Alzheimer cinsiyet seçiyor

Alzheimer cinsiyet seçiyor
Türkiye'de yaklaşık 600 bin Alzheimer hastası bireyin olduğunu söyleyen Doç. Dr. Recep Alp, hastalığın görülme sıklığının 65 yaş üzerinde arttığını ve kadınlarda erkeklere göre daha fazla olduğunu söyledi.

DoktorTakvimi uzmanlarından Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Recep Alp, 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü kapsamında hastalıkla ilgili önemli bilgiler paylaştı. Türkiye'de yaklaşık 600 bin Alzheimer hastası bireyin olduğunu söyleyen Doç. Dr. Recep Alp, hastalığın görülme sıklığının 65 yaş üzerinde arttığını ve kadınlarda erkeklere göre daha fazla olduğunu belirtti.

Alzheimer hastalığının, bilişsel işlevlerin bozulmasına, davranışsal problemlere yol açan genellikle ileri yaşlarda görülen kronik dejeneratif bir nörolojik hastalık olduğunu söyleyen DoktorTakvimi uzmanlarından Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Recep Alp, “Hastalık, öncelikle unutkanlıkla kendini gösterir. İsim bulmada güçlük, yer bulmada ve zaman algısında değişiklikler, konuşma bozukluğu, görev veya iş yaparken zorlanma gibi yüksek bilişsel işlevlerde bozukluk gözlenir” dedi.

ALZHEİMER HASTALIĞI KADINLARDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR

Alzheimer hastalığının görülme sıklığının dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de artış eğiliminde olduğunu belirten Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Recep Alp, şunları söyledi: “Ülkemizde yaklaşık 600 bin kadar Alzheimer hastası olduğu tahmin ediliyor. Kadınlarda erkeklere göre daha sık ve 65 yaş üzerinde görülme sıklığı artmaktadır. Genelde 85 yaş üzerinde her iki yaşlıdan birine Alzheimer hastalığı tanısı konuyor.”

EN ÖNEMLİ RİSK FAKTÖRÜ YAŞ

Alzheimer hastalığında en önemli risk faktörünün yaş olduğunu söyleyen Doç. Dr. Recep Alp, “Diyabet, hipertansiyon, obezite gibi metabolik hastalıklar, kafa travması, eğitim seviyesi, depresyon, psikiyatrik hastalıklar, uyku apne sendromu, alkol, sigara kullanımı ve genetik faktörler sayılabilir. Hastaların yüzde 5‘inde genetik bozukluklar tespit edilmektedir. Bu olgular genellikle genç hastalarda görülür” diye konuştu.

Alzheimer hastalığının teşhisinin klinik muayene ve tetkikler sonucu konduğunu söyleyen Doç. Dr. Recep Alp, “En önemlisi hasta ve hasta yakınlarının aktardığı öykü ve gözlemleridir. Ayrıca diğer hastalıkları ayırt etmek için beyin MR'ı, beyin PET'i, EEG, kan tetkikleri ve gerektiğinde beyin omurilik sıvı incelemesi yapılabilir” dedi.

ALZHEİMER TEDAVİSİNDE KULLANILAN YÖNTEMLER

Alzheimer hastalığında erken teşhisin öneminden bahseden DoktorTakvimi uzmanlarından Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Recep Alp, “Alzheimer hastalığının erken teşhisiyle hastalığını ilerlemesini yavaşlatmak ve/veya durdurmak için bazı yapılabilecek uygulamalar söz konusudur. Nöroplastisiteyi destekleyecek çok yönlü yaklaşımlarla hastalığın ilerleyişini kontrol altına almak mümkündür” ifadelerini kullandı.

Alzheimer tedavisinde kullanılan yöntemleri de anlatan Doç. Dr. Recep Alp, “Alzheimer hastalığının tedavisinde klasik anlamda semptomatik olarak kullanılan ilaç tedavileri mevcuttur. Bu ilaçlar, bilişsel problemlerin yanı sıra psikiyatrik, davranışsal sorunlar veya uyku bozukluklarının kontrolünde etkilidir. Bunlar dışında yaşam tarzı değişiklikleri, bilişsel aktiviteler, nörokognitif destekler, psikiyatrik destekler, egzersiz, uyku düzenlenmesi gibi ek önlemler alınması önemlidir” dedi.

HASTA YAKINLARININ DİKKAT ETMESİ GEREKENLER

Alzheimer hastalarının bakımında hastalığının seyri ve şiddetine göre yaklaşımların değiştiğini belirten Doç. Dr. Recep Alp, “Hastalık ilerledikçe hastalık yönetimde aile yakınlarına veya bakımı üstlenicilerine ek sorumluluklar düşmektedir. Hastanın stabil, sakin, bildiği eşyaların olduğu kendi yaşadığı ortamında yaşamına dikkat edilmelidir. Hastayla münakaşaya girmekten veya inatlaşmaya girilmeden kaçınılmalıdır. Ayrıca bakım yükünü üstlenen bireylerin de desteklenmesi ve yüklerinin paylaşılması önemlidir”

UYKU BOZUKLUKLARI ALZHEİMER HASTALIĞININ OLUŞUMUNDA ÖNEMLİ BİR FAKTÖR

Doç. Dr. Recep Alp, Alzheimer hastalığını önlemek veya riskini azaltmak için yaşam tarzında nelere dikkat edilmesi gerektiğine dair ise şunları paylaşıyor: “Son yıllarda yapılan çalışmalarda bağırsak ile beyin arasındaki etkileşimin nörolojik hastalıklar açısından önemli bir faktör olabileceği gösterilmektedir. Sağlıklı bağırsak mikrobiyotası için gerekli beslenme ve destek tedavilerinin yapılması çok önemlidir. Beslenme için en önemli diyet tipinin Akdeniz tipi beslenme olduğu görülmektedir. Omega 3 zengin beslenme, tam buğday tahıllı yiyecekler ve yemeklerde kaliteli bitkisel yağların kullanması gerekir. Ayrıca uyku bozukluklarının bilişsel işlevleri olumsuz etkilediği ve Alzheimer hastalığının oluşumunda önemli bir faktör olduğu görülmekte ve uyku hijyenin sağlanması önemlidir. Beyin için egzersizin ayrı bir değeri vardır. Günlük yapılacak kısa yürüyüşler, aerobik egzersizin hastaya katkısı çok olacaktır. Zihinsel aktiviteler beyin nöroplastisite özelliğine katkı sunacaktır. Ek olarak aromatik yağlar ve müzik terapi de hastalık seyrinde olumlu etkileri gösterilmiştir.”

Kaynak:Haber Merkezi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.