'Roboski'de Kendi Yurttaşını Bombalama Vatana Hıyanet Suçudur'

'Roboski'de Kendi Yurttaşını Bombalama Vatana Hıyanet Suçudur'

HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adaletle ilgili sözlerini eleştirerek, "Roboski'deki (Uludere) 34 gözü yaşlı annenin adalet aramasını ve 'Adaleti arıyorum.' diye Meclis'e gelmesini tabii ki hepimiz biliyoruz....

HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adaletle ilgili sözlerini eleştirerek, "Roboski'deki (Uludere) 34 gözü yaşlı annenin adalet aramasını ve 'Adaleti arıyorum.' diye Meclis'e gelmesini tabii ki hepimiz biliyoruz. Oradaki suç da vatana hıyanet suçudur, kendi yurttaşını kendi uçaklarıyla bombalama suçu." dedi.

Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapılmasına Dair Teklifi'nin görüşülmeleri sırasında konuşan HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Adaleti arıyorum, adaleti" sözlerini eleştirdi. Konuşulanlar karşısında şaşırdığını dile getiren Kaplan, şunları söyledi: " 'Hıyaneti vataniye suçu yok mu?' dedi. Şaşırdım, kime ne diyor? Sonra, Galataport ihalesine geldi, 'Yargıçları cezalandıracak kimse yok mu?' dedi. Bir hukukçu olarak -siyasetçiliği bırak bir tarafa- dinleyince şaşırdım kaldım. Suç varsa ceza vardır tabii arkadaşlar, hiç kimse bundan bağışık değil. Tabii ki adaleti arıyor insanlar. Yani anlarım. Roboski'deki 34 gözü yaşlı annenin adalet aramasını ve 'Adaleti arıyorum.' diye Meclis'e gelmesini tabii ki hepimiz biliyoruz. Oradaki suç da vatana hıyanet suçudur, kendi yurttaşını kendi uçaklarıyla bombalama suçu. Peki, Gezi olayları sırasında Korkmaz'ı, Sarısülük'ü vuranlar; onların davaları niye sürgüne gidiyor? Niye o yargıçlar, güvenlik yok diye, Türkiye Cumhuriyeti devletinde davaları Eskişehir'de, bilmem nerede, İstanbul'da, Kayseri'ye, şuraya buraya sürgüne gönderiyor? Peki, onlar ne arıyor orada? Birileri adaleti arıyor -anneleri, kardeşleri ve vicdanı olan insanlar- ama birileri de kapatmaya çalışıyor. Peki, o kapatan yargıçların bir gün sizin dediğiniz hıyaneti vataniyeden yargılanmayacağının garantisi var mı? Hallaç pamuğuna çevirdiniz HSYK'yı. Referandum yaptınız, devrim dediniz olmadı, seçim yaptınız olmadı, yargı reformu yaptınız olmadı. Her gün her pakette yeniden bir düzenleme var; birinde Danıştay -'İş yükünü azaltacağız.'- birinde Yargıtay, birinde istinaf mahkemeleri... Şimdi de 'İstinaf mahkemelerini kaldırdık, işler yüzde 70 azaldı elhamdülillah.' derken bir ton Yargıtay üyesi atıyorsunuz, daire oluşturuyorsunuz Danıştay'da. Yani kusura bakmayın, şimdi, adaleti arayan birisi on iki yıl bu ülkede Başbakanlık yaptığını unuttu mu?"

'BİNLERCE POLİSİN GÖREV YERLERİNİ DEĞİŞTİRDİNİZ; BUNLARIN ADALETİ NE OLACAK?'

"Savunma hakkını ortadan kaldıran ben miyim, biz miyiz? Makul şüpheyi getiren biz miyiz?" diye soran Kaplan, sözlerine şöyle devam etti: "Özel yetkili mahkemeleri buraya getirdiğiniz zaman, burada 100 kişinin saldırısına uğrayan biz değil miydik? 100 kişiyle bize saldırmadınız mı özel yetkili mahkemelerin önergesini verirken? Peki, o yetkili mahkemeleri de daha sonra, paraleldi, 17 Aralık'tı diye dağıtan siz değil misiniz? Paralel yapıyorsa bunları, Emniyet'te binlerce polisin görev yerlerini değiştirdiniz, bunların adaleti ne olacak? Peki, millî eğitimde bir kanunla burada bütün millî eğitim müdürlerini görevden aldınız, bunların adaleti ne olacak? Sağlık müdürlerinin tamamının kadroları değişti, peki, bunların adaleti ne olacak? Peki, gaz fişekleriyle, TOMA'larla hayatını kaybeden çocukların, şiddet sonucu öldürülen binin üstünde kadının ve her gün sokaklarda orantısız şiddete maruz kalan yurttaşların adaleti nerede olacak? Canım, siz eğer iktidarsanız bu ülkede on iki sene ve Cumhurbaşkanıysanız, adaleti arıyorsanız size Diyojen'in fanusunu getirip adaletin yolunu göstermek gerekiyor, başka bir yol kalmadı arkadaşlar. Biz buradan, Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakan, siyasetçi, iktidar olanların on iki senedir iktidar olduklarını hatırlatıyoruz, bir muhalefet milletvekili gibi şikâyeti bıraksınlar, varsa bir itirazınız, yapın diyoruz ama yaptığınız itiraz gelir sizin ayağınıza dolanır diyoruz." diye konuşttu.

'17-25 ARALIK YOLSUZLUK OPERASYONLARI BAŞLADIKTAN SONRA AKP'NİN ŞEKLİ ŞEMALİ DEĞİŞTİ'

MHP Konya Milletvekili Faruk Bal ise Türkiye'nin çok ciddi sorunları bulunduğunu belirterek, bu ciddi sorunların ekonomik, siyasi ve sosyal olarak tasnif edilebileceğini kaydetti.

"Türkiye'de zenginler daha fazla zenginleşirken, fakirler daha fazla fakirleşmekte, ekonomide verimlilik ve teknolojik atılım olabildiğince düşük seviyede seyretmekte, buna bağlı olarak üretim beklenen seviyede değil, işsizlik artıyor, doğal olarak sosyal sorunlar çıkıyor." diyen Bal, şunları söyledi: "Atanamayan öğretmenler, ziraat mühendisleri, su ürünleri mühendisleri, gıda mühendisleri, veteriner hekimler, ekonomiyi harekete geçirebilecek olan meslek grupları olduğu hâlde, bunlara yeterli imkânlar sağlanmadığı için maalesef böyle bir sorunlar yumağıyla karşı karşıyayız. Zenginler zenginleşirken Türkiye'nin kaymağını yiyor. 2002 yılında Türkiye'de dolar milyarderi sayısı 4 iken, 2014 yılında dolar milyarderi sayısı 34'e çıkıyor. 'Çok laf yalansız, çok mal haramsız olmaz.' İşte bu hanı yağma düzeninde geline geline bir noktaya gelindi, geldiğimiz nokta 17, 25 Aralık. 17, 25 Aralık yolsuzluk operasyonları başladıktan sonra AKP'nin şekli şemali değişti, burada çoğunluğu olduğu için doğal olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gündemi de değişti. 17, 25 Aralık yolsuzluk operasyonlarından sonra Türkiye'nin önünde 2 tane temel sorun konuşulmaya başlandı. Bunlardan bir tanesi paralelle mücadele, diğeri ise çözüm süreci."

CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner de amacın 'Cemaat'le mücadele' adı altında 17-25 Aralık ve TIR davaları soruşturmalarının üstünü kapatmaksa gene çok fahiş bir hataya saplanılacağına dikkat çekti. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.