Odasından çıkmayanların hastalığı: Hikikomori

Japonya’da tanımlanan bir psikososyal çekilme sendromu olan hikikomori, dünya genelinde hızla yayılıyor. Teknoloji bağımlılığı ve dijitalleşmeyle adını sıkça duyuran rahatsızlık, çağın hastalığı olarak öne çıkıyor. Uzmanlar yeni çağın hastalıklarına karşı uyarıyor. Uzman Psikolog Sema Kavak, Merhaba Gazetesi’ne özel yaptığı açıklamada, hikikomoriye ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Sema Kavak, tanılamanın olması için bireylerin en az 6 boyunca sosyal ilişkilerden tamamen uzak kalması gerektiğine dikkat çekti.

AİLE İÇİ PROBLEMLER NEDEN OLABİLİYOR

Hikikomorinin genellikle içe dönük, duygularını dışa vuramayan bireylerde görüldüğüne vurgu yapan Kavak, aile tutumunun bu konuda çok önemli olduğuna değindi. Kavak, “Buna okula, markete, işe gitmeme ile bazen odasından bile dışarı çıkmama eşlik edebilir. Genel olarak, aşırı toplumsal geri çekilmeye; utanma, kaygı ve depresyon belirtileri, bazen oyun bağımlılığı ya da sosyal medya bağımlılığı da eklenir. Bu rahatsızlık için aile hem neden hem de çözümdür. Genellikle aşırı koruyucu, denetleyici ya da mesafeli anne babanın başarıya olan düşkünlüğü tetikleyici rol üstlenir. Aile içi iletiş problemleri de tuzu biberi olurken güçlü aile bağları, güvenli bağlanma stilleri, çocuklarını potansiyelleriyle kabul etme, destekleyici yol gösterici ebeveynlik de bu işin çözümünde ya da bu rahatsızlığa yakalanmamak için önemli rol oynar” diye konuştu.

15-30 YAŞ ARASI BİREYLER RİSK ALTINDA

Pandemi ve dünyadaki şiddet olaylarının normal bireylere de olumsuz yansıdığının altını çizen Kavak, “Dünyanın gidişatında pandemi ve şiddet olayları da birçok normal gelişimde ya da sağlıklı ruh sağlığına sahip bireylerde de bozulmalara neden oldu. Özellikle 15-30 yaş arası bireylerin etkilenme oranı daha yüksek. Buna neden olarak da hayatı anlama anlamlandırma, yaşam amacı belirleme ve her şeyi sorgulama dönemleri olarak gösterilebilir” ifadelerini kullandı.

ERKEKLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜYOR

Hikikomori üzerinde yapılan araştırmalara göre erkeklerde daha sık görüldüğüne dikkat çeken Kavak, şunları kaydetti: “Buna etken olarak da erkeklerin duygularını ifade etmede daha fazla güçlük yaşamaları ve başarı beklentilerinin yüksek ve karşılanmadığında hissedilen baskı olarak gösterilmekte.”

BİR UZMANA BAŞVURULMALI

“Psikiyatri ve psikoterapi ile sağlıksız, kaynaksız sosyal çekilme düşüncelerini fark edip dönüştürme becerileri geliştirilebilir” diyen Sema Kavak, sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Aile terapisi ile aile desteği sağlanabilir ve aile bağları güçlendirilebilir. Birdenbire olmasa bile küçük hedeflerle dış dünyaya uyumu sağlanabilir. Tabii bu tedavilerden faydalanması için de bir uzmana başvurması gerekir ki bunu ilk etapta online destek ile sağlayabiliriz. Tüm bu sürece istekli katılımını sağlamak adına da ilaçla desteklemek faydalı olacaktır.”

YENİ SENDROMLAR ORTAYA ÇIKABİLİR

Her geçen gün yeni sendromlar ve yeni tanılamalarla karşı karşıya kalınabileceğini söyleyen Uzman Psikolog Sema Kavak, konuşmasını şöyle tamamladı: “Burada önemli olan yaşanılan durumun hayatın normal akışında aksaklıklar yaşatıyor olması. Böyle durumlarda ailelerin ve bireyin bireysel farkındalığının artırılması önemlidir. Tedavinin psikiyatrist, psikolog ve sosyal çevre düzenlemesiyle yani bütüncül bir yaklaşımla olacağını unutulmamalı.”