Atık kağıtları sanat eserine dönüştürüyor

Atık kağıtları sanat eserine dönüştürüyor

Atık kağıtları dönüştürdüğü sanatıyla dünyada tek olan sanatçı Ali Rıza Kart, ortaya çıkardığı eserleriyle büyük beğeni topluyor. Kart, sanatıyla hem ‘Sıfır Atık Projesi’ne destek sunuyor hem de farklı bir sanat dalının kapılarını aralıyor

Eskişehir’de patentini aldığı teknikle atık kâğıtlardan değişik tespih, kolye, yüzük gibi süs eşyaları yapan Usta Ali Rıza Kart,  atık kâğıtları adeta mücevhere dönüştürüyor. Ali Rıza Kart, “En büyük hayalim kâğıttan orkestra yapmak” dedi 

en-iyi2-1.jpg

HOBİ OLARAK YAPIYORUM

54 yaşındaki emekli Astsubay Ali Rıza Kart, dünyada tek temsilcisi olduğu sanatının uluslararası patentini aldı. En büyük hayalinin atık kâğıtlardan bir orkestra hazırlamak olduğunu belirten Kart, “Bundan 20 yıl önce tesadüfen bu sanatı keşfettim. Televizyon izlerken elimdeki kâğıtları büküp köşeye koymuştum. İşe yarar bir şey olsalardı bunlardan ne güzel takılar olurdu diye düşündüm. Sonra kâğıtları vernikledim ve vernikle uyumunu gördüm. O gün başlayan uğraş bizi buraya getirdi. Herşeyi kendim tasarladım. Bu sanatı her hangi bir yerden görmedim, duymadım, öğrenmedim. Kendi kendime bulup geliştirdiğim bir teknik oldu. Kâğıt denildiğinde aklınıza ne geliyorsa kullanabiliyorum. Hiç boya kullanmıyorum, kâğıdın rengi neyse çıkan materyal o" diye konuştu.

en-iyi-2.jpg

"İNSANLARIN ÇÖPE ATTIĞI KAĞITLARI MÜCEVHERE DÖNÜŞTÜRMEYE ÇALIŞIYORUM"

Ali Rıza Kart, yaptığı işin bir geri dönüşümden ziyade bir ileri dönüşüm olduğunu söyledi. Sanatını, birçok deneme yanılma yöntemiyle geliştirdiğini vurgulayan Kart, 22 yıllık tecrübesiyle eserlerinin bir kuyumcunun vitrinini süsleyebilecek düzeye geldiğini dile getirdi. Kağıdı sadece materyal gibi değil, sevda olarak gördüğünü anlatan Kart, şunları kaydetti: "Kağıtla ilgili çeşitli sanatlar var. Fakat, kullandığım teknik ve üslup tamamen bana ait. Bilinenlerden farklı teknikler uygulayarak yeni bir sanat bulduğumu düşünüyorum. Adını da "Teriha" koydum. Ahiretin tersten okunuşu ve bana göre kağıdın ölüp yeniden dirilişi manasını taşıyor. Tek bir kağıt parçası bile satın almıyorum. Sadece atık kağıtları kullanıyorum. İnsanların çöpe attığı kağıtları mücevher haline getirmeye çalışıyorum. Ne kadar başarılı olduğuma toplum karar verecek."

en-iyi-3.jpg

SANATIMIN YOK OLMASIN İSTİYORUM

Sanatın kendisiyle birlikte yok olmasını istemediğini belirten Kart, kâğıt sanatını insanlara aktarmak istediğini belirterek şöyle konuştu: “Bu sanatı tamamen kendi tekniklerimle geliştirdim her gün farklı bir teknik deneyerek bu hale getirdim. Benden sonra bu mesleğin kaybolmaması için birçok öğrenciye bu işin nasıl yapıldığını öğretmeye çalıştım benimle beraber bu işi öğrenen birçok öğrencim işim var inşallah bu sanat benden sonrada devam edecektir diye ümit ediyorum. Kâğıttan kolye teşbih yapılmasının önceliğinin sabır olduğunu dile getiren Kart sözlerine şöyle devam etti: “Bu güne kadar 40-50 bin adet üren yapmışımdır. Atılmış bir kâğıdın bu şekle dönüşmesini hayretle karşılıyorlar. Gittiğim her platformda bunun hayretle karşılandığına ve büyük teveccüh gördüğüne şahit oldum. Bu konuda eğitim verdiğimiz öğrencilerimiz var. Öğrencilerimizin de öğrencileri var. Bunları insanlara aktarmayarak benimle birlikte ölüp gitmesini istemiyorum. Bunun için savaşıyorum.  Bunun öğretimi konusunda benim desteklenmeye ihtiyacım var. Fakat tabi o zamanı bir türlü yakalayamadık. Çok sınırlı bir eğitim seviyemiz oldu. Oradan öğrenebildikleri kadarıyla bir şeyler yapıyorlar. Ama burada benim öğrettiğim bine yakın teknik var. Bu tekniklerin hepsini aktarmam lazım. Benim çünkü sanatla ilgili hiç sırrım yok. Yani bildiğim her şeyi öğretirim. Ama o sabrı göstermek gerekir. Akademik seviyede bir bölüm bile olmalı. Çünkü kağıt herkesin düşündüğü bir şey değil. Bence dünyanın en kıymetli malzemelerinden bir tanesidir. Ve inanılmaz israf edilen bir malzeme. Ben kendi adıma da olsa hem bu israfı önlemiş oluyorum”

en-iyi-5.jpg

“TESPİHE VASİYETİMİ YAZDIM”

En özel ürünlerinin tespihler olduğunu kendi kullandığı tespihe de vasiyetini yazdığını söyleyen Kart, “Tespihleri seviyorum. Tespih yapmayı da seviyorum. Özel ürünler tabii ki de tespihler, kendi tespihimin içinde vasiyetimi yazdım. Vasiyet derken ‘tarlayı, arsayı kime bıraktık’ değil yani, kızlarıma öğütlerimi yazdım. Onu da şu mantıkla yaptım, öldükten sonra söylenen sözün tesirini kendimden biliyorum. Dolayısıyla da evlatlarıma nasıl söz söyleyebilirim diye düşündüğümde tespihimin içine yazdım ve Hak vaki olduğunda, biz öldükten sonra tespihi kırıp, bakıp okuyacaklar ne demişiz öğrenecekler” diye konuştu.

img-1961.jpg

 

SAİT ÇELİK

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.