Prof. Dr. Akpınar: Başka kültürlere benzemekten kaçının

Prof. Dr. Akpınar: Başka kültürlere benzemekten kaçının
NEÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Akpınar, yılbaşı kutlamalarının özenti olduğunu belirterek, yeni yılın şükür ve dua ile karşılanması gerektiğini söyledi.

Yılbaşının yaklaşmasıyla birlikte Konya’da bazı ulusal market zincirleri ve esnaf hazırlığa başladı. O güne özel oyuncaklar, çam ağaçları, giysiler ve daha birçok ürün mağazaların vitrininde ve en görünür yerinde satışa çıkarıldı. Bu ürünlere ilgi göstermeyen, satışını yanlış bulanlar kadar ürünleri alanlar da oluyor.

İlahiyatçılar yılbaşına özel hazırlık yapmanın, alışveriş yapmanın, kutlamalar gerçekleştirmenin doğru olmadığını özellikle vurguluyor.

‘YENİ YIL ŞÜKÜR VE DUA VESİLESİ OLMALIDIR’

Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Akpınar, gazetemize yaptığı açıklamada yılbaşı kutlamalarının özenti olduğunu dile getirdi. Akpınar, yeni bir yıla ya da yaşa girmenin sadece şükür ve dua vesilesi olması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Ali Akpınar, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Öncelikle şunu tespit etmemiz gerekiyor: Biz elhamdülillah Müslümanız. Bizim dinimiz, Yüce Allah’ın insanlık için seçip gönderdiği İslam dinidir. Bu dinin eksik bir tarafı yoktur, başka kültürlerden alacağı bir şey de yoktur. Yüce Allah, Peygamber Efendimize gönderdiği ayet-i kerimelerde İslam dininin tamamen kâmil olduğunu beyan etmiştir. Dolayısıyla Müslümanın her şeyi kendine özgü ve özgün olmalıdır. Müslüman, bir nimetle karşılaştığında o nimete karşı şükrünü Müslümanca ifade eder. Bir sıkıntı, afet, cenaze ya da bela ile karşılaştığında da yine Müslümanca bir duruş sergiler. Yeni bir yıla girmek, Yüce Allah’ın bize bir ikramıdır; bir nimettir. Diğer ikramlar gibi bu nimeti de dua ve şükürle, İslam ümmetinin dertleriyle dertlenerek geçirmeli ve yeni yılı bu şekilde karşılamalıyız. Çünkü insanların bazı nimetlere eriştiklerinde taşkınlık yapmaları söz konusu olabilir. Böyle zamanlarda, inancına ve dinine uygun olmayan davranışlardan uzak durmak ve kaçınmak gerekir. Hele ki İslam’ın yasakladığı haramlarla birlikte bir yılbaşı karşılaması, bir Müslümana yakışmaz ve kesinlikle caiz değildir. Peygamber Efendimizin çevre sevgisini aşılayan bunca yönlendirmesi ve hadisi varken, bir insanın ağaç kesmesi ya da ağaç kesenlerden yılbaşı ağacı olarak satın alarak bunu desteklemesi Müslümana kesinlikle yakışmaz. Burada hem başka kültürlere benzemek hem de haramları işlemek söz konusudur. Yılbaşı kutlaması sebebiyle içki içen bir kimse, Allah’ın yasakladığı bir haramı işlemiş olur ve aynı zamanda başka kültürlere özenmiş olur. Yine ağaç kesen ya da ağacın kesilmesine vesile olan bir kimse de gereksiz yere başka kültürlere benzemiş olur. Bu nedenle biz Müslümanlara düşen, normal günlerimizde de kendimize özgü, Müslümana yakışır tavır ve davranışlar sergilemek; çevremizde ve yakınımızda bu yanlışları yapan kardeşlerimizi de uyarmaktır.”

neu-ahmet-kelesoglu-ilahiyat-fakultesi-ogretim-uyesi-prof-dr.jpg

‘MÜSLÜMAN KENDİ KİMLİĞİYLE HAREKET ETMELİDİR’

Akpınar, Müslümanın başka bir kavme benzeyen değil, kendi özgün duruşunu sergileyen tarafta olması gerektiğini vurgulayarak sözlerine şu ifadelerle devam etti: “Peygamber Efendimiz bir hadis-i şerifinde şöyle buyuruyor: ‘Bir topluluğa içtenlikle ve gönülden benzeyen ya da benzemek isteyen kimse onlardandır.’ Bu ne demektir? Yarın hesap gününde onlarla birlikte haşrolunacak demektir. Dolayısıyla Müslüman, başkalarına benzeyen değil; kendi özgün duruşunu sergileyen kişidir. Bu noktada, özellikle bu günlerde insanların isyan ettikleri anlarda, çevremizde bu tür adetlere uyan insanlarımızı görüyoruz. İşte tam da bu zamanlarda bizlerin ibadetle daha fazla meşgul olmamız gerekir. Özellikle o gün yatsı namazını cemaatle camide kılalım ve mümkün mertebe Kur’an-ı Kerim’den birkaç sayfa okuyalım. Tesbihatımızı yapalım, dualar edelim ve televizyon gibi meşguliyetlerle vakit geçirmeden erkenden istirahate çekilelim. Eğer yapabiliyorsak, gecenin yarısında herkesin uyuduğu bir vakitte kalkarak teheccüd namazımızı kılalım. Ellerimizi semaya açalım; hem kendimiz için hem de insanlarımızın hidayete ermesi, Müslüman oldukları hâlde yaptıkları yanlışlardan dönerek doğru yolu bulmaları ve ümmet-i Muhammed için dua edelim.”

‘EMEKSİZ KAZANÇ İSLAM’DA HARAMDIR’

Milli Piyango’ya da değinen Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Akpınar, kumarın ve şans oyunlarının her türlüsünün haram olduğunu vurgulayarak sözlerini şu ifadelerle tamamladı: “Kumarın her çeşidi ve her hâli haramdır. Özellikle yılbaşı vesilesiyle birtakım şans oyunları her zaman olduğu gibi yine gündemdedir. Yılbaşı dolayısıyla ‘şu kadar veriliyor, bu kadar paylaştırılıyor’ şeklindeki reklamlarla insanımıza cazip hâle getirilmektedir. Ancak biz Allah’a hesap vereceğiz. Piyango, loto, toto ve benzeri, emek harcanmadan kazanılan her türlü şans oyunu kumardır ve haramdır. Kurtuluşa ermek, bu dünyada iki yakamızın bir araya gelmesi ve Rabbimizin huzuruna yüz akıyla çıkabilmek için haramların her türlüsünden uzak durmaya gayret edelim, inşallah.”

Kaynak:Ali Kaan Kurşun

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum