Sömürü Kristof Kolomb’la başladı

Sömürü Kristof Kolomb’la başladı

Konya Aydınlar Ocağı’nın Selçuklu Salı Sohbetleri’nde, Geçmişten Günümüze Hak-Bâtıl Mücadelesi’nde Kızılderilileri anlatan Dr. Mustafa Güçlü, “Kristof Kolomb, Amerika kıtasına 1492 çıkmasıyla sömürü ve emperyalizm başladı” dedi

Konya Aydınlar Ocağı’nın Selçuklu Salı Sohbetleri’nde Kızılderililerde Hak-Bâtıl Mücadelesi’ni anlatan Dr. Mustafa Güçlü, Batılıların 1500’lü yıllara yaklaşırken İslam dünyası ve Osmanlı’nın kıskacından kurtulmak için bir çıkış aradıklarını ve atılım yapmak istediklerini, Roma-Cermen İmparatorluğu’nun başında Kral Şarlken bulunduğunu dönemde Rönesans ile aydınlanmanın başladığını hatırlatarak “Bu aydınlanma sürecinde Avrupa’da birtakım maceraperest insanlar deniz aşırı ülkelere açıldılar. Bunlardan bir tanesi Kristof Kolomb, kralı ikna edip gemilerle Amerika’ya 1492’de gidip ilk ayak bastığı yer San Salvador” dedi.
AMERİKA’NIN YERLİ HALKI SOYKIRIMA UĞRADI
Memleket Tv. tarafından canlı olarak yayınlanan sohbette Dr. Güçlü, şu ifadelere yer verdi: “Maceraperestlerden birisi de Francisco Pizarro’dur. Francisco Pizarro, İnka medeniyetinin inkişaf bulduğu Peru-Bolivya bölgesini işgal edip yakıp yıkıyor. Pizarro, 1547’de sefil bir şekilde ölüyor. Orta Amerika’daki Maya ve Aztek medeniyetini yok eden ise Hernando Cortes idi. Avrupalı beyaz adamın şiddet düşkünlüğünden haberdar olmayan yerli Kızılderililer onları sevinçle ve çiçekle karşılamış, ellerindeki altın yüklü hazinelerini açarak onlarla paylaşmak istemişler ancak beyaz sömürgeci güçlerin katliamı altında soykırıma uğramışlardır. Batının zenginliği ise sömürgelerden gelen altınlarladır.”
“Avrupa’da ne kadar çılgın, psikopat, maceraperest insan varsa “altın bulacağız” diyerek Amerika’ya akın ediyor. Amerika böylece Batı’nın işgaline uğruyor. Dolayısıyla Mayalar, Olmekler, Aztekler ve İnkalar ile tabiatla barışık bu güzel insanlar, -evet hataları çok, putperestler, paganlar, bir yönleriyle vahşi ve barbarlar- ama bir yönleriyle de son derece masum insanlar” diyen Dr. Güçlü, Aztek uygarlığıyla ilgili şunları dile getirdi: “Aztekler hızlı hızlı gidince; “Durun bakalım arkadaşlar! Çok hızlı gittik. Ruhlarımız geride kaldı. Bekleyelim, ruhumuzla bedenimiz birlikte gidelim” diyor. Bu nedir? “Biraz fazla ileri gittik. Kendimize gelelim. Bu kadar yorulmayalım. Aşırı gitmeyelim” anlamında. Meselâ Aztek tabletinde şöyle bir metin var: “Anlat ona tavşan ile kurbağa yarışında her zaman hızlı gidenin kazanmayacağını bilsin.”“Teknolojisi olmayan ama bir ahlâk ve etik değerler üzerine kurulmuş Amerikan uygarlığının Maya, Aztek, Olmek, İnka medeniyetlerini, Vahşi Batı’nın, yâni Avrupa’nın başta İspanyollar olmak üzere sömürüşü ve katledişi başlangıçta böyle oluyor” diyen Güçlü, Kristof Kolomb ve keşifler ile ilgili eğitimde yer bulan bir soruyu cevaplandırırken şu bilgileri verdi: “Batı, orasını bize “‘Keşifler, bunlar dünya kâşifleri’ diye yutturuyor. Aslında 1492 sömürü ve emperyalizmin başladığı dönemdir. Batı, Endülüs ve Osmanlı’nın birikimlerinden faydalanarak bilimle ilerleyip teknolojik sahada yakaladığı gelişmeleri silah sanayine kaydırınca gücü yakaladı ve bunu kullandı. Biz geriledik, pozitif bilimleri kaldırdık. İlim ve teknikte Batı’yı yakalayamayınca çöküşe geçtik.”
Amerika’daki Kızılderililerin yüzde 90’ının katledildiğini ve bir kısmının da biyolojik silahla (çiçek virüslü battaniyeler dağıtarak) halledildiğini söyleyen Güçlü, Türklerin çiçek hastalığıyla ilk defa Balkanlar’da karşılaştıklarını ve bunun da şehirlerdeki kanalizasyondan etrafa yayılan mikroplardan dolayı olduğunu belirtti.
HABER MERKEZİ


 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.