Resim yapmayı Youtube’den video izleyerek öğrendi
Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Almanca Öğretmenliği bölümünde okuyan 23 yaşındaki Konyalı Ebrar Ünsal, resim çizmeye nasıl başladığını ve bu süreçte neler yaşadığını Merhaba Gazetesi’ne anlattı. Ünsal, resim çizmeye ilk başladığında neden çokça eleştiri aldığını aktardı. Daha çok futbolcu portresi çizen Konyalı Ebrar Ünsal, şimdi ise TÜMOSAN Konyaspor’un ‘gol kralı’ Blaz Kramer’i çiziyor. Ünsal, “Resmi bitirdikten sonra Kramer’e hediye edeceğim” dedi.
İLK DÖNEMLERDE ÇOKÇA ELEŞTİRİ ALIYORDUM
**Resim çizme merakınız nasıl başladı?
-Resim çizme merakım, ortaokul son sınıfta Ağabeyimin çizdiği Emre Belözoğlu portresi ile başladı. O resimden esinlenerek ben de çizim yapmak istedim. Tabii acemi olduğum için de çizimim kötü olmuştu. İlkokuldayken de çizgi film karakterlerini çiziyordum. Kuzenimle bu durumu oyuna çevirirdik. Aynı resimleri çizer, başkalarına oylattırırdık. 9. sınıfı bitirdiğimde ise sosyal medyada bir çizim hesabı gördüm. O dönemde fanatik bir Beşiktaş taraftarıydım.
Gördüğüm sosyal medya sayfasındaki çizimler dikkatimi çekmişti. Sayfanın sahibi ile iletişime geçtim, bilgiler aldım. Hiç eğitim almadan sadece Youtube’dan izleyerek ve bir şeyler öğrenerek çizim yapıyorum. Evimizde internet yoktu o dönemde. Bir Ramazan ayındaydık ve gece internet paketi hediyesi aldım. Gece boyunca videolar izledim. Teknik öğrenmeye çalışıyordum. Gün içerisinde de neredeyse 7 saatimi çizime ayırıyordum. 1 yılda yaklaşık 700 saat resim çizdim. İlk başlarda kötü çizimlerim vardı. Sosyal medyada bu durumdan dolayı çok linç yedim. Ben bir çizim yapıp paylaşıyordum ve insanlardan birçok eleştiri geliyordu. ‘Eli olan herkes resim yapıyor’ diyorlardı veya ‘çok güzel olmuş kardeşim bir daha olmasın’ gibi eleştiri alıyordum. Ben bu eleştirilerin hiçbirini umursamadım ve çizmeye devam ettim. 11. sınıfa geldiğimde çok daha iyi çizimler yapmaya başladım. Lisede son yıla girdiğimde üniversite sınavları için çizime ara verdim. Üniversiteyi kazandıktan sonra fırsat buldukça çizimlerimi yapıyorum.

CENK TOSUN ‘SEN EBRAR MISIN’ DEDİ, GUİLHERME OKULUMA GELDİ
**Yaptığın resimleri satıyor musun yoksa hediye mi ediyorsun?
-Nadir resim satmışlığım oldu. Birkaç kişiden talep geldi, onun üzerine çizim yaptım ve sattım. Çizdiğim resimleri daha çok hediye ediyorum. Genellikle futbol oyuncularını çiziyorum. 2018 yılında Beşiktaş Konya’ya gelecekti. Çizimlerimi çerçevelettim ve 4 futbolcuya resmini hediye ettim. Normalde futbolculara ulaşmak çok zor ama bir şeyi çok istediğimiz zaman sanki evren onun için çalışıyormuş gibi oluyor. Ben de çok çabalamıştım. Normalde taraftarın otele girmesi yasaktı. Beşiktaş Sportif Direktör Ali Naibi ile tanışıp, kendisine durumu izah ettim. Bu sayede diğer taraftarlardan ayrı kalıp çizimlerimi futbolculara ulaştırabildim. Ricardo Quaresma, Tolgay Arslan ve Güven Yalçın’a resimlerini hediye ederek, tanışma fırsatı buldum. Birkaç ay sonra milli maç vardı ve Cenk Tosun’a resmini çizip hediye etmek istiyordum. Cenk Tosun’un yanına gittim ve çizimlerimi görünce bana, ‘sen Ebrar mısın’ diye sordu. Çok şaşırmıştım, nutkum tutulmuştu.
Çok kısa bir andı ama benim için çok güzel bir gün olmuştu. O günün akşamında Cenk Tosun beni sosyal medyadan takibe aldı. 1 yıl sonra 2019 yılında da yine Beşiktaş Konya’ya geliyordu. Yine Ali Naibi ile karşılaştım. ‘Seni biliyorum, geçen yıl da gelmiştin’ dedi. O gün otelde takımın toplantı yapacağı kata indirdiler beni. İçeride sadece futbolcular ve ben vardım. Birçok oyuncuya çizdiğim resimlerini hediye etmiştim. Artık oyuncular beni gördüğünde tanıyordu ve sohbet ediyorduk. Üniversiteye başladıktan sonra derslerim yoğunlaştı ama ilk yaz ayında yani sınavlarım bittikten sonra Konyaspor’un kaptanı Guilherme Sitya’yı çizdim. Bu resmi kendisine hediye edememiştim. Resmi, sosyal medyadan paylaştım ve Guilherme’den bir mesaj aldım. Benimle buluşmak istiyordu, beni görmek için okuluma kadar geldi. Çizimi kendisine hediye ettim o da bana formasını verdi. Emeğimin karşılığını böyle güzel bir şekilde almak beni çok heyecanlandırmıştı. Futbolcularla diyaloğum geliştikçe, sosyal medyada zamanla takipçi sayım da artmaya başladı.
**Ailenin resim yapma konusunda tutumu nedir?
-Ailem bu konuda bana her zaman destek verdi. Babam ben liseye giderken bir arkadaşına benim ressam olduğumu söylemiş. Bu şekilde tanınmak çok güzel bir his. Bugünlere gelmemde, resimlerimle kendimi ifade etmemde ailemin desteği çok önemli. Onlara çok teşekkür ediyorum.

RESİM ÖĞRETMENLİĞİNİ TERCİH ETMEYE CESARET EDEMEDİM
**Peki şu an neler yapıyorsun, portre çizmeye devam mı?
-Şu an dijital çizimle uğraşıyorum. Onu öğrenmeye çalışıyorum. Derslerimden dolayı çizime pek fırsatım olmuyor. Zaman oluşturmaya çalışıyorum. Üniversitede resim öğretmenliğini düşünmüştüm ama ataması az olduğu için cesaret edemedim. Almanca öğretmenliği daha mantıklı geldi. Böylece mesleğimden arda kalan zamanlarda çizim de yapabilirim diye düşündüm.
ÇİZİMLERİM GÜZELLEŞTİKÇE DAHA DA HEYECANLANIYORUM
**Resim çizmek bu süreçte sana neler kazandırdı?
-Doğrusu resim çizmenin bana kattığı en güzel şey, sabır. Yetenek çok önemli evet ama sabır da çok ama çok ayrı bir yere sahip. Sosyal medyadan ulaşıyorlar, bazen nasıl çizim yaptığımı soruyorlar. Ben kimseyi geri çevirmiyorum. Resim işine ilk girdiğimde bana nasıl yardım edildiyse, ben de aynı hassasiyeti resimde kendini geliştirmek için yardım isteyenlere gösteriyorum. Uzun uzun anlatıyorum, örnek resimler atıyorum. Bazı insanlar heves ediyor çizime ama sabır gösteremiyorlar. Ben bir resme, şu an için ortalama 15 saatimi veriyorum. Ferdi Kadıoğlu’nu renkli bir şekilde çizdim. Resim çizmek, benim için çok şeyi ifade ediyor. Ancak resim çizmenin en çok beni rahatlatma yönünü seviyorum. Çizimlerim güzelleştikçe daha çok heyecanlanıyorum. Resim çizmek benim için bir huzur.
Kaynak:Mesut Turan





Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.