Sülaleyi buluşturan gelenek

Sülaleyi buluşturan gelenek

Akkise'nin Ertekin sülalesinin bireyleri, 6 yıldır düzenlenen arabaşı çorbası ile biraraya gelip kaynaşma fırsatı buluyorlar. Bu sayede akrabalıklar güçlenirken, birbirlerini tanımayanlar da tanışma fırsatı buluyor

Apartman kültürünün yaygınlaşması ile birlikte insanlar nerede ise birbirlerini tanımaz, birbirlerinin kapılarını çalmaz oldular. Bazı durumlarda insanların biraraya gelmesi için çeşitli nedenlerin olması gerekiyor. Süleyman Ertekin'de kendi sülalesinin bireylerinin birbirini unutmaması için arabaşı geleneğini düzenleyerek, biraraya gelmelerine vesile oluyor. Geçtiğimiz ay bizi de davet eden Ertekin ailesinin akrabalarından olan Bünyamin Nas ile birlikte Ertekin sülalesinin güzel geleneğine misafir olduk. Konya'nın değişik yerlerinden ve diğer illerden gelenler ile birlikte onlarca kişi aynı evin içerisinde oturup aynı sofrada ayda bir kerede olsa birarada bulunma imkanına sahip oluyor. Yapılan arabaşı çorbasını, Ertekin ailesinin kadınlarından dinledik. Çorbayı yapan hanımlar, arabaşının çorbasının içerisinde horoz veya tavuk etinin olduğunu, kendi köylerine ait olan dağ eriğinin kurusunun da bulunduğunu söyledi. Hanımlar, “Dağ eriğini yazın toplayıp kuruttuktan sonra rondodan  geçiririz ve çorbabımızın içerisine katarız.  İçerisinde biber salçası, domates salçası olan çorbamızı tavuk suyu ile birlikte bir saate yakın kaynattıktan sonra çorbamız hazır hale geliyor” dedi.

6 YIL ÖNCE BU GELENEĞİ BAŞLATTI

Arabaşı geleneğini ilk kez başlatan ve Ertekin sülalesinin büyüklerinden olan Süleyman Ertekin, “Ben 34 yıl öğretmenlik yaptım. Sülalemizin gençlerinin büyük çoğunluğunun birbirini tanımadığını gördüm. Aklıma bu organizasyonu yapmak geldi. 6 yıl önce bu organizasyonu başlattım. İlk olarak kendi yeğenlerim ile biraraya geldik. Sonra da sülalenin ileri gelenleri ev sahipliği yapmaya başladılar ve böylece daha kalabalık halde bu geleneği sürdürür hale geldik” diye konuştu. Ertekin, arabaşı geleneğinde, hamuru kaşığından çorbaya düşürenin ceza aldığını ve bir daha ki seferde onun arabaşında ev sahipliği yaptığını fakat, kendilerinin düzenlediği organizasyonda gönüllülük esasına göre ev sahipliği yapıldığını aktardı.

İKİ AMCA OĞLU BİRBİRİNİ TANIMIYORDU

Gelen akrabalarına ev sahipliği yapan Selami Ertekin ise, yapılan organizasyonun önemine dikkat çekerek, “Amcamız Süleyman Ertekin bu geleneğe ev sahipliği yaptı. Biz de bunu sürdürmeye gayret ediyoruz. Apartman kültürünün yaygınlaştığı günümüzde insanlar yakın akrabalarını bile tanımaktan aciz hale geldiler. Kardeşlerimden bir tanesi cezaevinde öğretmenlik yapıyor. Benim amcamın oğlunun bir tanesi de trafik kazasına karıştığı için geçici olarak cezaevine alındı. Kardeşim soy isimlerinin aynı olduğunu görünce amcaoğluna nereli olduğunu soruyor ve akraba olduklarını öğreniyor. Oysa ki ikisi de öz amcaoğlu. Bu olayı yaşadıktan sonra böyle bir geleneğin yaşatılması noktasında daha fazla gayret sarf etmemiz gerektiğine inandık ve buna her zaman destek vermeye çalıştık. Bazı akrabalar bu geleneğin bir lokantada yapılmasını istiyor ancak lokantada olsa bu şekilde olmaz. O zaman herkes yemeğini yer ve giderdi sohbet  imkanı olmazdı” ifadelerini kullandı.

ARABAŞI ÇORBASI SELÇUKLULAR'A KADAR UZANIYOR

Arabaşı çorbasının hikayesi hakkında da bilgi veren Selami Ertekin, “Bu geleneğin Selçuklular dönemine kadar dayandığını söylüyorlar. Çorbanın ahilik kültürünün ürünü olduğunu söylüyorlar. Moğollar Konya'ya istila uyguladıkları zaman ahiler en çok direnen grup olmuşlar. Bu yüzden Ahiler Moğollar'ın korkulu rüyası haline geldi. Ahi sözünü duydukları zaman insanları katlediyorlardı. Bunu gizlemek için insanlar da arabaşı demişler. Ve isim o günden bu güne kadar arabaşı olarak gelmiştir” diye konuştu. Ertekin, arabaşının kışın yenildiğini bunun da içine atılacak olan biber ile insanlarıın kulaklarının kızaracak şekilde olması gerektiğini sözlerine ekledi. Süleyman Ertekin'in yeğeni olan Bünyamin Nas ise, bu geleneği başlattığı için büyüklerine teşekkür edilmesi gerektiğini söyledi. Nas, “Bu organizasyon sayesinde 6 yıldır, yakından ve uzaktan olan akrabalarımız ile biraradayız. Bizim sülalemiz Akkise'de oldukça geniş ve kalabalık bir sülale. Bundan dolayı birçoğumuz birbirimizi tanımıyoruz. Düzenlenen davetler dolayısı ile tanışma fırsatı buluyoruz. Ben de bu sayede uzun yıllardır görmediğim ve hatta tanımadığım akrabalarımı tanıma fırsatı buldum” dedi.

MUSTAFA ÖZÇELİK

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.