Özgürlük yolu açıldı
MAVİ MARMAR BAĞIMSIZLIĞIN SEMBOLÜ
Gazze’ye yardım götürmek üzere giden Mavi Marmara gemisindeki İHH gönüllüleri, Saadet Partisi’nde yaşadıklarını anlattı. Mavi Marmara gemisinin Filistin’in bağımsızlık sembolü haline geldiğine işaret eden Saadet Partisi İl Başkanı Veli Tolu, bu davanın unutulmamasını, her fırsatta İsrail’in haksızlığının dile getirilmesi gerektiğini vurguladı.
BAĞIMSIZLIK YOLUNU AÇTI
Mavi Marmara gemisinde yer alan Dr. Hasan Hüseyin Uysal, Filistin’in bağımsızlık yolunu bu yardım gemileri sayesinde açtıklarını ifade etti. Uysal, dünyanın kalbinin Filistin’de attığını Ortadoğu’da huzurun, bağımsız Filistin devletinin kurulmasına bağlı olduğunu belirtti. Dr. Asım Sarıgüzel de Gazze’ye giderken geri dönmeyi düşünmediklerini kaydetti.
DÜNYA, İSRAİL’E ‘DUR’ DEMELİ
Saadet Partisi İl Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Mücahit Uludağ, insanlık için yola çıktıklarını, Filistin halkının dinlerinden dolayı dışlandığını, buna dünyanın dur demesi gerektiğini ifade etti. İHH gönüllüsü Şükrü Nortçu ise yanlış bir yolda yürüyen İsrail’in bu tavrından vazgeçmesi gerektiğini vurguladı.
Bağımsız Filistin istiyoruz
Özgür ve bağımsız bir Filistin, özgür bir Gazze ve Mescid-i Aksa görmek istediklerini ifade eden Saadet Partisi İl Başkanı Veli Tolu bu davada Türkiye’nin Filistin’e destek olmasını istedi
Gazze’ye yardım götürmek üzere giden Mavi Marmara gemisindeki İHH İnsani Yardım Vakfı gönüllüleri Şükrü Nortçu, Mücahit Uludağ, Dr. Hasan Hüseyin Uysal ve Dr. Asım Sarıgüzel Saadet Partisi Konya İl Başkanlığına misafir olarak yaşadıkları olayları anlattı.
Toplantının açış konuşmasını yapan SP İl Başkanı Veli Tolu, İsrail’in yaptığı zulmün artık son bulması gerektiğini ifade ederek, bu konuda Türkiye’ye büyük görevler düştüğünün altını çizdi. Siyonist İsrail devletinin ortadan kaldırılmadığı sürece Ortadoğu’da barışın sağlanamayacağını ifade eden Tolu, İsrail’in tarihte hiçbir zaman barış yanlısı olmadığını söyledi. İsrail’e giden Mavi Marmara gemisinin insani yardım amaçlı olduğunu, hiçbir kötü niyet taşımadığını dile getiren Tolu, “İsrail de Filistin’le aynı kaderi paylaşsa aynı yardımları İsrail’e de yapardık. Mavi Marmara gemisi, Filistin’in bağımsızlık sembolü haline gelmiştir. Bu davanın unutulmamasını, her fırsatta İsrail’in haksızlığının dile getirilmesi gerekmektedir” dedi. Türkiye’nin kalbinin Filistin’de attığını belirten Veli Tolu, Mavi Marmara gemisinde şehit olan İHH gönüllülerine Allah’tan rahmet gazi olanlara şifa dileyerek sözlerini tamamladı.
SP İl Başkan Yardımcısı Tahir Özen de, İsrail’in Müslümanları dışlayan, binlerce kişiyi katleden eli kanlı bir katil olduğunu ifade etti.Yahudilerin nerede bulunurlarsa bulunsunlar Allah’ın hışmına uğramış bir millet olduğunu dile getiren Özen, “Filistin elbet bir gün bağımsız olacaktır. İsrail bu yaptıklarının elbette bir gün hesabını verecektir, yapılanlar yanına kalmayacaktır” dedi.
YARDIM GEMİLERİ, BAĞIMSIZLIK YOLUNU AÇTI
Açış konuşmalarının ardından Mavi Marmara gemisinde bulunan Dr. Hasan Hüseyin Uysal, yola çıkan gemilerin sadece yardım amacı taşıdığını söyledi. İsrail’in Ortadoğu’daki hakimiyetinin dünya tarihinde 400 yılı geçmediğini vurgulayan Uysal, Yahudilerin Ortadoğu’da hiçbir haklarının olmadığını ifade etti. Uysal, insanlara yardım amaçlı hareket ettiklerini, insanlara moral götürdüklerini, başarılı olamadıklarını yalnız Filistin’in bağımsızlık yolunu bu yardım gemileri sayesinde açtıklarını ifade etti. Zulmün en büyük destekleyicisi Amerika’nın bile buna kayıtsız kalmadığını vurgulayan Uysal, İsrail’in gemiye müdahale edeceğini düşündüğünü yalnız bu denli bir saldırı beklemediğini söyledi. Uysal dünyanın kalbinin Filistin’de attığını Ortadoğu’da huzurun bağımsız Filistin devletinin kurulmasına bağlı olduğunu belirtti.
Gazze’ye gitmek üzere yola çıkan Mavi Marmara gemisi’nde bulunanlardan Dr. Asım Sarıgüzel de yardımların ilgi alanının başta İslam devletleri olduğunu, bütün dünya devletlerine yardım edebileceklerini söyledi. Gazze’ye giderken geri dönmeyi düşünmediklerini kaydeden Sarıgüzel, “Biz dönmemek için bu yola çıktık. İsrail’in müdahalesini bekliyorduk. Ama bu kadar sert bir tepki beklemiyorduk. İsrail, bu yardıma izin verseydi, uluslararası alanda karizması çizilecekti. Bu nedenle yardımların Gazze’ye ulaşmasına engel oldu” ifadelerini kullandı.
İHH gönüllüsü Şükrü Nortçu ise vakfın 1992’de Bosna savaşıyla dünyaya sesini duyurduğunu, amaçlarının zor durumda olan insanlara yardım etmek olduğunu söyledi. Yanlış bir yolda yürüyen İsrail’in bu tavrından vazgeçmesi gerektiğini vurgulayan Nortçu, farklı din ve ırklara sahip olan yüzlerce insanın sadece yardım götürmek amacıyla yola çıktığını söyledi.
Saadet Partisi İl Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Mücahit Uludağ da insanlık için yola çıktıklarını, Filistin halkının dinlerinden dolayı dışlandığını, buna dünyanın ‘dur’ demesi gerektiğini ifade etti.
AHMET KÜÇÜK





Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.