Ateş Nöbeti!

Kavga derimizin altına kadar nüfus etmiş sanki...

***

Korku dağları, çoktan sıra dağlar olarak, yüreğimizin en karanlık köşesine bir yumruk gibi oturmuş...

***

Ordu vardı önceleri... “Neler yapmışlar neler, vay yazık bu ülkeye ve biz insanlarına” diye hayıflanmıştık uzun süre...

***

Bombalar vardı... Cephanelik evler... Darbe planları... Bunları hep bu devlet anlattı bize, uzun uzun haber bültenlerinde...

***

Başbakan “Bu davaların savcısı benim” dedi... “28 Şubat'ta, vatandaşın Erbakan ve arkadaşlarına verdiği mührü elinden alanları yargılayacağız” dediler...

***

Sonra? Nöbetçiler zili çaldı... Cemaat kavgası başlayınca, saflar ve siperler hızlıca değişti...

***

Başbakan Yardımcısı çıkıp; “Yanlış yargılanmış olabilirler” dedi...

***

Başbakan Baş Danışmanı ise; “Ordumuza komplo kurulmuş olabilir” dedi... Siz nöbetteyken, orduya kim komplo kurar? Yoksa nöbet yerinde değil miydiniz? Diye soramazdık...

***

Büyük bir sansasyon ile başlatılan 28 Şubat davasında tek bir tutuklu bile kalmadı...

***

İktidar; “Cemaatin yargıya nüfuz etmiş bölümü bizi zora sokmak için tek-tek saldı” cümlesini arka odalarda yüksek sesle dillendirildi…

***

Sanal düşmanlar, çeteler, paralel yapılanmalar, İsrail, ABD, dış mihraklar, lobiler, kulisler, karanlık odalar, Mosad, El Muhaberat, CIA, pusular, tuzaklar, komplolar sanki hepsi canımıza düşmüş...

***

Tüm dünya işini gücünü bırakmış, sadece bize pusu kurmuş sanki...

***

Nöbete getirdiklerimiz azıcık uyusa, Alimallah gırtlağımıza çöküp baştan başa kesecekler bizi...

***

O yüzden nöbettekilere lojistik desteğe var gücümüzle devam etmeliyiz... Aklî hudutlarımızda bulunan düşmanlar ile bir olup, bizi söğüşleyecek halleri yok ya...

***

Eğer onlar olmasaydı, Güneydoğu tamamen PKK'nın siyasal gücünün eline geçerdi... Ya da Suriye çoktan bize saldırarak rejimimizi yıkardı...

***

İran ile Irak birleşerek kimyasal füze atar, Musul ve Kerkük'te Türkmenlere savaş açarlardı...

***

İyiki varlar... İyiki nöbetteler...

***

Nöbettekiler, algıyı yönetmek için, gecenin derinliklerinde her karaltıyı bir başka canavara vehmettiler… Her çıtırtı yaklaşan büyük bir tehlikenin habercisi olarak algılamamızı sağlayıp, alarm çanlarını çaldılar... İyiki de çalıyorlar...

***

Bizler ise, camilere doldurulmuş, istilacıların her an surları aşarak, yurda saldıracakları fikriyle dopdolu, bu dehşet saatlerinde, nöbetçiler için dua eden bir milletiz... O kadar...

***

Ateş nöbetleri geçiren çocukların sayıklaması gibi; “Biz mi pusudayız, başkaları mı bize pusuda?” sorusunu bir dua gibi tekrar edip duruyoruz birbirimize

***

Keşke ortamdaki bu puslu havayı dağıtıp, pencereden bakacak cesaretimiz olsa...

***

Keşke, “Dışarıda fırtına var” izlenimini veren o sert ıslığın, rüzgara mı yoksa nöbetçilere mi ait olduğunu bir görebilseydik..

***

Keşke...

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kerem İşkan Arşivi

Ne kadar yağmış?

28 Ocak 2022 Cuma 09:00

Konyalı solu ikiye bölerse?

25 Ocak 2022 Salı 07:00

Alkışladığını gömmek…!

21 Ocak 2022 Cuma 07:00

Siyasal din(dar) ..!

18 Ocak 2022 Salı 07:00

Yum gözlerini Themis...!

14 Ocak 2022 Cuma 07:00

Başkanda ARDILLIK yok gibi…!

11 Ocak 2022 Salı 07:00

Vay Tramvay...!

07 Ocak 2022 Cuma 07:00

‘Şey’ vergisi lazım…!

04 Ocak 2022 Salı 07:00

Yılı nerde kapatıyoruz ..!

31 Aralık 2021 Cuma 07:00

Topun ağzındakiler…!

28 Aralık 2021 Salı 07:00