Sadık Küçükhemek

Sadık Küçükhemek

19 Mayıs Genelgesi

19 Mayıs Genelgesi

Medyadan öğrendiğimize göre, Danıştay 10'uncu Daire Başkanlığı, 19 Mayıs kutlamalarının başkent dışında sadece okullarda kutlanmasına ilişkin genelge hakkında yürütmeyi durdurma kararı aldı.
Daire, kararın gerekçesinde, üst hukuk normlarında hangi bayramın ne şekilde kutlanacağının açık olduğu belirtilerek, genelgenin düzenleyici işlem niteliği taşımadığı kaydedildi.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer karara tepki göstererek şöyle dedi: “Bu karar, hukuki bir garabettir. Bizim yayınladığımız genelge de üst hukuk normu olan yönetmeliğin gereklerine uygun olarak davranılması şeklindeydi. Biz, bayramlarımızı bu halkın da benimsediği bir tarzda ve daha coşkun kutlayacağız. Çünkü bayramlarımız bizim ortak değerlerimizdir…”
 Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu kararı şöyle değerlendirdi: "Yargı kararlarına herkes saygı göstermekle ve uymakla yükümlüdür.”
  Başbakan Erdoğan ise bu karar hakkında şöyle dedi: “Türkiye'nin tapusu belli zümrelerin elinde değildir, 75 milyonun elindedir. Türkiye'nin sahibi 75 milyondur. 19 Mayıs törenleri üzerinden kimse bizi tehdit etmeye kalkmasın. Biz onlar gibi 19 Mayıs'ın istismarcısı değiliz.”
Sayın Bakan’ın açıklamasından anlıyoruz ki, bu kararın hukuki bir garabet olmasının sebebi, bayramların yönetmeliğin gereklerine uygun olarak kutlanmamasıdır.
Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı makamının kutlama şekilleriyle alakalı ortak bir çalışma yürütmeyi sonuçlandırması ve bu çalışmaya uygun bir yönetmeliğin çıkacak olmasının sebebi, bayramların yönetmeliğin gereklerine uygun kutlanmasını sağlamaktır.
 Hükümete göre, hâlihazırdaki kutlama yönetmeliğin gereklerine uygun olmadığı için halk bayramlara iştirak etmemektedir. Statüko ise, gücü elinde tutmak için, yönetmeliğe rağmen, resmi ideolojiye uygun olarak kutlanmasını istemektedir.
 Malum medya bu meseleyi çarpıtmakta ve hükümetin niyeti kutlamaları halktan uzak tutmak ve zaman içerisinde sönmesini sağlamaktır, demektedir. Diğer partiler de buna katılmaktadır. Kılıçdaroğlu’nun yukarıdaki ifadesi bunu teyit etmektedir.
 Sayın Başbakan’ın sözlerinden anlaşıldığına göre, statüko, yönetmeliğe rağmen, daha da ileri giderek hükümete aba altından sopa göstermektedir! Sayın Başbakan da boyun eğmemektedir. Haklıdır; çünkü kutlamaların yönetmeliğe uygun kutlanmasını istemektedir.
Demek ki, yönetmeliğe uygun kutlama halkın benimsediği bir kutlamadır. Statüko bunu bildiği için karşı çıkmaktadır. Mesele kutlama değil, mesele statükonun gücü elinde tutmak istemesidir. İttihat ve Terakki zihniyeti, Cumhuriyeti biz kurduk, dolayısıyla Türkiye bize aittir, egemenlik de bizimdir, bizim dışımızdakiler bizim kölemizdir! demektedir.
Sayın Başbakan’ın yukarıdaki sözleri ayrıca bu fiili durumu ortadan kaldırmaya; statükonun ise bu fiili durumu devam ettirmek için istismar silahını kullandığına matuftur.
Bayramlar yönetmeliğe uygun kutlanmadığı için yıllardır, Kemalizm adına, Osmanlı kötülenmektir, ulemaya sataşılmaktadır. Dinimize, bin yıllık hilafet kurumuna, inançlarımıza, değerlerimize, giyim ve kuşamımıza, başörtümüze, örf ve âdetlerimize canavarca saldırılmaktadır! Gençlerimiz, kutlama adı altında ahlakî erozyona duçar edilmektedir. Bu yüzden bayramlara katılmak istemeyen kız öğrencilere psikolojik baskı yapılmakta ve not ile tehdit edilmektedir. Çalışkan, becerikli öğrencilerimiz, kutlama provaları yüzünden iki, iki buçuk ay derslere devam edememektedirler. Bu yüzden lise son sınıflarda dersler pek işlenmez.
 Milli birlik ve beraberlik böyle mi sağlanır? İstiklal Harbi’nin ruhu bu mu? İstiklal Marşı değil mi? Bayramlar neden İstiklal Harbi’nin ruhuna ve Sayın Bakanımızın da dediği gibi halkın benimsediği tarzda kutlanmıyor?
Bu durum bilindiği halde bu genelgeyi iptal ettirenler ve edenler yarın hukuk önünde nasıl hesap verecekler? Merak ediyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Küçükhemek Arşivi
SON YAZILAR