Tarihi cadde de düğün pilavı

Türkiye'nin birçok yerine insanlara Konya denildiği zaman dünyaya hoşgörü ve iyilik felsefesi ile adını duyurmuş olan, yazmış olduğu Mesnevisi dünyanın birçok yerinde sohbet ortamlarının konusu olan bazı derslede okutulan Hz.Mevlana geliyor. Hz. Mevlana'nın manevi değerinden sonra insanların akıllarına yiyecekler geliyor ve Konya denilince de meşhur Konya etliekmeği veya diğer illerden gelenlerin dediği gibi pide akıllara geliyor. Oysa Konya'nın yemek kültürü bununla sınırlı değil ve hele en meşhur yemekleri sadece etliekmek de değil. Maddi durumu iyi olanların düğünlerinde gelen misafirlerini ağırlamak için verdiği Konya düğün pilavı yada Konyalı halkın deyimi ile 'etli pilav' var. Başta düğünler olmak üzere, büyük toplantı organizasyonlarında, kalabalık iftar yemeklerinde en çok tercih edilen yemektir Konya düğün pilavı. Girişimci ruhlu insanlar, Konyalılar ve Konya'ya misafiri gelip de ona düğün pilavı yedirmek isteyenler için düğün pilavı yapan yerler açılıyor. Bunlardan bir tanesi de Konya'nın ve Karatay'ın eski yerleşim yerleri arasında bulunan Mevlana Müzesi yakınlarındaki tarihi Mengüç Caddesi üzerinde bulunan Pilavcı. Pilavcı olarak işletilen binanın tarihi olması bir yana, bu iş yerini açan ve işleten Özgür Önal'ın da ilginç bir hikayesi var. Önal tıp dokturluğundan, ticarete atılmaya kara vererek Pilavcı dükkanını açıyor. Pilavcı olmaya nasıl karar verdiğini bizimle paylaşan Dr. Özgür Önal, “Ben kendim tıp dokturu idim. Ama şimdi pilavcılık yapıyorum. Doktorluktan para kazanmak çok mümkün değildi. Bir devlet kuruluşunda insanlara ücretsiz sağlık hizmeti veriyorduk ve böyle olunca da insanlardan para almamız söz konusu değildi. Ama benimde çocuklarım büyüdüğü için, okul hayatları ve başka ihtiyaçları sürekli arttığı için bir işin ucundan tutup, o işi yapmalıydım. Aklımdan gıda sektörü ile uğraşmak geçiyordu. Bizde bu işe başladık” dedi. Gıda sektörü içerisinde niçin düğün pilavı yapmayı da seçtiğini aktaran Önal, “Konya'da birçok yerde etliekmek yapan yerler, fırın kebabı yapan yerler var ama Konya pilavı genellikle düğünlerde oluyor. Onu yemek için de düğün bulmak gerekiyor. Misafirin geldiği zaman onu götürebileceğin bir yer yok gibi idi. Gelen misafirini de düğüne götüremiyorsun. Onun için böyle bir fikir sonucu bu işe başladık. Şimdi de iki tane ustamız var ve yolumuza onlar ile devam ediyoruz. Yemekler baştan sağma yapılmasın, müşterilerimiz memnun olsun diyerekten iki usta ile çalışıyoruz. Yemeklerimizi böylece taze bir şekilde müşterilerimizin hizmetine sunuyoruz” diyerek bilgi verdi. Tarihi Mengüç Caddesi'nde bulunan yerlerini müşterilerin isteklerine göre şekillendirdiklerini söyleyen Özgür Önal, “Bu bina 1960 yılında Konya'nın tanınmış ailelerinden Kavuncu ailesi tarafından kullanılıyordu. Zaman içinde kullanılmayan bina harabe olmuş bir şekilde idi. Buradaki binaları belediyemiz restore etti. Böylece binanın dış cephesi tarihi görünüme kavuştu. Bizde iç dekorasyonunu yaparak 46 günde restoresini tamamladık. Binamızın içerisinde şark odamız var. Müşteri ne ister sorusunu kendimize sorarak, onların isteyip memnun olabileceği şeyleri düşünerek buraların dekorasyonunu yaptık. İlk başta düğün yerlerinde olduğu gibi 9-10 kişilik yuvarlak masalar yapalım dedik ama müşterilerimizde bu fazla talep görmedi. Zaman içinde 'şark odanız yok mu' diye soranlar oldu. O geleneği yaşatmak isteyenler için şimdiki adı ile şark odamızı yaptık. Müşteri ne isterse nasıl bulmak isterse biz o şekilde iş yerimize şekil vermeye gayret ediyoruz” ifadelerini kullandı. Önal, sadece düğün pilavı yapmadıklarını, bunun yanında atıştırmalık isteyenlere de çeşitli soslarının ve diğer hafif yiyeceklerden ve gözleme çeşitlerinden sunduklarını söyledi.  Pilavcı dükkanına giren insanların batı kültürü ile şark kültürünü bir arada görmeleri de mümkün. Ev görünümlü dükkanın içerisinde, Özgür Önal'ın 15 yıldır biriktirdiği eşyaları duvarlarda görüyorsunuz. Endenozya'dan, Rusya'dan ve daha birçok doğu ülkesinden gelen eşyalar ile giriş süslenmiş durumda. Giriş sadece bunlar ile de kalmayıp, eski günleri hatırlatan sedir de bulunuyor. Önal, bu sedirlerinde kendi büyüdüğü evde de bulunduğunu bu yüzden, eskiyi hatırlamak isteyenler için koyduğunu söyledi. Önal, tarihi Mengüç Caddesi'nin canlandırılmasını da isteyerek, belediyelerin buraya sahip çıkmasını şehir içindeki oluşan yoğunluğun birazının da bu caddeye aktarılmasını istiyor.

MUSTAFA ÖZÇELİK