Haçlı zihniyeti!

Haçlı zihniyeti!

Prof. Dr. Caner Arabacı, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyacağı iddiaları ile ilgili olarak, "Amerika barışı yok ediyor, barışı katlediyor, modern Haçlı Seferleri'ni sürdürüyor" dedi.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü işgalci İsrail’in “başkenti” olarak tanıyacağı şeklindeki açıklamalar İslam dünyasında tepki ile karşılandı. Amerikan Büyükelçiliği’nin Tel Aviv’den Kudüs’e taşınmasına ilişkin yasa, eski Başkan Bill Clinton tarafından 1995’te imzalanmıştı. Ancak yasanın uygulanması, o zamandan bu yana ulusal güvenlik gerekçesiyle başkanlar tarafından engelleniyor. Yasanın 6 aylık askıya alma süresi sona ermek üzereyken, gözler ABD Başkanı Donald Trump ’a çevrildi. Konu ile ilgili olarak ABD Başkanı Trump'a Kudüs çağrısı yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kudüs Müslümanların kırmızı çizgisidir. Eğer böyle bir adım atılacak olursa; hemen, beş on gün içerisinde İslam İşbirliği Teşkilatı Liderler Zirvesi'ni İstanbul'da toplayacağız. Kaldı ki bu, bizim diplomatik ilişkilerimizi İsrail ile koparmaya kadar gidebilir" diye konuştu.

İNSANLIK VİCDANINA DARBE

Erdoğan konuşmasında, “Filistin halkının yaraları kanamaya devam ederken, her gün hak ihlalleri sürerken İsrail’e destek mahiyetinde böyle bir kararın alınması sadece uluslararası hukukun değil, aynı zamanda insanlık vicdanına vurulmuş ağır bir darbedir. Bu konunun sonuna kadar takipçisiyiz. Amerika bütün işleri bitirdi de şimdi de bu mu kaldı? Şu anda Netanyahu İsrail’de kendi iç hesaplaşmalarını bitiremiyor. Biz, kesinlikle son ana kadar buradaki mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Kaldı ki bu bizim diplomatik ilişkilerimizi İsrail’le koparmaya kadar gidebilir” ifadelerine yer verdi. Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Merkez Komitesi Üyesi Zekeriya el-Ağa da, ABD 'nin "Tel Aviv'deki Büyükelçiliğini Kudüs'e taşıyarak burayı İsrail 'in başkenti olarak tanıması" yönünde bir karar almasının "savaş ilanı" anlamına geleceğini belirtti.

MODERN MOĞOLLUK!

Konu ile ilgili konuşan Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Caner Arabacı da ABD’nin tavrına tepki göstererek, “Kudüs'ün statüsü bellidir. 1947 BM kararı belli. 1967 sonrası statü belli. Kudüs, İsrail'in dışında lan bir yer. 1967 BM kararlarına göre İsrail'in elinde değildir. İsrail'in işgalini Amerika meşrulaştırmaya çalışıyor. Fakat işin gerisinde ABD'nin İslam alemi ile olan politikaları göz önüne alınırsa, ABD aslında, modern dönemde İslam alemine karşı Haçlı seferlerini sürdürüyor. Bunu İslam alemi içinden Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Mısır gibi uydular da elde ederek, İslam düşmanlığı politikasını, Haçlı politikasını uyguluyor” dedi. Arabacı, konuşmasının devamında, “ABD gibi bir devletin barışı katleden, binlerce insanın ölümüne, evsiz kalmasına sebep olan bir anlayışı, tutumu öne çıkarması kabul edilebilir değil. Namuslu olan her insanın, Müslüman olsun veya olmasın, haysiyet sahibi her insan, insanların katledilmesine, yurtsuz bırakılmasına karşı çıkması lazım. ABD’nin bu tavrı modern Moğolluktur. Bu kabul edilebilir bir tavır değil. Çünkü barışı yok ediyor. Buna herkesin karşı çıkması lazım” ifadelerine yer verdi.

KUDÜS BİR BARIŞ ŞEHRİDİR

Kudüs’ün bir barış şehri olduğunu ifade eden arabacı, sözlerini şöyle sürdürdü: “İslam Medeniyeti elinde 1000 yılı aşkın bir süre Kudüs, Müslümanin Hristiyanın, Yahudi’nin, beraber ve barış ile yaşadığı bir şehir. Bunu ABD yok ediyor. Orada bir Yahudi başkentinin oluşturulması, oradaki barış ortamının Hristiyanlar eli ile yok edilmesi demek. Buna Hristiyanlar da karşı çıkar. ABD anlaşılır bir tavır sergilemiyor. İsrail’e alet olan bir görüntü var. 1967’den itibaren İsrail Kudüs’ü başkent yapma iddiasını çıkardı. Daha eski bir inanışları da var. Ama İsrail’in kuruluşundan sonra bu söylemi öne çıkardı. ABD’deki Yahudi lobisi, Siyonist örgütlerin etkisi, siyasette bir hayli yüksek. Trump’ın damadı da Yahudi kökenli. Dış politikada etkili. Para, finans ve medyadaki Siyonist ağırlığın ABD siyasetine bir etkisi olarak okunabilir bu. Durum hem barışı katleder, hem de ABD’ye zarar verir.”

KARAR KABUL GÖRMEZ

Böyle bir kararın alınması durumunda, kararın kabul edilemeyeceğini ifade eden Prof. Arabacı konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bunu başta Filistinlilerin kabul etmesi mümkün değil. Bunu İslam aleminin kabul etmesi mümkün değil, İsrail’in maşaları dışında. Normal Hristiyanların da kabul etmesi mümkün değil. Kudüs Hristiyanlar için de kutsal bir yer. Kudüs’ü sadece Yahudiler’e has hale getirme, Hristiyanları da mağdur eder. Sadece Müslümanları etkilemez. Bu dünya barışını etkiler. ABD’nin Siyonist Yahudileri destekleyen tavrı Müslümanları, Hristiyanları, Musevi olmayan Yahudileri de rahatsız eder. ABD Dünya barışını tehlikeye atıyor. Türkiye dahil ülkelerin büyükelçilikleri Tel Aviv’de. Kudüs’ü tüm dünyanın barış merkezi haline getirmek varken yeniden cehenneme çevirmek anlaşılabilir değil. ABD bu güne kadar azgın Siyonist talepleri veto etti. Ama bu daha ileri ve azgın bir adım. Bu adım kimsenin faydasına değil. ABD, mesela İsrail’in yerinden yurdundan ettiği 5 milyon Filistinli’nin geri dönmesi için bir adım atsa idi bunu alkışlardık. Fakat insani bir tavır göstermemeyi, modern Moğol olmayı tercih etti.”

HÂLİD ŞEN merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.