Orta sahanın cazibesi

Orta sahanın cazibesi

Bir taraftan nankör bir meslek olarak nitelendirilen futbolun içinde bir diğer taraftan unutulmaz isimler de yer alıyor

Bu isimlerin içinde futbol topuna ayakları ile birlikte beyni ile hükmedenler ön plana çıkıyor

Futbol tüm dünyanın gündemini değiştirebilecek bir güce sahip. Her dönemde unutulmaz isimler futbol tarihinde birer birer yerlerini aldı. Ancak futbolun unutulmaz isimleri orta saha oyuncularından çıktı. Oyuna hükmetmeleri, skora olan katkıları ve ortaya koydukları becerileri ile top cambazı, sihirbaz gibi lakapları oldu. Kısaca futbolun kalbi olan orta sahadan tüm dünyanın tanıdığı Pele, Maradona, Zico, Platini, Zidan, Matheus, Hagi, Alex ve Messi gibi futbolcular bu oyuna unutulmaz imzalar attı.


Konya ise geçmişten günümüze yetiştirdiği başarılı sporcular ile bu pastada pay sahibi oldu. Sarı Mehmet lakabı ile tanınan Mehmet Aktan, yeşil-beyazlı ekibe uzun yıllar kulüp başkanlığı yapmış Mehmet Oktut ve yılarca Ankaragücü ve A Milli Takım’da forma giyen Ali Osman Renklibay, Naci Renklibay, Ünal Karaman, Ali Palalı, Salih Eken, Mehmet Yıldırım ve Celalettin Yavuz bu isimlerden sadece bir kaçı. Orta sahanın cazibesini çocukluğundan beri içinde barındıran bu isimlerden bir tanesi de yakın zamanda futbolu bırakmış Erhan Işık. Orta sahanın ve futbolun sevgisini hala içinde taşıyan Konya’nın emektar isimlerinden Erhan, futbolu bıraktıktan sonra hakemliğe başladı ve burada da tercihi orta sahadan yana oldu. Konya’da futbola başlayan ve yaşantısının büyük bölümünü Konya takımlarının başarısı için forma terleterek geçiren Erhan, kapılarını Merhaba Gazetesi’ne açtı. Erhan, acısı ile tatlısı ile futbol hayatını gazetemiz Spor Editörü Burak Taşpınar’a anlattı.


ERHAN IŞIK KİMDİR?
Konya Şekerspor’da futbol hayatına son noktayı koyan başarılı on numara Erhan Işık, 1974 yılında Konya’da doğdu. Erhan futbol hayatına 11 yaşında Hayrettin Ekmen yaz spor okullarında başladı. Konya’nın futbol duayenleri tarafından kısa sürede keşfedilen Erhan’ın ilk takımı ise Kromspor Genç takımı oldu. Burada ortaya koyduğu performansı ile kısa sürede Kromspor A Takımına yükselmeyi başaran Erhan’ın ilk teknik adamları ise rahmetli Ahmet Nur ve halen Konya futboluna emek vermeye devam eden Sami Özdedeoğlu oldu.
Erhan, profesyonel lisansa gerek duyulmadan 3. ligde amatör futbolcuların oynatılabildiği zamanlarda Seydişehir Belediyespor ve Yolspor’da forma şansı buldu. Bu şansını iyi değerlendiren başarılı on numara profesyonelliğe ilk adımını ise Alanyaspor’a transfer olarak attı. 3. Lig’de mücadele eden Ladikspor’un 5 sezon formasını terleten Erhan, yapılan isim deşikliği ile yine 3. ligde mücadele etmeye devam eden Konya Gençlerbirliği formasını da 2 sezon terletti. Erhan, Konya Gençlerbirliği’nin önce Konyaspor’a ardından da Ereğli’ye devredilmesinin ardından Konya Şekerspor’a transfer oldu. 3. ligde 4 sezon forma giyen başarılı on numara, ekibini 2. lige taşıyan isimlerden birisi oldu. Erhan TFF’nin aldığı 2. ve 3. liglerde 30 yaş üstü futbolcuların forma giyemeyeceği kararı ile futbol yaşantısına son noktayı koydu.
ORTA SAHA ZOR BİR MEVKİ
Futbolu bıraktıktan sonra kardeşi ile birlikte bir baklavacı dükkanı işleterek hayatını kazanan ve hafta sonları hakemlik yapan Erhan Işık, futbola ilk başladığı yıllarda da orta sahada görev yaptığını söyledi. Orta sahanın zor bir mevki olduğunu ifade eden Işık; “Futbol oynadığım dönemde orta sahadan hiç kopmadım ve başka bir mevkide oynamadım. Orta sahanın zaman zaman sağ tarafında zaman zaman sol tarafında oynadım. Kısacası bu mevkinin her bölümünde oynadım. Burası oldukça zorlu bir mevkidir. Orta sahada oynamak beyin işidir ve yükü ağırdır. Oyunu siz kurarsınız, takımın ataklarını siz yönlendirirsiniz, zaman zaman defansınıza, zaman zaman da forvetinize yardıma koşarsınız. Sırtınız dönük oynarsınız ve beyninizin düşündüğünü ayaklarınıza yansıtmanız gerekir. Bu nedenle bir futbol takımında yükü ağır olan mevkilerden biridir orta saha” dedi.
FUTBOLA EMEK VERMEYE ÇALIŞTIM
Acısı ile tatlısı ile uzun yıllar Konya futbolu için emek vermeye çalıştığının altını çizen Kaptan Işık; “Mücadele ettiğim takımlarla birlikte hem ağladık hem güldük. Başarıları birlikte elde ettik. Başarısız sonuçları da aynı şekilde birlikte aldık. Futbolun doğasında olan bir şey bu. Ama bir kaptan olarak hem oyun içinde, hemde oyun dışında her zaman bizim yükümüz daha fazla oldu. Kaptanlık sadece pazu bandını takmaktan ibaret değil. Oldukça zor anlar yaşadığımız dönemlerde ekibi bir arada tutmak için büyük çabalar sarf ettik. Futbolcuların maddi manevi zor anlar yaşadığı zamanlarda hep Konya’nın başarısını ve menfaatlerini göz önünde bulundurduk ve arkadaşlarımızı buna göre motive ettik” diye konuştu.
FUTBOLUN İÇİNDE KALMAK ÖNEMLİYDİ
Futbol yaşamına son verdikten sonra futbolun içinde kalmayı düşündüğünü ve bunun için de tercihini hakemlikten yana kullandığını belirten Erhan Işık sözlerini şöyle sürdürdü: “Futboldan kopmamak ve bir şekilde içinde kalmak ve Konya için hizmet etmek benim için önemliydi. Futbolu bıraktıktan sonra uzun bir müddet sakatlık dönemi geçirdim ve dizimden tedavi gördüm. Bu zaman zarfı içinde Konya futboluna emek vermiş bir insan olarak vefa konusunda kırıldığım insanlar oldu ancak bunları ortaya koymanın şimdi hiç kimseye bir faydası olmayacak. Tedavimin tamamlanmasının ardından futbolun içinde kalmak için önümde iki seçenek vardı. Biri antrenör olmak diğeri ise hakem olmaktı. Ben tercihimi hakemlikten yana kullandım. Ancak bunu yaparken de yine orta sahayı tercih ettim. Böylelikle sevdiğim oyun anının içinde kalmış oldum.”
FUTBOLCUYKEN DE HAKEMLERİ SEVERDİM
Futbolculuk dönemlerinde de hakemleri hep sevdiğini ve genel itibari ile maç esnasında kendileri ile arasının hep iyi olduğunu ifade eden Işık; “Oynadığım takımlar için formamı terletirken de hakemlerin emeğine saygı duyan ve onlarla iyi geçinen bir yapım vardı. Hakemliğin içine girdikten sonra bunun önemini daha iyi anladım ve her şeyin daha farklı olduğunu gördüm. Hakemliği icra etmeye başladığımda öğrendiğim ilk şey hakemlerin futbolculardan daha çok sorumluluk taşıdığı oldu. Her iki takımda bütün bir hafta boyunca çalışıp bu iş için emek harcıyorlar. Futbolcu iken oyun içerisinde yaptığınız hataların telafisi mümkün olabiliyor. Ancak hakem olarak verebileceğiniz hatalı bir kararın dönüşü olmuyor. Bu nedenle hakemlik çok daha büyük sorumluluk gerektiren bir meslek. Her iki mesleği de icra etmiş bir isim olarak hakemlerin, sahada verilen emeğe saygısızlık yapacağını düşünmüyorum. Tıpkı futbolcular gibi onlarda kötü bir günlerinde olabilir. Çünkü üzerine saatlerce konuşulan tartışılan ve hala içinden çıkılamayan bazı pozisyonlara anında karar vermek zorundadırlar. Buda zaman zaman hata yapma olasılığını ortaya çıkarır. Ayrıca hakemlerin daha mesleğinde daha olgun kararlar vermesi için futbolun içinden gelmelerinden yanayım” diye konuştu.
BİRLEŞİM BENİ ÜZDÜ
Başarılı kaptan son olarak Konyaspor ile Konya Şekerspor arasında yaşanan birleşimi değerlendirdi. Şekerspor formasını uzun süre terletmiş ve Konya’nın başarısı için çaba göstermiş bir isim olarak geçtiğimiz günlerde yaşanan birleşme sürecinin kendisini üzdüğünü ifade eden Işık; “Konya takımlarının başarısı için forma terletmiş bir isim olarak yaşanan bu süreç bizi üzdü. Bir zamanlar Akhisar Belediyespor’u yenerek bir üst kademeye çıkmış bir ekipti Şekerspor. Şimdi her iki ekibin konumuna baktığınızda durum hiç iç açıcı değil. Akhisar Süper Lig’e çıktı Şekerspor ise profesyonel futbol takımını kapattı. Konya ve Şekerspor güçlü bir camia. Bir Akhisar kadar olamadık deyip bu duruma üzülmemek elde değil. Artı buna benzer bir birleşme örneği geçtiğimiz senelerde yaşandı. Konya Gençlerbirliği örneği hepimizin karşısında duruyor. İnşallah Anadolu Selçukluspor’un sonu buna benzemez” diye konuştu.
RÖPORTAJ:
BURAK TAŞPINAR

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.