Reha Bilir: Fotoğraf çekmek benim için tutku

Reha Bilir: Fotoğraf çekmek benim için tutku

Lise yıllarından itibaren fotoğrafçılığa ilgi duymaya başladığını dile getiren Fotoğraf Sanatçısı Reha Bilir, “Fotoğrafçılık sanatına 48 yılımı verdim. Fotoğraf çekmek benim için büyük bir tutku” dedi

RÖPORTAJ: İBRAHİM BÜYÜKEKEN

Lise yıllarından itibaren fotoğrafçılığa ilgi duymaya başladığını dile getiren Fotoğraf Sanatçısı Reha Bilir, “Fotoğrafçılık sanatına 48 yılımı verdim. Fotoğraf çekmek benim için büyük bir tutku” dedi.

FOTOĞRAFÇILIK TUTKUSU LİSEDE BAŞLADI

Konya’nın yetiştirdiği Fotoğraf Sanatçısı Reha Bilir, Merhaba Şehir Dergisi’ne özel açıklamalarda bulundu. Lise yıllarında fotoğraf sanatına ilgi duymaya başladığını dile getiren Reha Bilir, kurduğu Sille Sanat Sarayı ile de Konya’nın dünyaya açılan penceresi oldu. Bugüne kadar yüzlerce fotoğraf yarışmasında jüri üyeliği de yapan Bilir, Konya ile ilgili hazırladığı kitaplarla da büyük takdir topladı.

img-3047-1024x683.jpg

BU YIL FOTOĞRAFÇILIKTAKİ 48. YILIM

**Reha Bilir kimdir? Öncelikle sizleri tanıyabilir miyiz?

-Beyşehir doğumluyum. Eczacıyım. Babamın da eczacı olması nedeniyle ondan da etkilenerek, eczacılık mesleğini tercih ettim. İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden 1982 yılında mezun oldum. O zamandan beri Konya ve civarında eczacılık mesleğini sürdürüyorum. Aynı zamanda fotoğraf sanatı ile uğraşıyorum. Eskişehir Anadolu Lisesi yıllarında fotoğraf tutkusu başladı. Babamın da desteği ile bir fotoğraf makinası alarak, fotoğraf sanatına başladım. Bu yıl fotoğrafçılıkta 48.yılım. Fotoğrafçılıkla ile ilgili çok sayıda etkinliğe katıldım.

reha-bilir-5-1024x682.jpg

**Aynı zamanda bir eczacısınız. Fotoğrafçılık tutkunuz nasıl başladı?

-Eskişehir Anadolu Lisesi’nde okurken öğretmenimiz sosyal etkinlik kollarının dağıtımını yapıyordu. Farklı kollarda farklı arkadaşlar görevlendirildi. En son kim boş kaldı diye sordu öğretmenimiz. Ben boş kaldım dedim. Öğretmenimiz bana o zaman fotoğrafçılık kolunu verdi. Benim fotoğraf hayatım öylece başlamış oldu. Önce okulun fotoğraf makinası vardı. Fotoğrafçılık kulübünün makinası vardı. Onu kullanıyordum. 1977 yılında bir bankanın düzenlediği ulusal fotoğraf yarışmasına katıldım. Bu benim hayatta katıldığım ilk resmi fotoğraf yarışması oldu. Orada ödül alınca babam bana “Senin fotoğrafa ilgin var. Sana Almanya’dan çok iyi bir makine getireceğim” dedi. Babam Almanya’daki arkadaşları vasıtasıyla bana YASHİCA FX2 bir fotoğraf makinası getirtti. Tabii o zamanlar ihracat ithalat yapmak kolay değildi. O benim ilk makinam oldu. Hala da duruyor. Bunlar ev içindeki ve Sille Sanat Sarayı’ndaki köşemde duruyor. Aldığım ödülleri ve fotoğraf makinalarının hepsini sergiliyorum.

reha-bilir-9-1024x505.jpg

**Fotoğrafçı sanatçıları arasında kendinize rol model edindiğiniz isimler kimler?

-Fotoğrafçılık konusunda tabii ki örnek aldığım ve esinlendiğim isimler var. Ben daha çok fotoğraf sanatçısı olarak örnek aldığım kişilerden bahsetmek istiyorum. Bunların başında İbrahim Zaman, Yusuf Tuvi, İzzet Keribar, Ozan Sağdıç ve Güler Ertan geliyor. Bu isimler benim için çok önemli isimler. Bunlar aynı zamanda benim de hayatımı yön veren kişiler. Çünkü fotoğrafı hepimiz çekiyoruz. Bir şekilde başarılı fotoğrafı hepimiz çekebiliriz. Ama insan olmak, kişilik sahibi olmak çok farklı. Bunları da hep onlardan öğrendim. Bir şehirde fotoğraf sergisi açılıyorsa fotoğrafa ilgi duyan insanlar o sergiye giderken, grand tuvalet giyinerek, kravatlı gidilmesi gerektiğini bu hocalarımızdan öğrendim. Sanata ve sanatçıya bu isimlerden öğrendim. Bir insanın fotoğrafını beğenirsiniz veya beğenmezsiniz. Ama ona eleştiri yaparken, karşınızdaki kişiyi kırmadan eleştiri yapmayı onlardan öğrendim. Yoksa insanı kırmak ve kaybetmek çok kolay. Bu anlamda benim rol model olarak aldığım kişiler saydığım kişiler. Dünyada da dost edindiğim, örnek aldığım kişiler var. Bunlarla da dostluğum devam ediyor. Onlardan da birçok anlamda yeni şeyler öğrendim.

reha-bilir-8-1024x576.jpg

**Hangi alanda fotoğraf çekmeyi tercih ediyorsunuz?

-Ben daha çok sosyal yaşam içinden fotoğraf çekmeyi tercih ediyorum. Doğa fotoğrafları da çekiyorum. Bu konuda bir felsefem yok. Hikayesini dinleyerek fotoğraf çekmeyi seviyorum. Fotoğraf beni heyecanlandırıyorsa kendimi kaybederek, fotoğraf çekerim. Fotoğrafın içerisinde oranın öyküsünü anlatmaya çalışırım.

adsiz-002.jpg

2007 YILINDA ÇEKTİĞİM FOTOĞRAFI UNUTAMADIM

**Sizi etkileyen fotoğraflar hangileridir? Unutamadığınız fotoğraflar var mı?

-Tabii ki böyle fotoğraflarım var. 2007 yılında Hz. Mevlana’nın doğumunun 800. Yıldönümü vesilesiyle çektiğim fotoğraf vardı. Belediye tarafından tek sayfalık takvim yapıldı. Konya’da 300 bin haneye yıllık takvim olarak dağıtıldı. Aradan yıllar geçti. Sanayiye gidiyorum, oto tamircisine gidiyorum. Bakıyorum onun duvarında asılı duruyor. Aradan 10-15 yıl geçmesine rağmen bu fotoğrafın orada durması beni çok mutlu ediyor. İnsanlara soruyorum neden bu fotoğrafı hala tutuyorsunuz diye? İnsanlar “Abi bu fotoğraf beni çok başka yerlere götürüyor. Onun için burada” diyor. Bu fotoğraf kimin diyorum? “Onlar da bilmiyoruz abi” diyor. Bu fotoğraf anonim olmuş. Bir yere gidiyorum. Benim kitabımı görüyorum. Bunlar beni çok mutlu ediyor.

adsiz-003.jpg

25 ÜLKEDEN 280 ÜYEMİZ VAR

**Sille Sanat Sarayı fotoğrafçılık konusunda Konya’nın dünyaya açılan penceresi oldu? Bu konuda neler söylemek istersiniz?

-Sille Sanat Sarayı 2011 yılında Sille’de kuruldu. O yıllarda dernekle ilgili sıkıntımız olmuştu. 11 arkadaşla birlikte Sille Sanat Sarayı’nı kurduk. Doğru iş yaparsak, Konya dışından insanların buraya üye olacağını konuştuk. “İnsanların kalbine dokunabilirsek, mutlaka buraya üye olmak isteyeceklerdir” dedim. O zaman bunları söylerken, yurtdışından da üyelerimiz olacağını tahmin edememiştim. Aradan 12 yıl geçti. Şu an da Sille’de değiliz. Orada hem ulaşım sorunu vardı hem de orada doğalgaz olmadığı için kışları soğuk oluyordu. Şu an Konevi Türbesi’nin karşısına Sille Sanat Sarayı’nı taşıdık. 25 farklı ülkeden 280 üyemiz var. 280 üye ile sayılı fotoğraf topluluklardan birisiyiz. İstanbul’da İFSAK’ın bine yakın üyesi var. Ankara’da AFSAD var. Onlar da çok eski dernekler. 280 sayısı az bir sayı değil. Dünyada da birçok dernek, federasyon ve toplulukla da bağlantımız var. Onlarla etkinlikler yapıyoruz. Uluslararası Fotoğraf Sanatı Federasyonu dünyanın en büyük fotoğraf organizasyonu. Bünyesinde 108 ülkenin federasyonu üye. Kısa adı FİAP diye geçiyor. FİAP 2012 yılında Paris’teki merkezini kapatarak, ilk olarak dünyada 5 merkezi kendi ofisi olarak belirledi. Bunlardan biri de Sille Sanat Sarayı’dır. Konya’da FİAP’ın merkezi olarak da faaliyet gösteriyoruz. Bu anlamda etkinliklerimizin ses getirdiğini söyleyebiliriz. Konya’nın da reklamını yapıyoruz. Konya’ya karşı vefa borcumuzu ödüyorum. Bu anlamda bunun önemli olduğunu düşünüyorum. Çalışmalarımızı Konya merkezinden dünyaya çıkarıyoruz.

BAŞARI SADECE ÖDÜL ALMAK DEĞİL

**Konya’da fotoğrafçılık sanatına olan ilgi nasıl? Bu konuda İletişim Fakülteleri ve Güzel Sanatlar Fakülteleri ile birlikte ortak çalışmanız oluyor mu?

-Allah rahmet eylesin Prof. Dr. Fevzi Günüç hoca zamanında Güzel Sanatlar Fakültesi’nde 3 yıl gönüllü olarak fotoğraf derslerine girdim. Grafik, iç mimarlık ve heykel bölümlerinin fotoğraf derslerine girdim. Sille Sanat Sarayı devreyi girince orayı bırakmak zorunda kaldım. Oradan mezun olan öğrencilerin güzel sanatlarda, iletişim fakültelerinde öğretim görevlisi olarak görev yaptığını görünce çok mutlu oluyorum. Konya’da bizim 60 kadar üyemiz var. 5 kadar dernek var. Derneklerin pek aktif etkinlikler yaptığını göremiyorum. Bu sadece Konya’da değil Türkiye’nin genelinde aynı sıkıntı var. İnsanlar sadece yarışmalara odaklanmış durumda. Ödül almayı büyük bir başarı gibi görüyor. Evet bu başarı. Ama beni teşvik eden aldığım bir ödül olmuştu. Ama her şey bu değil. Ödüller zaman içinde unutulabiliyor. İnsanlar bunu hatırlayamayabiliyor. Daha kapsamlı çalışmaların yapılması gerekiyor ki; sizi geleceği taşısın. Pandemi döneminden sonra ekonomik sorunlarla birlikte sergilere ilginin azaldığını görüyorum. Bunun düzeleceğini umut ediyorum.

Prof. Dr. Haluk Hadi Sümer’in dekanlığı zamanında Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde çok güzel etkinlikler yaptık. Haluk Hadi Sümer ayrılınca bu etkinlikler bitti. Şu an ne yapıyorlar bilmiyorum. Fotoğraf kurslarına katılım çok fazla değil. 5 kişi sınırlı tutuyorum. 8-10 kişi başvuruyor. Belediyelerin verdiği ücretsiz fotoğrafçılık kursları var. İşin işine para girince insanlar belediyelerin kurslarına başvuruyor. Belediyenin kurslarına 50-60 kişi başvuruyor. Fotoğrafçılık sanatı öyle basit bir iş değil. Makinam var. Deklanşöre basarım fotoğraf çekerim demekle olmuyor bu iş. Bir edebiyat, bir şiir sanatı, bir heykel sanatı gibi emek isteyen, birikim isteyen ve sabır isteyen bir iştir fotoğraf sanatı.

MUTLAKA YABANCI DİL ÖĞRENSİNLER

**Son olarak neler söylemek istersiniz?

-Fotoğrafçılığa meraklı bir kişi herhangi bir kursa gidiyor. Elinde de çok güzel bir fotoğraf makinası var. Çevresindekiler de fotoğrafların çok güzel olmuş, mutlaka ödül alır diye söylüyor. Yarışmaya girince ödül alamıyor. Jüri üyeleri fotoğrafa o gözle bakmıyor. Fotoğrafın evrensel kriterleri var. Ödül alamayınca küsüyor. Jüri zaten kendi adamlarına ödül veriyor diyor. Jüri kendi adamlarına ödül vermez, jüri güzel fotoğrafa ödül verir. Jüri kendi adamına ödül verirse bir dahaki yarışmaya davet edilmez. Böyle durumlarda organizasyonun prestiji zarar görür. Fotoğraf sanatında da mutlaka bir eğitim alınmalı. Nasıl ki; gitar çalmak için eğitim alınıyorsa, fotoğraf sanatı için de eğitim şart. Yoksa kendi etrafınızda dönüp durursunuz. Bir iki yarışmada ödül aldım diye bu sizi sanatçı yapmaz. Sadece o yarışmada başarılı olmuş sayılırsınız. İsminizi geleceğe taşıyacak çalışmalar yapmalısınız. Yayınlarınız olmalı, kitaplarınız olmalı. Biz Ara Güler’i kitaplarıyla biliyoruz. Bizi de 50 yıl sonrasına taşıyacak olan kitaplarımızdır. Bir de ulusal ve uluslararası alanda başarılı olmak isteyen herkesin mutlaka yabancı dil bilmesi gerekiyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum