'Kızımın katili hâlâ yakalanmadı'

'Kızımın katili hâlâ yakalanmadı'

2012 yılında Konya'da etüt merkezinden evine gitmek için çıkan Hatice Çiftçi, kaybolduktan 4 gün sonra bir meyve bahçesinde iple boğularak öldürülmüş halde bulunmuştu.

Akşehir'de oturan Yıldırım Orta Okulu 8'inci sınıf öğrencisi Hatice Çiftçi, 21 Aralık 2012 tarihinde kurs için gittiği etüt merkezinden çıktıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamadı. Pide ustası 2 çocuk babası 38 yaşındaki Kayhan ve eşi 35 yaşındaki Pakize Çiftçi, kızlarının akşam eve dönmemesi üzerine polis merkezine gidip kayıp başvurusunda bulundu. Polis, yaptığı araştırmada Çiftçi'nin yolda yürürken kaçırıldığı bilgisine ulaştı. En son tek başına mobese kayıtlarında görülen Hatice Çiftçi'nin cesedini, 4 gün sonra, kent merkezine 8 kilometre uzaklıktaki meyve bahçesinde çiftçi 55 yaşındaki Ramazan Balcı buldu. İple boğularak öldüğü saptanan Çiftçi’nin cesedi yapılan otopsi ardından toprağa verildi.

400 KİŞİNİN KAN ÖRNEĞİ ALINDI

Cinayetin aydınlanması için Akşehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında Akşehir İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri küçük kızın tırnakları ve ipteki doku örnekleriyle karşılaştırmak amacıyla DNA testi için ailesi dahil yaklaşık 400 kişiden kan örneği alıp, bunların ifadelerine başvurdu. DNA testlerinin bir bölümünün tamamlandığı, bunlardan da bir sonuç alınamadığı belirtildi. Hatice'nin cep telefonundaki görüşmeler tek tek incelendi. Yine sosyal paylaşım sitelerinde görüştüğü kişilerin incelenmesi içinde facebook ve hotmailin Amerika'daki merkezinden mesaj ve e-mail yazışmaları getirtilerek incelemeye alındı.

ACILI ANNE:'YAŞAYAN BİR ÖLÜ GİBİYİZ'

Hatice Çiftçi'nin annesi Pakize Çiftçi, kızının ölümünün ardından yaşayan bir ölü gibi olduklarını belirtti. Katilin henüz bulunmadığını belirten gözü yaşlı acılı anne Pakize Çiftçi, '2 yıl geçti. Benim çocuğumun kemikleri bile kalmadı, ama katili hala yakalanmadı. Katil hala sokakta geziyor. Şüphelendiğim bir kimsede yok. Küçük bir şüphem bile olsa, gider yakasına yapışırım ama ne yazık ki yok' dedi.

'KIZIM GELECEK DİYE HER GÜN PENCEREDE BEKLİYORUM'

Evde sürekli kızını ve kızının nasıl öldürüldüğünü düşündüğü için bir şekerleme fabrikasında çalışmaya başladığını belirten Çiftçi, şunları söyledi:

'Evden dışarı çıkıp, çalışmaya başladım. Çünkü evde mutlu değilim. Eşimin de, benim de bir tarafımız eksik. Evde durursam akşam olduğunda kızım gelecek diye her gün pencerede bekliyorum. Gelmeyeceğini bildiğim içinde gece olduğunda başka bir odanın penceresine geçip kızımı, kimin, niçin ve nasıl öldürdüğünü kendi kendime soruyorum. Her gün bu sorularla yaşıyorum. Kim yaptı? Kızımı neden öldürdüler? Niye kızım diye? Çalışırken bedenimi yoruyorum. Evime gittiğimde çocuklarımın yüzüne gülebiliyorum. Öbür türlü evin içinde sürekli aynı şeyleri düşünmek çok zor. Aynı şeyleri düşünmekten tükendim.'

Kızı kaybolduğu gün İzmir'den döndüklerini belirten Pakize Çiftçi, kızının gerek kaybolduğu gün yaptıkları telefon konuşmasında, gerekse diğer günlerdeki hareket ve davranışlarının normal olduğu, farklı bir tavrının bulunmadığını belirtti.

'GÖZLÜĞÜ GÖZÜNDEYDİ'

Kızı Hatice Çiftçi'nin iple boğularak öldürüldüğünü o dönem televizyonda yayınlanan haberlerden öğrendiğini belirten Çiftçi,'Kızımın cesedi bulunduğunda çoraplarında bile küçük bir leke yokmuş. Vücudunda küçük bir çizik dahi yoktu. Öldürülmüş ama şefkatle davranılmış. Gözlükleri dahi gözündeydi' dedi.

'KIZIMIN KATİLİ HALA SOKAKLARDA'

Çocuğunu öldüren katilin hala sokaklarda gezdiğini belirten Çiftçi, 'Hala daha nasıl yiyor, içiyor, geziyor. Çocuğumun katili için dua ediyorum ölmesin diye. Çünkü aldığı her nefeste, benim çocuğumu nasıl öldürdüyse, onu yaşasın.'dedi.

'BELKİ DE HER GÜN YANINDA OLAN BİRİ ÖLDÜRDÜ'

Emniyet güçlerinin kızının katilini bulmak için ellerinden geleni yaptığına inandığını belirten Çiftçi, 'Katil bu kadar mı ustaydı? Hatice kime, bu kadar inanır bunu düşünmek beni çok yoruyor. Hatice'ye bu kadar nasıl yaklaşabildi. Bunları düşünmekten çok yoruldum. Akşehir küçük bir yer. Benim çocuğum belli. Dışarıdan uzakta olan biri değil, belki de her gün yanında olan biri ama neden sonuç alınamıyor' diye konuştu.

'PİLOT OLMAK İSTİYORDU'

Kızının okumayı çok sevdiğini hatırlatan Pakize Çiftçi, 'O okumayı çok seviyordu. Pilot olmayı istiyordu. Akıllı ve uslu bir insandı. Hayata güzel bakardı' dedi.

10 ay önce dünyaya gelen oğluyla acılarını bir nebze olsun dindirmeye çalıştıklarını belirten Çiftçi, '10 aylık oğlum ve 12 yaşındaki kızımla hayata tutunmaya çalışıyorum. Allah, bağrıma basıp koklayacağım bir bebek daha verdi. Allah'a hamdolsun ona bakım yüreklerimin yağları eriyor, yine yüreğim yanıyor. 12 yaşındaki kızım da hala ablasını unutmadı. Kızım bana, 'Anne, ablam için, 'okumaya gitti bir gün gelecek diye düşün. O zaman daha kolay oluya' diyor. Gerçekten öyle söylüyorum ama artık tükendim, yoruldum.'diye konuştu.

'DEVLET ÇOCUK YAP DİYOR AMA KORUYAMIYOR'

Mersin'in Tarsus ilçesinde vahşice öldürülen Özgecan Aslan'ı da hatırlatan Çiftçi, 'Devlet diyor ki 'çocuk yap, çocuk yap', benim çocuğumu koruyamadıktan sonra 100 çocuğum olsa neye yarar. Hiç bir şeye yaramıyor. İnsanlar bu kadar mı insanlığını kaybettiler. Bir şekilde önlem alınmalı. Niye anne ve babaların ciğeri yanıyor. Niye benim ciğerim yandı, ömrüm bitti. Tamam Allah istedi, ama sebep olanlar ağır şekilde cezalandırılmalı. Benim ciğerimde hiçbir şey sönmeyecek ama katili bulunduğunda belki rahatlayacak. Böyle giderse çok canlar yanar. Devletin önlem alması lazım, cezaları ağırlaştırması gerekiyor. Yoksa bu kadar kolay mı bir insanı öldürmek. Gerçi vicdanlarını kaybetmiş insanlar için çok kolay. Nasıl bir vicdanla yaşıyorlar' dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum