Sema ayini gösteri olarak görülmemeli

Sema ayini gösteri olarak görülmemeli

Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu Sanat Yönetmeni Yusuf Kayya, sema ayinin bir zikir olduğunu ve Mevlevilerin sema ile Allaha ulaşmaya çalıştıklarını söyledi.

 Topluluğun postnişini Fahri Özçakıl ise, sema ayinin gösteri olarak görülmemesi gerektiğini belirttiKültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1990 yılında kurulan Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu, 40 kişilik ekibiyle ‘sema ayini’ icra ediyor. Mevlevi Dergahı’nın zikri olan sema ayinini bozmadan gelecek kuşağa ulaştırmayı amaçlayan topluluk, semanın bir gösteri olmadığını belirtiyor. Semanın tarihi ve inceliklerini anlatan Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu Sanat Yönetmeni ve topluluğun Neyzeni Yusuf Kayya, semanın Mevlevi Tarikatı’nın dini literatürü olduğunu söyleyerek, “Sema Mevlevilerde Allah ulaşma yollarından biridir. Özel günlerde yapılan ve kendine mahsus ritüelleri olan bir zikirdir. Sema Mevlevi Dergahı kapatılana kadar yapılmıştır. 1925 yılında kapatılan dergah ile sema artık dergah mensupları tarafından kendi evlerinde yapılan zikir haline gelmiştir. Sema ayini özel olarak dergah mensupları tarafından 1950 yılına kadar kendi evlerinde yapılır olmuştu. 1950’lili yıllarda dergah mensupları ve dernekler tarafından Mevlâna Hazretleri anılmaya başlanmış. Bu anma günlerinde sema ayini yapılır olmuştu. 1990 yılına gelindiğinde Kültür ve Turizm Bakanlığı sema ayinlerini daha derli toplu olması için bizim topluluğumuzu kurdu” dedi.
'SEMA DİNİ BİR RİTÜELDİR'Hazreti Mevlâna’nın sema yaptığını aktaran Kayya, “Mevlâna Hazretleri sema yaptı ancak Mevlâna’nın yaptığı sema ile şu anki icra edilen sema aynı değildi. Yine Mevlâna Hazretleri semasını kimsenin görmeyeceği yerde yapardı. Mevlâna Hazretleri’nin vefat etmesinden sonra kurumsallaşan Mevlevi Dergahı’nda sema toplu halde yapılmaya başlandı. Ancak yine belirtiyorum sema dini bir ritüeldir. Sema yapmadan önce belirli bir bilgi düzeyine sahip olmak gerekiyor. Biz de bugün sema ayini yaparken bunun iş olsun veya gösteri olsun diye kesinlikle yapmıyoruz. Biz de Mevlevilerde olduğu gibi semayı Allah’a ulaşma yolunda bir yol olarak görüyoruz. Semanın önemi bildiğimiz için onun öneminin endişesini taşıyoruz. Mesela sema abdestsiz icra edilmez. Bu gibi önemle çok dikkat ediyoruz” diye konuştu.
'SEMA YARADA ULAŞMA YOLUNDA YAPILAN ZİKİRDİR'
Herkesin kendine göre sema yapabileceğini de dile getiren Yusuf Kayya, “Yaradana ulaşma yolunda sema zikri yapılabilir. Ancak semanın öğrenilecek bir okulu veya ders verilen yer yoktur. Biz de mesela semazen alırken herkesi almıyoruz. Sema öğrenilmesi ve icra edilmesi eskiden olduğu gibi usta-çırak ilişkisi çerçevesinde devam ediyor. Biz semayı temsil olarak yapıyoruz. Topluluğumuz 13 semazen ve 27 müzisyen arkadaşlardan oluşuyor. Topraklarımızda geçmişte var olan geleneği geleceğe bozmadan devam etmesini istiyoruz. Biz semayı kesinlikle ticari gösteri olarak insanlara vermek istemiyoruz. Sema son dönemlerde popülerliği arttığı için ticari olarak kullanılmaya başlandı. Buna engel olunması gerekiyor ancak hukuki bir karar olmadığı için çözüm üretilemiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı sema ile ilgili bir genelge yayınladı. Sema ayini nasıl olmalı ve nelere dikkat edilmeli şeklinde ancak hala birçok kurum semayı ticari olarak kullanıyor” ifadelerini kullandı.
'SEMAYI YAŞAMAYA ÇALIŞIYORUZ'
Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu Sema Grubu'nda postnişin olan Fahri Özçakıl ise, 39 yıldır sema ayini yaptığını vurgulayarak şu an sema topluluğun postnişini olduğunu söyledi. Sema ayininin Mevlevilikte Allah’a ulaşma yolu olduğunu anımsatarak semanın inceliklerini anlatan Fahri Özçakıl, “Sema ayini zikirdir. Sema yaparken biz semazenler buna dikkat ediyoruz. Şu an sema ayini icra eden arkadaşlarımız da bu duygu ve düşüncelerle yüce Yaradana ulaşmak için yapmaktadır. Biz sema yaparken manevi olarak haz almaya ve yaşamaya çalışıyoruz. Sema ayini içinde her zaman aynı duyguda olmamız mümkün değil ancak. 40 dakikalık bir sema ayinin de saniyelerle de olsa Allah aşkıyla doluyorsa ne mutlu bize” dedi.
'SEMA FOLKLOR GÖSTERİSİ OLARAK GÖRÜLMEMELİ'
Sema bir gösteri olarak nitelendirilmemesi gerektiğini de vurgulayan postnişin Fahri Özçakıl, sözlerini şöyle tamamladı: “Sema her yerde ve hazırlık yapmadan yapılmamalıdır. Sema uygun olmaya yerlerde yapılırsa folklor gösterisi şeklinde görülüyor. Bizi izleyenlerin bu ayini gösteri olarak görmelerini istemiyoruz. Biz sema ayini yaparken Allah’a ulaşmaya çalışıyoruz, bizim bu düşüncemiz insanları etkileyecektir. Zaten bana göre etkiliyor da. Semazenler olarak bizim amacımız Hazreti Mevlâna’nın düşünce yapısını tüm insanlığa aktarmaktır. İnsanlar Hazreti Mevlâna’nın yaşam biçimi ve düşüncesiyle kendini şekillendirdiği zaman inanıyorum ki dünyada huzursuzluk kalmayacaktır.”
 
MUSTAFA AKÇA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.