Uygur Türkleri destek bekliyor

Uygur Türkleri destek bekliyor

Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Seyit Tümtürk, “Uygur Türkleri, 'Biz Müslümanız ve Türküz' dedikleri için katlediliyor, soykırıma uğruyor. Çin, kendi inanç ve geleneği yaşamak isteyenleri terörist olarak ilan ediyor” dedi

RÖPORTAJ: AHMET SÜTCÜ

Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Seyit Tümtürk, “Uygur Türkleri, 'Biz Müslümanız ve Türküz' dedikleri için katlediliyor, soykırıma uğruyor. Çin, kendi inanç ve geleneği yaşamak isteyenleri terörist olarak ilan ediyor” dedi

DİNİMİZİ YAŞAMAK YASAK

Dünya Uygur Kongresi Genel Başkan Yardımcısı ve Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Seyit Tümtürk ile Doğu Türkistan'da zulme uğrayan Uygur Türkleri hakkında konuştuk. Seyit Tümtürk, “ Doğu Türkistan'da bütün İslami semboller ve ibadetler 1 Ocak 2015 tarihi itibari ile yasaklandı. Bugün namaz, oruç, türban takma, Kur'an öğrenmesini yasaklamıştır. Seyahat özgürlüğü olmadığı için Hac ibadetini de insanlar yapamıyor ” dedi

TÜRKİYE'Yİ OYALIYORLAR

Türkiye'nin iç sorunlarından dolayı Doğu Türkistan politikasının olmadığını ifade eden Tümtürk, “ Doğu Türkistan meselesi günümüzün meselesi değildir. Yıllardır süren bir davadır  Maalesef Türkiye'nin ciddi ve yeterli bir Doğu Türkistan politikası yoktur. Türkiye'nin içerideki sorunlarından dolayı dışarıya yönelmesi zor oluyor. Dış güçler  içişleri karıştırarak Türkiye'yi oyalamaktadır” şeklinde konuştu.

67 YILDIR İŞGAL ALTINDA

***Çin Halk Cumhuriyeti Uygur Türkleri'ni terörist, Dünya Uygur Kongresi'ni ise  neden terör örgütü olarak gösteriyor?

-Çin, Doğu Türkistan'a 1949 yılında işgal etti. 67 yıldır Doğu Türkistan Çin'in işgali altındadır. O bölgedeki yerli halkın oranın asıl sahiplerini terörist göstererek kendini haklı çıkartmaya çalışıyor. O bölgede yaşayan insanlar fikir, vicdan, ibadet , hak, seyahat, fikir ve toplantı özgürlüğü tamamen yasaklanmıştır. Bu insanları terörist olarak ilan etmesi hiçbir şekilde izah edilebilir bir durum değil. Çin yaptıkları ile dünyayı arkasına almak istemektedir. Uygurlara yönelik bu suçlama ve ithamları kesinlikle kabul etmiyoruz. Uygurlar İslam inancına sahiptirler. Uygur Türkleri Müslümandır. İslam dinine bağlı bir ırktır. Çin'in asimile politikasına dayanarak kendi benliklerini ve ırklarını korumuşlardır. Dinlerine sahip çıkmışlardır. Biz şerefli dinimiz İslamla iftihar ederiz. Dinimiz dostluk ve barış dinidir. Dünya Uygur Kurultayı'nı terör örgütü olarak ilan etmesinde hiçbir gerçeklilik yoktur. Dünya Uygur Kurultayı terörü kesinlikle reddeden Batı ülkelerinde kurulmuş olan Uygur Türkleri'nin bir araya gelerek oluşturduğu çatı teşkilatlanmasıdır.

 

***Doğu Türkistan'da son durum hakkında bilgi verebilir misiniz?

-Doğu Türkistan'da 1949'ta başlayan zulüm ve asimilasyon politikası her geçen gün artarak devam ediyor. Çin dünyadaki değişen konjektürleri kendisi için birer fırsat olarak değerlendirmiştir. 11 Eylül 2001'deki Amerika'da yapılan saldırı Çin için bir bahane ve fırsattır. Dünyanın değişik bölgelerinde olan gelişmeler Çin için Doğu Türkistan'daki halkı ezmek için birer fırsat ve bahanedir.  Çin, IŞİD'in yaptıklarını Doğu Türkistan'daki halkında yapabileceğini ön sürerek halka zulümler yapmıştır. Topyekün olarak katletmek istemiştir. Dünya Uygur Kurultayı yasal zeminde faaliyet gösteren bir teşkilattır. Bugüne kadar üyeleri ve yöneticileri teröre bulaşmamıştır. Terörü kendisi için bir çıkış yolu olarak görmemiştir. Halkımızı barışçıl ve demokratik yollarla haklarını aramaya teşvik ediyoruz ve bu yolda devam edeceğiz.

 

TERÖRİST İLAN EDİLİYORLAR

***Çin'in Müslümanlara gözdağı vermek için mi yapıyor yoksa Doğu Türkistan halkını ezmek onlara gözdağı vermek için mi yapıyor?

-Çin Doğu Türkistan'daki halkı kendisine bir potansiyel olarak görüyor. Doğu Türkistan'daki halkı kendilerini bölmek ve Batılı devletlerin Çin'i bölmek için üzerine sürdüğü bir toplum olarak görüyor ve nitelendiriyor. Çin devleti Uygur Türkleri'nin niçin kendilerine baş kaldırdığını sorgulaması gerekmektedir. Burada tek sorumlu Doğu Türkistan'ı işgal eden Çindir. Çin devleti anti demokratik, yok edici bir tavır sergilemektedir. Çin o bölgede demokratik adımlar atarak ve barışçıl çözümler önererek o bölgeyi huzur iklimine dönüştürebilir. Çin elindeki imkan ve potansiyeli imha etmek için kullanmaya devam ettiği zaman o bölgedeki halk Çin'e karşı direnç gösterecektir. Çin Uygurların milli ve manevi değerlerine bağlı kesimi kendisine tehlike olarak görüyor. Yoksa Çinli olup Çin adet ve geleneklerine bağlı kalan yalnız din konusundan onlardan ayrılan insanlara dokunmuyor. Uygurlar 'Biz Müslümanız ve Türküz' dedikleri için katlediliyor. Kendi inanç ve geleneği yaşamak isteyenleri terörist olarak ilan etmektedir. Sözde radikal ve bölücü terör örgütü olarak göstermektedir.

'SELAMUN ALEYKÜM' YASAK

**Uygur Türkleri'nin yaşadığı zorluklardan bahsedebilir misiniz?

- Uygular Çin tarafından 67 yılıdır asimile tutuluyor. Uygurlar kendi coğrafyalarında azınlık konumuna düşürüldüler. Doğu Türkistan'ın başkentinde yüzde 2 ila yüzde 10 arasında değişen Çinli sayısı şu anda yüzde 90'a ulaşmıştır. Çin  Doğu Türkistan'a Çinlilerin göç etmesini teşvik etmiştir. Çinlilere o bölgede birçok ayrıcalık sağlanmıştır. Çin, Doğu Türkistan'da  ilerde demokrasileşmesi halinde Çin toprağı için tescillenmesi adına çalışmalar yürütmektedir. Çin, 1 milyar 300 milyonluk nüfusunu Doğu Türkistan üzerinde adeta bir silah gibi kullanmaktadır. Bu bizim için en büyük tehdittir. Çin bugün Asya'da  Hindistan'ı çıkardığımız zaman tamamını eritebilecek bir nüfusa sahiptir. Bir taraftan  inanç ve özgürlüklerimizi engelleyerek ibadetlerimizi yapmamızı yasaklamıştır. Bugün namaz, oruç, türban takma, Kur'an öğrenmesini yasaklamıştır. Seyahat özgürlüğü olmadığı için Hac ibadeti yasaklanmıştır. Bütün İslami semboller ve ibadetler 1 Ocak 2015 tarihi itibari ile yasaklanmıştır. En son aldığımız bilgi ile Çin Doğu Türkistan'da zulmü en üst seviyeye taşıyarak 'Selamün Aleyküm' demeyi yasaklamıştır. Bu zulüm dünyanın hiçbir yerinde ve hiçbir Müslümana uygulanmayan zulümdür. Çin'in uyguladığı bir diğer yaptırım ise Doğu Türkistan'daki değerli madenlerin ve mücevherlerin alınıp, kaçırılıp Çin'de işlenmesidir. Böylece Doğu Türkistan'ın ekonomik özgürlüğü kısıtlanmaktadır.

**Uygur Türkleri için neler yapıyorsunuz?

-Biz Türkiye'de Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği olarak  faaliyet veriyoruz. Türkiye'de yaşayan Uygur Türkleri'ne yardımcı olmaya çalışıyoruz. Onlara hem maddi hemde manevi destek oluyoruz. Doğu Türkistan'da yaşanılanları Türkiye'de anlatmaya çalışıyoruz. Doğu Türkistan'ın Türk - İslam coğrafyasının ayrılmaz bir parçası olduğu gerçeğini yansıtmaya ve anlatmaya çalışıyoruz. Dünya Uygur Kongresi olarak ise Doğu Türkistan davası Uluslararası mecralara taşıyoruz. Farkındalık oluşması için dünyadaki önemli STK'lara ve Uluslararası örgütlere Çin'in yaptığı zulümleri ifşa etmeye çalışıyoruz. Doğu Türkistan'ın dünyadaki sesi olmaya çalışıyoruz. Çin'in demokratik adımlar atması için çalışmalar yürütüyoruz. Gerek Amerika'da gerekse İsviçre'de olsun çeşitli etkinlik ve sosyal faaliyetlerimiz devam etmektedir.

DIŞ GÜÇLER TÜRKİYE'Yİ OYALIYOR

**Türkiye'den yeterli destek alabiliyor musunuz? Türkiye'nin 'Doğu Türkistan politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

-Maalesef; Türkiye'nin ciddi ve yeterli bir Doğu Türkistan politikası yoktur. Türkiye'nin içerideki sorunlarından dolayı dışarıya yönelmesi zor oluyor. Dış güçler  içişleri karıştırarak Türkiye'yi oyalamaktadır. Türkiye'nin Doğu Türkistan üzerindeki kısmen girişimi başarılı olmuştur. Doğu Türkistan meselesi günümüzün meselesi değildir. Yıllardır süren bir davadır. Laik- Antilaik, Sağcı -Solcu, Osmanlıcı- Cumhuriyetçi gibi dönemsel argümanlarla bu ülke oyalanmıştır. Kardeş kavgaları yaşanmıştır. Bugün yaşanan PKK laneti ise bunun son versiyonudur. Türkiye içeride huzuru sağlarsa dışarıda mazlum devletlerin umudu, geleceği ve ışığı olabilecektir. Türkiye'nin Doğu Türkistan politikasının olmayışının arkasında bu gerçeklik bulunmaktadır.

1 GÜNDE 3 BİN KİŞİ ÖLDÜRÜLDÜ

***Doğu Türkistan'da zulüm ne zaman son bulacak? Zulmün son bulması için neler yapılabilir?

-5 Temmuz 2009 yılında yapılan soykırım sonrası o dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, “Bu bir katliamdır. Derhal vazgeçmelidir. Aksi takdirde konuyu Uluslar arası mecralara taşıyacağım” demesi Çin devlet başkanını korkutmuştur. Korkma üzerine Çin Devlet Başkanı G-8 zirvesini iptal ettirmesini sağlamıştır. Türkiye'nin adaletli tavrı ve çıkışı Çin şok etmiştir. Çin ile Türkiye uzun soluklu bir ticari görüşme anlaşma sürdürmek istiyorsa Türkiye'nin Çin'i uyararak Doğu Türkistan'daki zulme son vermesi gerektiğini söylemesi gerekmektedir. Çin, Uygurları asimile etmeyi durursa, onlara hak ve adaletli davranırsa bu dava son bulur. Karşılıklı güven bu bölgede barış iklimini beraberinde getirir. Türkiye bu rolü ve bu misyonu üstlenebilir. Çin ile gelişen ilişkiler sonucunda katliamlar arttı. 2014 yılında Ramazan Bayramı'nın 1.gününde 3 bin Doğu Türkistanlı katledildi. Mukayese etmek istemem ama İsrail'in Filistin'e yaptığı 52 günlük süreçte bin 200 insanın ölmesine tüm dünya ayaklanırken, Doğu Türkistan'da 1 günde 3 bin kişinin öldürülmesine kimse ayaklanmamıştır. Medyanın bu olanları yazması engellenmiştir. Dünya bu olanlara sessiz kalmıştır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum