Sadece üst düzey memurlara 30 bin TL zam yapılacak! Ayrımcılığa sert tepki geldi

Son günlerde gündemden düşmeyen kamuda görev yapan genel müdürler, daire başkanları, kurum başkanları, il müdürleri ile müfettişler ve 'kariyer meslek' olarak adlandırılan uzmanların maaşlarına 30 bin TL seyyanen zam yapılması diğer memurlarca eleştirilere neden oldu.

‘SEYYANEN ZAM TÜM MEMURLARA VE EMEKLİLERE VERİLMELİDİR’

Geçtiğimiz dönemde seyyanen zammın tüm memurlara yapıldığını, ancak şu anda yalnızca üst düzey yöneticilere bu zammın verilmesinin planlandığını ifade eden Memur-Sen Konya Şube Başkanı Nazif Karlıer, Memur-Sen olarak bu durumu kesinlikle kabul etmediklerini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Geçtiğimiz günlerde seyyanen zam tüm memurlarımıza verilmişti; ancak mevcut çalışmanın yalnızca üst yöneticilere yönelik olduğu görülmektedir. Bu kapsamda sadece üst yöneticilere yaklaşık 30 bin TL tutarında seyyanen zam verilmesinin düşünüldüğü ifade edilmektedir. Memur-Sen olarak bu durumu kesinlikle kabul etmiyoruz. Bu düzenlemenin açık bir şekilde haksızlığa yol açacağı kanaatindeyiz. Seyyanen zammın, çalışan tüm memurlara ve hatta memur emeklileri dâhil olmak üzere tüm kamu görevlilerine verilmesi gerektiğini savunuyoruz. Çünkü seyyanen zam yalnızca çalışanlara verildiğinde, çalışanlar ile emekliler arasında ciddi bir gelir farkı oluşmakta ve bu durum emeklilerimiz açısından önemli kayıplara neden olmaktadır. Bu nedenle söz konusu yüzde 30 oranındaki seyyanen zammın yalnızca üst düzey yöneticilere değil, diğer tüm memurlara ve memur emeklilerine de uygulanmasını, kapsayıcı ve adil bir şekilde artırılmasını arzu ediyoruz.”

‘4.886 SAYILI SENDİKA YASASI YOK SAYILIYOR’

Tüm memurların iki yılda bir toplu sözleşme yaptığını hatırlatan Karlıer, bu sözleşme dışında yürütülen pazarlıkların doğru olmadığını ve bunun 4 bin 886 sayılı Sendika Yasası’nı hiçe saymak anlamına geldiğini dile getirdi. Karlıer, “Biz memurların bilinen bir toplu sözleşmesi var. Taleplerimizi bu toplu sözleşmede pazarlık usulüyle dile getiririz. Bunun dışındaki zamanlarda yapılan pazarlıkların doğru olmadığı kanaatindeyiz. Hükümetin şu anda ‘Ben bunu yapacağım’ demesi, masayı etkisizleştirmek anlamına gelir. Madem ki bir pazarlık yapıyoruz; bir tarafta işveren tarafını temsilen hükümet, diğer tarafta da yetkili sendika olarak Memur-Sen var ise, bu iki yıl içinde yapılacak artışlar orada konuşulsun. Bu pazarlık neticesinde bu artışlar gerçekleşsin ya da gerçekleşmesin. Hükümete diyorum ki: Şu an masayı değersizleştiriyorsunuz ve ‘Filan kesime şu kadar zam yapıyoruz’ diyorsunuz. Bu durumda 4 bin 886 sayılı Sendika Yasası’nı hiçe saymış oluyorsunuz. Biz, ‘Ne dersek o yapılsın’ demiyoruz; ancak en azından durum bu hâle geldiyse bize söylenmeli: Neleri pazarlık edeceğiz, neleri etmeyeceğiz? Biz de ona göre konuşalım. Eğer sendika yasası bu denli değersizleştirilecek, hatta yok sayılacaksa, o hâlde kaldıralım sendikaların tamamını; eskiden olduğu gibi devlet bir rakam belirlesin ve herkes bu rakama tâbi olsun. Ama sadece üst düzey yöneticilere yapılması planlanan seyyanen zamda kesinlikle iyi niyet görmüyorum” diye konuştu.

‘MEMURLAR ARASINDA NİFAK OLUŞTURACAK DÜZENLEMELERDEN VAZGEÇİLMELİ’

Üst yönetici olmayan tüm memurlardan bu konuyla ilgili çok sayıda şikâyet aldıklarını vurgulayan Memur-Sen Konya Şube Başkanı Nazif Karlıer, seyyanen zam yapılacaksa bile oranı daha yüksek olmak kaydıyla üst yöneticiler dâhil tüm memurlara ve emekli memurlara uygulanması gerektiğini belirterek sözlerini şu ifadelerle tamamladı: “İlçelerimizi ziyaret ettiğimizde, hizmet kolundaki tüm arkadaşlarımızdan bu konuyla ilgili yoğun şikâyetler alıyoruz. Hepsinin bu durumdan ciddi şekilde rahatsız olduğunu söyleyebilirim. ‘Bu ayrımcılık neden var başkanım? Hepimiz bu memlekete hizmet eden vatandaşlar değil miyiz?’ şeklinde pek çok serzeniş duyuyoruz. Seyyanen zam verilen arkadaşlarımız yönetici olabilir; ancak nihayetinde hepsi devletin memurudur. Devlet memurları arasında bu kadar belirgin bir ayrımcılık yapılması doğru değildir. Diğer memurlarımız, ‘Sanki biz hiç çalışmıyoruz da sadece yöneticiler mi bu devlete hizmet ediyor?’ diyerek tepkilerini dile getiriyor. Hatta sahada en çok çalışanların kendileri olduğunu, buna rağmen yok sayıldıklarını ifade edenler oluyor. Üst düzey yöneticilerin daha fazla sorumluluk ve gayret gösterdiklerini biliyoruz; ancak bu durum memurlar arasında huzursuzluğa yol açmaktadır. Bu tür söylemleri sahadan sıkça duyuyoruz. Bu nedenle işveren tarafının bir an önce, hiç vakit kaybetmeden, çalışanlar arasında nifak oluşturacak bu durumdan vazgeçmesi gerektiğine inanıyorum. Eğer zam verilecekse, seyyanen artış tüm memurlarımıza ve emekli memurlarımıza da uygulanmalı; üst düzey yöneticilere bir miktar daha fazla verilmesi arzu ediliyorsa buna karşı çıkmayız.”