Bakan Canikli, John Kerry’nin 'Petrol Kaçakçılığına Aracılık' Sözünü Yalanladı

Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin 'Türkiye’nin IŞİD’in petrol kaçakçılığına aracılık ediyor" açıklamasını yalanladı. Canikli, "Tüm petrol ticareti ithalatı, transit ticaret tüm kayıtlar, tüm bilgiler sorumluluk itibari ile bakanlığımızın yetki alanındadır ve kayıtları da bakanlığımızda vardır. Söylendiği gibi hiçbir şekilde IŞİD ile doğrudan ya da dolaylı olarak en ufak petrol ticareti alımı satımı söz konusu değildir. Çok net ve açık bir şekilde bunu ifade etmek istiyorum." dedi.

Nurettin Canikli bakanlık binasında Ahilik Ansiklopedisi tanıtım toplantısına katıldı. Ahilik Ansiklopedisi hakkında bilgi veren Canikli, "Asıl amacımız bugüne kadar ahilik ile ilgili yapılan çalışmaların daha derli toplu, daha düzenli ve mümkünse bu konu ile ilgili ne varsa bir kaynakta toplanması ve kullanıcıların hizmetine sunulmasıdır. Bu şekildeki bilgilerin çok farklı ortamlarda platformlarda yer alması bunlar üzerinde yapılan araştırmalarda da epey bir zorluğun yol açmasına neden olabilir. Ama şimdi ahilik ile ilgili şu ana kadar bilinen ortaya çıkarılan bütün değerler yazılanlar, çizilenler hatta unutulanlar bilinmeyenler bu ansiklopedide yer almaya çalışılmıştır." diye konuştu. Canikli, ansiklopedide emeği geçenlere plaket takdim etti.

Toplantı sonrasında basın mensuplarının sorularını cevaplayan Canikli, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Ahmet Davutoğlu’na Bank Asya ile ilgili yazdığı mektubun sorulması üzerine, Kemal Kılıçdaroğlu’ nun böyle bir yöntemle ve böyle bir içerikle açık mektup yazmasını ciddiyetsizlik örneği olarak gördüğünü ifade etti. Canikli şöyle devam etti:

"Mektubun içeriğinde kullanılan ifadeler sayın Kılıçdaroğlu'nun halen karalayıcı hakaret edici küfredici ayrıca adeta bir küfür üretim merkezi gibi çalışma özelliğini değiştirmediğini bir kez daha ortaya koymuştur. Ama vatandaşlarımızın Türkiye’de gerginlik oluşturma noktasında kimin başı çektiği kimin bu konuda daha önde bulunduğu hususunun belirlenmesi açısından da esasında sayın Kılıçdaroğlu’nun açık mektubu güzel bir örnektir. Hem sayın Cumhurbaşkanımız hem de sayın Başbakanımız bu dönemde gerginliklerin azaltılması ve daha sakin hareket edilen sağduyunun öne çıktığı bir yaklaşım tarzının belirlenmesi ve bu noktada yeni bir sayfanın açılması hususunda hem çağrıda bulundular hem de temennilerini ifade ettiler. Esasında içinde bulunduğumuz uzun zamandır devam eden Türk siyasetinde gergin ortamın yumuşatılması daha sağlıklı bir diyalog ortamının oluşturulması açısından da önemli bir çağrıydı. Ama maalesef sayın Kılıçdaroğlu o gergin kavgacı üslubunu devam ettirmek niyetinde gibi gözüküyor. Herhangi bir konuda düşüncesi varsa sayın Başbakanımıza aktarması gereken bunu daha demokratik daha medeni yöntemlerle aktarması mümkündü. Böyle bir yöntemin hiçbir sonuç almaya, herhangi bir sorunun giderilmesine katkı sağlamaya bir faydası olmaz."

"HİÇ KİMSENİN BİR BANKANIN BATIRILMASINA YÖNELİK BİR HEDEFİ OLAMAZ"

Bir basın mensubunun, "Hükümete yakın medya tarafından bir bankayı batırmaya yönelik haberler yapıldı. Sektöre müdahale etmek sizce ne kadar doğru?" şeklindeki sorusunu ise Canikli, "Hiçbir şekilde hiç kimsenin özellikle bir bankayı mali yapısının bozulması ve batırılması gibi bir hedefi söz konusu olamaz." ifadelerini kullandı. Canikli, bir bankanın hangi hallerde hangi durumlarda mali yapısı ile ilgili bir gelişme olduğu zaman hangi adımların atılacağı ilgili mevzuatta tek tek ayrıntılı bir şekilde belirlendiğini işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:

"Bu konu ile ilgili olarak da yetkili kurullar yetkiler bellidir. Bankanın tüm mali yapısı ile ilgili ayrıntılı bilgilerden haberim yok. Bankanın mali yapısını gücünü ortaya koyabilecek ve eğer bir adım atılması tedbir alınması gerekiyorsa rakamlar itibari ile bu tedbir aşamasına gelip gelmediğini açıkçası ben o bilgiye sahip değilim. O yüzden kuralları ile işleyen bir banka tanımı doğru mudur değil midir bilmiyorum. Ancak şunu söylemek gerekir eğer bir banka mali yapısı itibari ile mevzuatımız da kanunlarımızda belirtilen şekilde bozulmaya başlamış ise o adımların ilgili kurumlar tarafından atılması gerekir. Aksi halde özel dahi olsa bir yönüyle kamusal faaliyette bulunmaktadır. Çünkü yarın herhangi bir şekilde kamu tarafından el konulmak durumunda kalırsa bunun ortaya çıkaracağı faturayı devlet öder, millet öder o yönü ile kamu özelliği vardır. Eğer bir bankanın kanunda ve mevzuatta yazıldığı şekilde mali yapısı bu tedbirlerin alınmasını gerektirir hale gelmiş ve bozulmuş ise ilgili kurumda gereken müdahaleyi ve gereken tedbirleri almak zorundadır. Aksi halde daha da bozulması halinde kamuda ilerde daha fazla bedel ödemek durumunda kalacaktır ve daha fazla sayıda mevduat sahibi zarar görme durumunda karşı karşıya kalabilir. Diyelim ki yoğun bir şekilde mevduat çekişi olmuş karlılığında ve öz kaynak yapısında ciddi bir manada bozulma meydana gelmiş ise mutlaka bankacılık mevzuatının gerektirdiği tedbirler alınması gerekir. Bu gibi durumunda alınmaması hem suçtur hem yanlış bir karardır. Sonuçta bedel kamuya çıkmaktadır. Hiçbir şekilde hiç kimsenin özellikle bir bankayı mali yapısının bozulması ve batırılması gibi bir hedefi söz konusu olamaz. Sorumluluk makamında olan kişilerin bu konularla ilgili ciddi manada mali yapısı bozulmuş ve tedbir alınamıyorsa bu da çok büyük zafiyet ve eksikliktir. Sorumluluk mevkiinde ve makamında olanların bu kanaatlerini kamuoyu karşısında paylaşmalarında bir sakınca yoktur."

"IŞİD İLE PETROL TİCARETİ SÖZ KONUSU DEĞİL"

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin Türkiye’nin 'IŞİD'in petrol kaçakçılığına aracılık ediyor' şeklindeki açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Canikli, IŞİD ile doğrudan ya da dolaylı olarak en ufak petrol ticareti alımı satımı söz konusu olmadığını savunarak, şunları söyledi:

"Şunu açık olarak söyleyeyim bütün bu kayıtlar bakanlığımızda vardır. Tüm petrol ticareti ithalatı transit ticaret tüm kayıtlar tüm bilgiler sorumluluk itibari ile bakanlığımızın yetki alanındadır ve kayıtları da bakanlığımızda vardır. Söylendiği gibi hiçbir şekilde IŞİD ile doğrudan ya da dolaylı olarak en ufak petrol ticareti alımı satımı söz konusu değildir. Çok net ve açık bir şekilde bunu ifade etmek istiyorum."

"ABD'nin öncülüğünde IŞİD'e karşı oluşturulacak koalisyon çalışmaları noktasında gümrüklerde bir önlem alındı mı?" sorusu üzerine Canikli, "ABD’nin başını çektiği ülkelerin IŞİD ile mücadelesi olarak tanımlanan proje ile ilgili hükümetimizin tavrı ve yaklaşımları açıktır. Bugüne kadar tüm terör örgütleri ile mücadele konusunda bu hususta en çok zara görmüş ülkelerden bir olarak içeride ve dışarıda mücadele noktasında kararlı tutumumuzu hep ortaya koyduk ve ifade ettik. Bu gibi adımlar atılırken kara verilirken elbette Türkiye olarak öncelikle kendi hassasiyetlerimizi kendi vatandaşlarımızın menfaatlerini düşünmemiz ve o hassasiyet içerisinde karar almamız ve uygulamaya koymamız gerekir.

Tedbirler konusunda sadece petrol meselesinde değil her anlamada tüm kaçakçılığın önlenmesi insanda dahil olmak üzere bütün sınırlarımızda gerekli ger türlü tedbir alınmıştır. O noktada herhangi bir eksiklik ve zafiyet söz konu değildir. Hem bakanlığın yetki alanına giren konularda gümrük kapılarında hem sınır kapılarımızda akaryakıt dahil olmak üzere tüm izinsiz illegal girişler çıkışlar için gerekli her türlü tedbirler alınmıştır. Bu kararlı tedbirle neticesinde kamuoyuna yansıyan mücadele görüntülerini hep birlikte izliyoruz. Dolayısıyla o tedbirler sürekli olarak güncellenmekte ihtiyaç olması halinde takviye edilmekte güçlendirilmekte dolayısıyla bu çerçevede ilave bir tedbir söz konuş değil. Çünkü sınır güvenliği noktasında yapılması gereken tüm tedbirler alınıyor ve alınmaya devam edecek." ifadelerini kullandı.

CİHAN