Osmanlı’dan Cumhuriyet’e   Konya Öğretmenleri

Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Konya Öğretmenleri

Osmanlı'dan Cumhuriyet'e geçiş sürecinde, Konya öğretmenleri, ülkenin eğitim sistemini modernleştirme çabalarında önemli bir rol oynadı, Konya öğretmenleri, ülkenin eğitim sistemini modernleştirme çabalarında önemli bir rol oynadılar.

Konyalılar Hukuk Mektebi

Müdürü diye çağırırdı

Hüseyin Refik Kırış

konya-hukuk-mektebi-1.jpg

1868’de Sinop’a bağlı Göllü köyünde doğdu. Babası Ali Efendi, annesi Fatma Ünzile Hanım’dır. Hüseyin Refik, altı yaşında iken amcası Hüseyin Efendi’nin yanına İstanbul’a getirildi. Sarayı Humayun Sıbyan Mektebi ve üç yıllık Mülkiye Rüştiyesi’nin ardından 1887’de Daruşşafaka’dan “pekiyi” derece ile mezun oldu. İlk resmi görevi 1888’de Şam Askeri Rüştiyesi imla muallimliğidir. 1895’te Lazkiye İdadisi Müdürlüğü’ne atanan Hüseyin Refik Bey burada tarih, coğrafya, inşa ve kitabet, malumat-ı nafia, cebir, usul-i defter, hendese, Türkçe, ilm-i eşya, malümat-ı ziraiye, Fransızca, hıfzıs-sıhha, ilm-i ahlak olmak üzere birçok dersin öğretmenliğini yaptı. 1904’te Sivas İdadi Müdürlüğü, 1905’te Bağdat Maarif Müdürlüğü, vekâleten Bağdat Hukuk Mektebi Müdürlüğü ve 1909’da Van Maarif Müdürlüğü görevlerinde bulundu. 1912’de Konya Hukuk Mektebi Müdürlüğü’ne getirildi. 14 Mayıs 1912 tarihinde göreve başlayan Hüseyin Refik Bey, 16 Eylül 1913 tarihine kadar bu görevde kaldı. Bu tarihten itibaren 7 Ocak 1914 tarihine kadar İstanbul Hukuk Mektebi Müdürlüğü’ne tayin edildi. Ardından yeniden Konya Hukuk Mektebi Müdürlüğü’ne nakledildi. Bu görevi, Konya Hukuk Mektebi’nin kapatıldığı 15 Mart 1919 tarihine kadar devam etti. Refik Bey, bu arada boşalan Konya Maarif Müdürlüğü görevini vekâleten yürüttü. Konya’da kaldığı on dört yıllık muallimlik görevi esnasında Konya Hukuk Mektebi’ndeki görevine ek olarak Konya Islahı Medaris, İttihat ve Terakki Mektebi (1914), Daru’l-muallimin (1915), Konya İdadisi (1915) ve Daru’l-muallimat’ta hesap, hendese ve ilm-i cebir dersleri ile çeşitli derslere girdi. Arapça bildiği Hüseyin Refik Kırış 1915-16 yılları Seferberlik günlerinde Konya Askeri Sansür Heyeti Arapça Sansür Memurluğu görevinde de bulundu.

huseyin-refik-kiris-2.jpg

KONYA HUKUK MEKTEBİ’NDE GÖREVD BULUNDU

Konya Hukuk Mektebi’nin 1919’da kapanmasından sonra açıkta kalan Hüseyin Refik Bey’e, İstanbul Maarif Nezareti Tedrisat Müdürlüğü teklif edilirse ülkenin o zamanki şartlarını göz önünde tutarak kabul etmeyerek Konya’da kaldı. Bundan sonra Hüseyin Avni Efendi’nin vefatından sonra 60 lira maaşla Özel Konya Daru’l-irfan Mektebi Müdürlüğü’nde bulundu. 1922’de 1800 kuruş maaşla atandığı Konya Daru’l-muallimat Müdürlüğü’nü de kabul etmedi. Ayrıca, Konya Fransız Mektebi’nde aylık 25 lira maaşla tarih, coğrafya (1923), Konya Sultanisi’nde tarih-i tabii (1923), Daru’l-hilafeti’l-aliyye Medresesi’nde (Medrese-i Ilmiye) Fransızca ve riyaziyat okuttu. 13 Mart 1924’te tayin edildiği Konya İmam Hatip Mektebi riyaziye ve edebiyat muallimliğine 1500 kuruş maaşla başladı. Artan rahatsızlığı sebebiyle İstanbul’a tayini istemesi üzerine 1926 yılında İstanbul Üsküdar Kız Sanayi Mektebi Türkçe muallimliğine tayin edildi. Refik Bey, Konya’da görev yaptığı sürece büyük itibar görmüş, Hukuk Mektebi kapatıldıktan sonra bile kendisine “Mülga Konya Hukuk Mektebi Müdürü Refik Bey” denilmeye devam edilmiş; ayrıca “Şeyhülmuallimin” diye anılmıştır.

KONYA BASININDA YAZILAR YAZDI

Hüseyin Refik Bey, Konya’da resmi görevleri yanında pek çok da fahri görev üstlenmiş, Konya basınında dini muhtevalı yazılar yazdı, Medrese-i İlmiyede seri konferanslar verdi. 1932 yılında yaş haddinden emekliye ayrılan Hüseyin Refik Bey, bundan sonra dokuz yıl daha mezun olduğu okul Daruşşafaka’da öğretmenliğe devam etti. Ancak, l941 yılında sağlığı elvermediği için öğretmenliği tamamen bıraktı. 1 Haziran 1945’te İstanbul’da vefat etti. Kabri Beşiktaş Yahya Efendi Mezarlığı’ndadır. Şam’da görevli iken evlendiği ilk eşi amcası Hüseyin Efendi’nin kızı Seniyye Hanım’ın vefatı üzerine Mürşide Hanım’la ikinci evliliğini yapan Refik Bey beş evlat babası idi. Aynı zamanda şiir de yazan Refik Bey’in tecvit, akait, Arap dili, matematik ve geometriye dair kaleme aldığı yedi eserinden sadece tecvide dair olanı basılmıştır. Eserleri şunlardır: “Akide-i İslâmiye, Hendese-i Mücesseme, Kavaid-i ilmi Arabiye, Muhazarât ve Müktese bât-ı Refik, Semeretû’l-ikdâm, Ulum-u riyaziye dersleri, Sualli cevaplı muhtasar tecvid.” Bazı Makaleleri ise şunlardır: “Ramazan Sohbetleri: Orucun fezaili”, Babalık, 10, 12, 18 ve 25 Mayıs 1337 (1921); “İftar ziyafeti ve iftariye” Babalık, 31 Mayıs 1337 (1921); “Leyle-ı kadir”, Babalık 25 Mayıs 1338 (1922); “Mesleki Düşüncelerim”, Yeni fikir, sy.15, s.340-342.2

BALKANLARDAN KONYA’YA UZANAN EĞİTİM YOLCULUĞU

Şevki Tortoş

1892’de Makedonya’nın Üsküp şehrinde doğdu. Babasının adı İdris Efendi’dir. Küçük yaşta anne ve babasını kaybetti. İlköğrenimini “Mekteb-i Edep” isimli özel okulda yaptı. Üsküp İdadisi’nden mezun oldu. 1915’te İstanbul Üniversitesi Daru’l-fünun Riyaziye Şubesi’nden bitirdikten sonra 27 Eylül 1915’te Ankara Daru’l-muallimin’e matematik öğretmenliğine tayin edildi. 1920 yılında Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışında bir müddet kâtip olarak çalıştı. 18 Ekim 1920’de Konya Sultanisi/Lisesi matematik öğretmenliğine tayin edildi. 1952’ye kadar Konya Lisesi, Daru’l-muallimin ve Daru’l-muallimatta matematik öğretmenliği yaptı. Hüseyin Köroğlu hocasını şöyle anlatır: “Kendisi çalışkan adaletsever bir hoca idi. yumuşak bir kalbi vardı. Bazı hallerde okşadığı daha doğrusu okşamak (tokat ile) zorunda kaldığı zaman nadim (pişman) olur ve öğrenciye hediye vererek gönlünü alırdı.”

sevki-tortos-2.jpg

İYİLİK VE AHLAK TİMSALİ BİR ÖĞRETMENDİ

Fethi Ferit Uğur ise Şevki Hoca için şunları kaydeder: “Hayatı boyunca şerefle başardığı öğretmenlik mesleğinde yalnız bir hoca değil iyi bir terbiyeci, iyi bir baba çok yüksek insanlık ve şefkat timsali idi. Kırk küsür senelik hocalık devresinde yetiştirdiği binlerce talebesinin en ufak dertleriyle alakalanır onlara hayatları boyunca iyilik yapmayı, onların memlekete faydalı birer insan olarak yetişmeleri için bıkmadan, yorulmadan uğraşmayı ve bu hususta elinden geleni yapmayı bir zevk bilirdi. Riyaziye (matematik) hocası olmasına rağmen bazı riyaziye hocalarının sert, gülmez, daima talebeye sert sualler sorarak onları yıldırmak, korkutmak yoluna değil bilakis talebelerine şefkat babalık öğretmen ve terbiye yolunu tutar ve bu suretle her

talebesinin kalbini kazanmasını bilirdi. Bu sebeple hayatı boyunca yetiştirdiği talebelerin daima şükran ve hürmet hislerini kazanmış, ayrıca kendisini tanıyanlar arasında “Şevki Bey” diye nam bırakmıştır. Şevki Hoca yalnız hocalık devresinde değil mesleği haricinde de daima çelebiliğini, efendiliğini muhafaza etmesini bilmiş nadir kimselerden birisidir. Onu tanıyanlar ve yetiştirdiği binlerce talebeleri daima Şevki Hoca’yı iyilik ve ahlak numunesi olarak hayatları boyunca benimsemişlerdir. Bu sebeple hayatta iken daima onun ismini hürmetle anmışlar. Ne mutlu Şevki Hoca’ya hayatta iken ve öldükten sonra daima onu seven ve daima arkasından ağlayan ve teessür duyan bir kitle bırakmıştır”

konya-lisesi-2.jpg

TALEBELERE MADDİ VE MANEVİ YARDIM EDERDİ

Şevki Tortoş, yetenekli talebeye, bütün maddi ve manevi gücü ile yardım eder, onların eğitimi ve yetişmesi için elinden geleni yapardı. Bütün ömrü eğitimle geçen Hoca’nın vasiyeti de yaşantısına uygun olarak biriktirdiği bir miktar paranın, Konya Lisesi’nden her yıl birincilik ve ikincilikle mezun olacak başarılı öğrencilere ödül olarak verilmesini vasiyeti etti. Vefatından sonra bu ödüller 10 yıl müddetle hak sahiplerine verildi. 1926 yılında Konya’nın köklü ailelerinden Bakırcılardan Halepli Nuri Efendi’nin kızı Konya Fransız Mektebi mezunlarından Seniye Hanım (1910-1962) ile evlendi. Bu evlilikten Saide (Çelen), Yüksel (Sevilir) ve

Özdemir adında üç çocuğu oldu. 1952’de emekliye ayrılan Şevki Tortoş, 16 Şubat 1964’te Konya’da öldü. Üçler Mezarlığı’na defnedildi. Mezar taşında öğrencisi şair Fevzi Halıcı’nın yazdığı şu kitabe mevcuttur: “Gelip geçen her şey boş/Sevgiyle anılmak hoş,/Gönüllerde yatıyor, anılarla Şevki Tortoş. D.1992-Ö.1964”

Kaynak:Haber Merkezi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum