Sevgi melekesi Rabbimizin bütün yarattıklarına bahşettiği ilahi bir lütuftur. İnsan ve hayvanatta bulunan bu ortak özellik sayesinde yakınlarını, sevdiklerini koruma ve kollama görevi olduğu bilinci ile hareket ederler.

Tabiatta sıkça karşılaştığınız gibi, yavrusu yanında olan bir tavuğun ya da köpeğin yanına yaklaşamazsınız. Sizi zarar verecek endişesi ile tepkiyle karşılar, gerekli önlemleri alır. Bu durum fıtrandandır.

Günümüz ise; Milli ve manevi değerlerin dejenere olduğu, aşırı tahribatın bulunduğu, kin, nefret, haset, gibi duyguların tavan yaptığı bir dönem olduğu için, sevdiklerimize son derece hassasiyet ve rikkatle yaklaşmamız gerekiyor. Tıpkı hayvanların verdiği tepki gibi.

İnsanlara sevgiyle yaklaşmak Müslümanın görevi olduğu gibi, gerektiği zaman bunun aksine hareket etmekte doğru bir davranıştır. Zira bu alemde her şey zıddıyle kaimdir. Muhabbettin zıddı nefret olduğundan, Allah’ın sevmediklerinden nefret etmek de, O’nu sevmenin gereğidir.

15 Temmuz’da memleketi kan gölüne çeviren, sözde dindar olan bu cahil topluluğu sevemezsiniz. Din adına savaştığını söyleyen ABD’nin kurup tezgahladığı  DAEŞ’i destekleyemezsiniz. Yine kökeni yurt dışı olan, kürtlere özerklik vadeden PKK terörüne sempati duyamazsınız. Çünkü bunlar şeytanın uşaklarıdır. Bunlar sadece kendileri için varlardır. Ne halkını ne de vatanı düşünürler. Tamamen çıkar topluluklarıdır. İnsanlığını yitirmiş, Kuran ifadesiyle; hayvanlardan daha aşağıdadır.

Bu pervazsız insanlar; emeksiz paraya alıştıkları için sokaklarda çocuklara uyuşturucu sattıracak kadar bedbaht durumdadırlar. Bunlar mı size güzel hayat sunacak? Hiç havsalanız alıyor mu?

Şinasi’nin dediği gibi “Bedbaht ona derler ki elinde cühelanın kahrolmak için kesb-i kemalü hüner eyler.” Bugünkü dil ifadesiyle; Kötü talihli kişi, cahillerin elinde perişan olmak için bütün hünerlerini ortaya koyar.

Allah, bu tür gafil insanlardan memleketimizi ve insanlarımızı muhafaza eylesin inşallah.

Cumanız mübarek olsun. Allah’a emanet olunuz.