir yer tutan şekerpancarı üretiminde ısrar edilecektir. İstihdamdaki önemi ve hayvancılıkta direkt üretim ve verim artışı sağlayan melas ve pancar küspesi için “üretim planlaması” ile verimsiz bölgelerde şekerpancarı üretimi bölgesel destekleme politikaları ile kendiliğinden sınırlandırılacak olduğundan kotaların etkisi azalacaktır. Nişasta Bazlı Şeker kotası beslenmede değil, kontrollü olarak ilaç ve kimya sanayine kullandırılacaktır. CHP iktidarında kota mutlaka AB ülkeleri seviyesine çekilecektir. Ülkenin diğer stratejik sanayileri (liman, maden, petrol, haberleşme, vb) gibi, şeker sanayinin de, emperyalist ülkelerin ahtapot kollarından biri olan endüstriyel tatlandırıcılara kurban edilmemelidir. Türkiye’de üreten çiftçimizin ve emekçi işçimizin yanındayız.
Tarlasında pancar yetiştiremeyen çiftçinin bir süre sonra azalan geliri, artan borçlarını karşılayamayacak, belki de topraklarını satarak, büyükşehirlere göç edeceklerdir. Çoğunun bir ayağı, köyünde olduğu halde gelecekte, köyü ve toprağı ile teması kesildiğinde, şehirlerde işsizlik yükünü de artıracaklardır.
Sağlık alanındaki Nişasta bazlı şekerin getireceği zararları tartışmak dahi istemiyoruz. Ancak lanse edildiği gibi bu bir sağlık sorunu değil Milli üretim ve ekonomiyi ilgilendiren bir sorundur. %70’i yabancıların elinde olan Nişasta Bazlı Şekerlerle önce milli ekonomi çökertilecek akabinde Türk halkının sağlığı yok edilecektir. Sağlığın yok edilmesi tali yani yerli ekonominin yok edilmesinin peşi sıra gelecek bir sonuçtur. Tüketim toplumu haline getirilen, etin,sütün samanın ve teknolojik ürünlerin kısaca her şeyin ithal edildiği bir ülke haline gelmişken üretim halinde olduğumuz ve %100 elimizde olan şeker sanayine önce kotalar koyduk ve şimdi de fabrikaları yok edecek şekilde özelleştirme yapıyoruz.
Üretici tarafında şeker pancarı üretiminde karşılaşılan sorunlar konusunda çiftçilerin; %87,4’ü sulama maliyetlerinin yüksek olduğunu, %72’si bölgede suyun yetersiz olduğunu, %74’ü diğer tarım ürünlerine göre işgücü ihtiyacının fazla olduğunu, %77,7’si pancar üretiminde hastalık ve zararlılarla mücadelenin zor ve yüksek maliyetli olduğunu ifade etmişlerdir. Ayrıca %60’ı özelleştirmeye karşı olan pancar çiftçisinin sorunlarının başında fiyat düşüklüğü geliyor. Üretici, mahsulün şeker oranlarının düşük, firenin yüksek çıkmasından ve pazar alternatifinin olmamasından şikâyet etmektedir. Bu konularda çözüm bulması gereken siyasi iktidar ise özelleştirme ile sektörden ve sorunlarından kurtulmak istemektedir. Ancak bu özelleştirmeler uzun vadede köyden kente göçe neden olmakta ve bunun sonucunda kırsal alanda kalifiye eleman ve verimli çalışan iş gücü sıkıntısı oluşmaktadır. Pancarda da tüm ürünlerde olduğu gibi devletin üretim planlaması eksikliğinden dolayı arz talep dengesizliği, dolayısıyla fiyat dalgalanmaları oluşmaktadır. Plansız üretim sebebiyle suyu fazla isteyen bu ürünün ihtiyaçtan fazla üretilmesi sonucu aşırı su tüketimi ve fiyatın tatmin edici düzeyde açıklanmaması gibi sonuçlar ortaya çıkmaktadır. İhtiyaçtan fazla üretim ise tamamen üretimin fazlalığından değil ithal nişasta bazlı şekerlerin kapladığı alan nedeniyledir. Burada iktidar kendi çiftçisine koyduğu kotayı yurtdışından gelen ürüne koymamaktadır. Çok uluslu firmaların karından daha önemli olan Türk halkının ekonomisi, üretim yeteneği ve sağlığıdır diyoruz. Bu nedenle hangi siyasi görüşten olursa olsun ülkesini seven ve çocuklarının geleceğini düşünen tüm Konyalıları hep beraber şeker fabrikaları satılamaz demeye çağırıyoruz. Rantçının değil üretenin baş tacı edildiği, emeğin ve alın terinin karşılığının alındığı, milli kaynakların bir grup değil tüm yurttaşlarca hakça kullanıldığı güzel günlerde buluşmak dileğiyle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.