"Uygulamalar hukuk devletine yakışmıyor!"

"Uygulamalar hukuk devletine yakışmıyor!"

Cumhuriyet Savcısı Eyyüp Akbulut, YouTube hesabından paylaştığı videoda, koronavirüs salgını boyunca atılan adımlarla ilgili dikkat çeken tespitlerde bulundu

Şanlıurfa Viranşehir Cumhuriyet Savcısı Eyyup Akbulut'un, Türkiye'deki koronavirüs sürecinde atılan adımlarla ilgili yayınladığı video sosyal medyada gündem oldu. Akbulut, salgında hukuk devletine yakışmayan uygulamalar görüldüğünü ve bunların büyük mağduriyetlere neden olduğunu dile getirdi Viranşehir Savcısı Eyyüp Akbulut, 'Esenlik Bildirisi' başlığıyla yayınladığı videoda "Pandemi genelgeleri hukuki değil" derken "Bunları söylediğim için muhtemelen işimi kaybedeceğim" ifadesini kullandı. Akbulut, alınan tedbirlerle ilgili olarak il idaresi kanununun zikredildiğini ve işlemlerin 11C ve 66. maddeler uyarınca yapıldığını ifade etti. Akbulut, "Fakat bir kanunda 'Vali gereken tedbirler alır' denmesi bu kısıtlamalar için hiçbir şey ifade etmez. Yoksa vali bizlere aklımızın almayacağı şeyler de emredebilir. Temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasında dar yorum esastır. Kanunilik ilkesi caridir. Bunu bu kanuna istinaden yapamazsınız" diye konuştu. 

"İŞİM GEREĞİ GEREKLİ CESARETİ GÖSTERİYORUM"

Akbulut sosyal medya hesabından paylaştığı videoda şu ifadeleri kullandı: "Aşı ikna timleri kurulup insanlar aşılanıyor ve onay belgesi adı altında bir belge imzalatılıyor. Benim incelediklerimde biyotıp sözleşmesi, hasta hakları yönetmeliği gibi mevzuatın ön gördüğü şartları sağlayan ibareler o metinlerde yer almıyor. Bu metinler hukuken çöp. Çünkü pek çok insanın tereddütleri varken ve bu tereddütler yetkililer tarafından giderilmezken, ortada soruşturma açılmasını gerektirir pek çok iddia varken aydınlatılmış rızanın varlığından bahsedilemez. Aşının prospektüsünde yer alan yan etkiler, ikazlar dahi o metinde yazmıyorken, ortada aydınlatılmış rıza var denemez. Ben aşı karşıtı birisi değilim, mesleğim icabı adıma aşı tanımlandığı için araştırmaya başladım. Ve araştırırken de medyada bilimsel verilerle de desteklenen, tıp sahasında uzman kişilerin beyanlarını, raporlarını gördüm. Bunlar kan dondurucu ifadeler. Cumhuriyet savcısı bunları ihbar kabul edip soruşturma yapmak zorunda. Fakat bu dillendirildiği zaman insanlar cesaret edemiyor. Ben işim gereği gerekli cesareti gösteriyorum."

VALİLİK SAVCI HAKKINDA İNCELEME BAŞLATTI

Şanlıurfa Valiliği, koronavirüse karşı alınan tedbirlerle ilgili genelgeleri eleştiren savcı Eyüp Akbulut hakkında inceleme başlatıldığını açıkladı. Şanlıurfa Valiliği, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı alınan tedbirlerle ilgili genelgeleri eleştiren, "Muhtemelen işimi kaybedeceğim" diyen savcı Eyüp Akbulut hakkında idari ve adli inceleme başlatıldığını duyurdu. Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Birinci Dairesi de Akbulut ile ilgili inceleme başlatıp, müfettiş görevlendirdi.  Sokağa çıkma yasağı, maske takma zorunluluğu ve seyahat yasaklarının tamamının hukuka aykırı olduğunu ileri süren Akbulut mesleğini kaybetme pahasına videoyu yayınlama gereği duyduğunu belirtti.  Uygulanan yasaklar ve yargı ile ilgili kabul edilemeyecek sorunlar olduğunu söyleyen Akbulut, kanunda "Vali gereken tedbirleri alır" ifadesinin gerekçe gösterilerek yapılan uygulamaların hiçbir şey ifade etmediğini kaydetti. Kabahatler kanunun 32. maddesinin istismar edildiğini söyleyen Akbulut, emrin yahut yasaklamanın kanunda açıkça düzenlenmesi gerektiğini fakat burada böyle bir unsur bulunmadığını dile getirdi. Alınan önlemlerle alakalı olarak il idaresi yasasının zikredildiğini ve işlemlerin 11C ve 66. maddeler uyarınca yapıldığını ifade eden Akbulut, "Ancak bir yasada 'Vali gereken önlemler alır' denmesi bu kısıtlamalar için hiçbir şey ifade etmez. Yoksa vali bizlere aklımızın almayacağı şeyler de emredebilir. Temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasında dar yorum esastır. Kanunilik ilkesi caridir. Bunu bu yasaya istinaden yapamazsınız" dedi. Aşı karşıtı olmadığını ancak aşılama yöntemlerinin de yasal olmadığını belirten Akbulut, şu ifadeleri kullandı: "Aşı ikna timleri kurulup insanlar aşılanıyor ve onay belgesi isimi altında bir belge imzalatılıyor. Benim incelediklerimde biyotıp sözleşmesi, hasta hakları yönetmeliği gibi mevzuatın ön gördüğü koşulları sağlayan ibareler o metinlerde yer almıyor. Bu metinler hukuken çöp. Çünkü pek çok insanın tereddütleri varken ve bu tereddütler yetkililer tarafından giderilmezken, ortada soruşturma açılmasını gerektirir pek çok iddia varken aydınlatılmış rızanın varlığından bahsedilemez. Aşının prospektüsünde yer verilen yan etkiler, ikazlar dahi o metinde yazmıyorken, ortada aydınlatılmış rıza var denemez. Ben aşı karşıtı birisi değilim, mesleğim icabı ismime aşı tanımlandığı için incelemeye başladım. Ve araştırırken de medyada bilimsel verilerle de desteklenen, tıp sahasında uzman kişilerin beyanlarını, raporlarını gördüm. Bunlar kan dondurucu ifadeler. Cumhuriyet savcısı bunları ihbar kabul edip soruşturma yapmak mecburiyetinde. Ancak bu dillendirildiği zaman insanlar cesaret edemiyor. Ben işim gereği lüzumlu cesareti gösteriyorum." Akbulut sözlerini "Bu işin her türlü ceremesini çekmeye hazırım. Şu anda özgür olması gereken basın kendiliğinden bir sansür uyguluyor. İnsanları cesaretlendirin. Hukuk çerçevesinde gerekli mücadele verilsin" diye noktaladı.

HABER MERKEZİ

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum